3 Kasım 2009 Salı

Bir Köy Mezarlığına Gömün Beni...

Bazan şairler ve şiirler dost olmaz mı insana? Aynı bazı öyküler gibi... O günkü halinize göre ilaç olur da bazan, yaranıza merhem sürerler sözgelimi. İşte o dostlarımdan biri Nazım Hikmet'tir. Bu gün canım nasıl da ünlü şairin Vasiyet şiirini okumayı istedi. Bugün bir köy mezarlığına çok tatlı bir kadını gömdük de.. Şimdi bu şiiri okumak aman ne iyi geldi!

Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
Ölürsem kurtuluştan önce yani,
Alıp götürün Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.
Hasan Beyin vurdurduğu
Irgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.
Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan,
yanık benzin kokusu tarlalar ortamalı,
kanallarda su ne kuraklık, ne candarma korkusu
Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz
toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler
toprağın altında sağır, kör, dilsiz.
Ama bu türküleri söylemiştim ben
daha onlar düzülmeden
duymuştum yanık benzin kokusunu
traktörlerin resmi bile çizilmeden
Benim sessiz komşulara gelince,
şehit Ayşe'yle ırgat Osman
çektiler büyük hasreti sağlıklarında
belki de farkında bile olmadan
Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
-ki öyle gibi de görünüyor-
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
ve de uyarına gelirse
tepemde bir de çınar olursa
taş maş da istemez hani....

Nazım Hikmet Ran

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder