Bu sene ilk kez öğrendim marteniçka yapmayı. Kırmızı ile beyaz yün ipliği bürdüm, duamı ettim, bileğime bağladım. Sonra diktim gözümü göğe... İlk leyleği bekledim. Hey! Gördüm. Yeminle az kalsın sevinçten kanatlanıp uçuverecektim. Ohhh!
Şükür, dedim. Bileğimden çıkardım marteniçkamı, taktım erik ağacının
dalına..."Çok olsun meyven, e mi?" dedim. Ağacın yapraklarını usul usul sevdim.
İyi de, marteniçkamı bileğime takarken, Evliya Çelebi misali, "şefaat" diyeceğime,
"seyahat" mi diledim acaba? Ne oldu biliyor musunuz? O gün bugündür
tam beş kez bindim uçağa... Valla... Erzincan senin, Amsterdam benim uçtum
durdum.
Neden bunları yazıyorum biliyor musunuz? Şehrimdeki 10. kitap fuarı bugün bensiz başladı. Şimdi Ege'nin güzel bir beldesindeyim. Çalıştığım sigorta şirketinin acenteler toplantısı
var da... Dönüşte gene uçağa bineceğim. Olacak mı iki haftada altı kez uçuş... Hay canına sayın seyirciler!
Bu gece hıdrellez. Hızır peygamber'in var ya, tek kelimeyle hastasıyım. Uzun bir mektup yazdım. Çiçeğin bol olsun e mi, diyerek gül dalına astım... Sonra mı? Ne olacak? Sonrası iyilik güzellik... Evvelallah.
Gerçekten herşeyin sonrası iyilik ve güzellik :) Leyleklerin izini yakından süren birisi olarak marteniçka yı bu yıl öğrendim , harika bir ritüel , hem leylek var içinde , hem bolluk bereket dilekleri sonrası aynen dediğiniz gibi iyilik sağlık güzellik .
YanıtlaSilSevgiler
iyilik, sağlık, güzellik olsun nAifce:)
YanıtlaSil