6 Kasım 2009 Cuma

"İkileme" Kelimelerle Bir Deneme

Bak şimdi olanları bir bir anlatacağım sana. Dün abuk sabuk bir nedenden, derdimi doğru dürüst dinlemeden, ordan burdan, yalan yanlış duyduklarıyla, aşağı yukarı bir yıllık sıkı fıkı tanışıklığımıza rağmen arkadaşım küstü bana; atladı uçağa, beni terk etti gitti! Oysa iyi kötü bilirdi beni. Aşağı yukarı tahmin ederdi ne deyip ne demeyeceğimi. Ivır zıvır lakırdılar etmeyeceğimi düşünmüş olması gerekmez miydi? Böyle mi olacaktı? Düşe kalka, bata çıka sürdürdük bugüne kadar ilişkimizi. Tamam, tek tük tartıştığımız olmuştur. Ama ipe sapa gelmeyen, saçma sapan nedenlerden, anlatmaya bile değmez inan ki!.. Sağ salim gelmiştik işte bu günlere… Hiç sesimiz sedamız çıkmazdı ki… Ben biraz sesimi yükseltirsem, o kem küm eder susar, doğru dürüst karşılık dahi vermezdi. Ben tıkır tıkır söylerdim söyleyeceğimi. Çatır çatır anlatırdım düşündüklerimi. O sus pus olurdu, hiç ses etmezdi. Tamam, bazen yarım yamalak bir şeyler söylerdi. Fazla dinlemezdim ki. Böyle paldır küldür asla çıkıp gitmezdi…Akça pakça, çıtı pıtı, ufak tefek biriydi. Severdim. Güçlü kuvvetli görünen bendim. Eve gelince, ortalığı gümbür gümbür inletirdim. Pata küte girerdim mutfağa, yemekleri yapan, ortalığı temizleyen hep bendim. Kıyamazdım ki ona! Geceleri horul horul uyuduğunda dahi ses etmezdim. Odamı değiştirirdim en fazla. Öteberilerini toplamazdı, dolaşırdı eski püskü esvaplarla… "Yırtık pırtık gezilir mi bu zamanda? Malın mülkün var satsana, dolaşsana pırıl pırıl!" demezdim. Ne isterse yapsın diye düşünürdüm, yanımda ya! Eş dost, konu komşu kızarlardı, yakıştırmazlardı onu bana. Hiç dert etmezdim. Şimdi terk edip gitti ya beni allak bullak oldum valla. Kendime gelemedim. Şimdi bunları yana yakıla anlatıyorum ya sana, kusura bakma, e mi? Akıl fikir kalmadı bende. Beni biraz toparlasana!

6 yorum:

  1. Yazılarınız çok güzel; akıcı ve yakıcı.. Bu güzel blogunuza maydanoz blog topluluğu arasında tanıtımı için bir sayfa ayırdım, selamlar.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Maydanoz! Hayal Kahvem'e hoşgeldiniz!
    Yazılarımı çok güzel ve akıcı bulduğunuza sevindim. Ama "yakıcı" demişsiniz ya! Vallahi kala kaldım.. Sahi mi? Yazılarım yakıcı mı sahiden? Enteresan!..
    Sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim..
    Yoo! Galiba için için sevindim:)

    YanıtlaSil
  3. Çoğu insan düşüncelerini ve yaşadıklarını sizler gibi açık izah etmekten kaçınır. Bir iki yazınızı okudum, yazdıklarınızla içten ve samimi olduğunuzu düşündüm.

    Bilinen söz 'Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol' yazılarınıza pek yakışmış. O nedenle yakıcı demek geçti aklımdan. Çoğu insanın aklından dahi geçiremediği bazı şeyleri cesaretle yazmışsınız.

    Fondü bir köy yemeğidir yazınızı beğeniyle okudum, çok hoşuma gitti. Güzel olanı insanlar seçebiliyor ne mutlu size.
    Hoşça kalınız.

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederim. Ne mutlu bana gerçekten!
    Sağolun!

    YanıtlaSil
  5. Vildancım süper uydurmuş herşeyi öyle böyle birbirine. Yazarken daha kolay belki düşüne müşüne. Bir de konuşmaya dökebilirmiyiz acaba buluştuğumuzda ebele gübele :)
    Eycemcenek yavuz olmazmı. Ama şimdiden dağarcığım tıkandı valla. yok ben bu işi beceremiyeceğim.

    YanıtlaSil
  6. Dilek öyle böyle geçiyor günler! Kıskanmak adlı film gelmiş.. Ele ele verip, şıkır şıkır giyinip gitsek.. Arada seninle meşhur gülme kırizimiz tutsa kıkır kıkır gülsek:)

    YanıtlaSil