17 Ağustos 1929 tarihli Akşam gazetesini okuyanlar, gazetenin üçüncü sayfasında, yeni bir karikatür kahramanıyla tanışırlar. Çağdaş Türk karikatürünün en ünlü isimlerinden Cemal Nadir'in Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Ömer Seyfettin'in hikayelerinden ilham alarak çizdiği Amca Bey'dir bu figür. Sanıyorum memleketimizde karikatürü sevdiren isimlerin öncüsüdür Cemal Nadir. Cemal Nadir'in karikatür konusundaki düşüncelerini ifade ettiği şu sözlerini çok severim: "Ben karikatürü bir güzel koku gibi insana bir an zevk verdikten sonra elde bir boş şişe veya sarı bir leke bırakıp havaya karışan bir marifet olmaktan başka türlü anlıyorum. O ne palyaçoluktur, ne de göbek attıran, çeneleri ağrıtan kahkahadır. Bence karikatür, insan beyninin muhtaç olduğu tebessüm ve tefekkürü (düşünceyi) temin eden bir güzel sanat olmalıdır." Ne hoş sözler değil mi?
Amca Bey, aynı zamanda insanların biblolarını satın aldığı ilk karikatür kahramanı olmuş. 1940 yılında Ressam Muhsin Rıfat tarafından bibloları yapılan Amca Bey'in bu başarısını, yıllar sonra Oguz Aral'ın efsanevi karikatür tiplemesi Avanak Avni tekrarlamıştı. Ayrıyeten Amca Bey adlı bir mizah dergisi 2.Dünya Savaşının ortalarında yayımlanmaya başlanmış ve 1944 yılına kadar da yayın hayatı devam etmiş.
Benim yazmak istediğim bir ilginç durum daha var. Ülkemizde ilk ve belki de tek mezar taşında bir karikatür varmış. Taşında karikatür olan mezar,1947 yılında, 45 yaşında, çok erken vefat eden Cemal Nadir'dir ve Zincirlikuyu Mezarlığı'nda, mezarının taşındaki karikatür de ünlü tiplemesi Amca Bey'den başkası değildir. Ortaköy'de bir sokağın adına "Amca Bey Sokağı" adı verilmiş. Acaba o sokakta oturanlar Amca Bey'i ve Cemal Nadir'in kim olduğunu biliyorlar mıdır? Biliyorlardır değil mi? Biliyorlardır... Umarım!
birçok karikatüriste örnek olan "amca bey" karakteri Türk karikatürü açısından bir hayli önemlidir. sevilesidir. saygı duyulasıdır.
YanıtlaSilMerhaba Abaküs! Ne kadar güzel bir bloğunuz var!
YanıtlaSilHemen takibe alacağım ve blog kardeş(!)olacağım:)