NOT: Koyulaştırılmış cümleleri, Atilla Atalay'ın Mecnun Kuleleri adlı öyküsünden aşırdım.
18 Eylül 2025 Perşembe
Kahve Molası - Kırık Keşkeler, Ortaboy Pişmanlıklar, Dipten Giden İpince Sızılar...
NOT: Koyulaştırılmış cümleleri, Atilla Atalay'ın Mecnun Kuleleri adlı öyküsünden aşırdım.
16 Eylül 2025 Salı
Nasıl Anlatsam? Nerden Başlasam? Bodrum... Bodrum...
Gideceğim otel çok yakındı, bu kez taksiye bindim. Şöfor konuşkandı. Annesiyle babası çok eskiden ayrılmış. Annesiyle kalmış. Baba hovardanın biriymiş. Paraları yiyip bitirmiş.
Beş yıllık ilişkisi varmış ama askerden döndüğünde kızın en yakın arkadaşıyla kendisini altattığını öğrenmiş. İki taraflı ihanet psikolojisini çok bozmuş. Kimseye güveni kalmamış. O anlattı ben dinledim.
Yol bitti. Düğün yerine geldik. Arabayı durdurdu. Paramı ödedim. Baktım tek yanlış ilişkide morali çok bozuk, umutsuz... Aklıma ne geldi bilin bakalım?
Dedim ki, 1001 gece Masalları nasıl doğmuş biliyor musun? Yook, bilmiyorum, dedi. Ayrıca 1001 Gece Masalları nedir onu da bilmiyorum, diye devam etti.
Bak şimdi... Bir zamanlar uzak diyarlarda yaşayan bir sultanı ilk karısı aldatır. O kadar öfkelenir ki, hemen karısını öldürtür. Bu ihanetten sonra karısının işlediği suçtan bütün kadınları sorumlu tutar. İntikamını bütün kadınlardan almaya karar verir. Her gün bir kızla evlenir. Ertesi gün öldürtür. Ülkedeki tüm kızlar sıra kendilerine gelecek diye korkarlar.
Vezirin kızı Şehrazat o gece sultanla kendisinin evleneceğini söyler. Babası çok kızar, üzülür. Yapma kızım seni de öldürtür, der. Şehrazat dinlemez. Sultan'la evlenir.
İlk geceden sonra sultan tam kızı öldürme emri verecekken Şehrazat der ki, sultanım önce bir masal anlatayım. Sultan, kızın son dileğini yerine getirmek niyetiyle kabul eder. Şehrazat o gece şahane bir masal anlatır. Sultanın çok hoşuna gider. Bir tane daha ister. Kız, şimdi olmaz, der. Ama ertesi gece devam edeceğine söz verir.
Şerazat her gece bir masal anlatmaya başlar. 1001 gece boyunca masallar devam eder. Her masal sultanın ruhunda değişiklikler yaratır, kalbini yumuşatır, öfkesini törpüler. Şifalandırp iyileştirir. Sultan, her insanın aynı olmayacağını, hayatta kötüler olduğu gibi iyilerin de olacağını hatırlar.
Gülümsedim sevgilisi ve en yakın arkadaşının ihanetine uğramış taksi şöforüne... Acaba 1001 gece Masalları'ndan bir kaç masal mı okusan ne dersin, belki sen de şifalanırsın, insanlara inancın artar, moralin düzelir, dedim.
13 Eylül 2025 Cumartesi
Dudakları Yakan Bir Çift Sözün Vardır Ey İstanbul...
not-
12 Eylül 2025 Cuma
10 Eylül 2025 Çarşamba
Kendimi Eylediğim Zamanlar...
Daldan dala filmler seyrettim...
6 Eylül 2025 Cumartesi
İnsan Halleri...
Şans...
" İnsanlar hayatın büyük ölçüde şansa bağlı olduğunu kabullenmekten korkuyor.
Bir çok şeyin kontrolümüz dışında gerçekleşiyor olması ürkütücü.
Tenis maçında topun filenin üst kısmına çarptığı anlar vardır.
Bir an için top ileri de gidebilir geri de düşebilir.
Şansınız varsa ileri gider. Ve kazanırsınız.
Ya da geriye düşer. Ve kaybedersiniz....."
Match Point'ten film repliği
5 Eylül 2025 Cuma
Çektim Vurdum...
3 Eylül 2025 Çarşamba
Seni Seviyorum...
27 Ağustos 2025 Çarşamba
Hasar Tespit Çalışmaları...
-film kareleri-
eternal sunshine of the spotless mind adlı filmden
-tespitler-
19 Ağustos 2025 Salı
İnsan Yürek Acılarını Sevmeli.
"Çölde
Bu gün hep arazide koşturup durunca, eve gitmeden önce kahve molası vermek istedim. Yumuşak adımlarla köşedeki kafeye doğru ilerledim. İlk güz rüzgarı tatlı tatlı esmekteydi. Rüzgârın tenimi üşütmesi hoşuma gitti. Bu esinti, daha bir kaç hafta önce nasıl değişik tat veriyordu. Sıcaktı. Yakıyordu. Şimdi… Sonbaharda farklı. Artık serin esiyor. Diriltici. Önümüz kış. Kimi zaman dondurucu olacak. Sertleşecek. Bazan önünde ne varsa peşi sıra sürükleyecek.
Mevsimler, hayatlar gibi kendi mecralarında akıp gidiyor, diye düşünerek yürümeyi sürdürdüm. Omuzlarıma uzadığından beri saçlarımı artık hiç toplamıyorum. Yürürken esintinin ritminde saçlarımın dans etmesini, kimi zaman yüzüme doğru uçuşan saçlarımı tek elimi enseme sokarak arkaya ittirmeyi, mutlulukla alınan her nefesi, sağlıkla atılan her adımı, özgürce dolaşmayı, bilmediğim yepisyeni duygularımın varlığını keşfetmeyi seviyorum. Bir zamanlar böyle miydim? Bana hüzün veren her durumda dünyanın sonu geldi diye düşünürdüm. Gene olmuyor mu? Oluyor elbette. Ama o eski günleri iyi ki yaşamışım diye düşünüyorum. Size bir şey söyleyeyim mi? Anılar acı bile olsa beyaz tülbentlere sarılıp saklanmalılar. Sonra ömrün farklı mevsimlerinde çıkarılıp merhem niyetine hayata sıvanmalılar.
18 Ağustos 2025 Pazartesi
Minik Vazo, Kocaman Sevinç...