Bak ne diyeceğim...Tahir ile Zühre'nin hikayesini bilir misin? Hani pek çok ulusun folkloründe görüldüğü gibi, Türk folkloründe de yer alan bir aşk öyküsüdür. Karagöz ve Hacivat oyunlarında da yer almış kavuşamayan aşıkların öyküsüdür... Peki değerli şairimiz Nazım Hikmet, Tahir ile Zühre'nin meselesini nasıl dizelere dökmüştür,bilir misin? Bak şöyledir büyük ustaya göre Tahir ile Zühre Meselesi...
Tahir'le Zühre Meselesi
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte
yani yürekte.
Mesela bir barikatta dövüşerek
mesela kuzey kutbuna keşfe giderken
mesela denerken damarlarında bir serumu
ölmek ayıp olur mu?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Seversin dünyayı doludizgin
ama o bunu farkında değildir.
Ayrılmak istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak.
Yani sen elmayı seviyorsun diye
elmanın da seni sevmesi şart mı?
Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi Tahirliginden?
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Nazım Hikmet 1947
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder