Fırat Budacı’nın, haftalık mizah dergisi Uykusuz’daki yazılarını okumayı çok severim. “Kendimi Durduracak Değilim”in tam manasıyla takipçisiyim. Hayal Kahvem’de daha önce de Fırat Budacı hakkında bir yazı yazmıştım. Bu hafta “Bir Şeyler Duydum” köşesinde, “Orhan Kemal’in Katili Kim?” başlıklı bir yazısı vardı. Yazdıklarına okadar katılıyorum ki, okumayanlar için aynen bloğuma geçirmek istedim. Fırat Budacı ile birlik oldum soruyorum: Orhan Kemal'in katili kim?
“Orhan Kemal’in yazdığı üç ciltlik dev gibi bir roman varken geçen hafta gazetelerde, “Acaba katil Güllü olabilir mi?”,“Hanımın çiftliğinde şok! Muzaffer’in katili Güllü mü?”, "Hanım’ın Çiftliği’nde katil kim?” başlıklarıyla onlarca haber yapıldı. Hatta Hürriyet Gazetesi Adana’ya giderek dizinin oyuncularına tek tek “Katil kim?” sorusunu sordu. Alınan cevaplar şöyle:
· “İnanın ben sizden daha çok merak ediyorum…”
· “Herkes olabilir, tahmin yürütüyoruz ama bulamıyoruz.”
· “ Bilen birileri varsa bana söylemesin; böyle daha heyecanlı oluyor çünkü…”
· “Yok, ben öldürmüş olamam. Sanmıyorum, ben değilimdir her halde…”
Bir-iki ay kadar önce ben de Aşk-ı Memnu dizisinin “Adnan Bey”i Selçuk Yöntem'in kısa bir anısını okumuştum. Diyor ki :
YanıtlaSil” Geçenlerde Almanya’ya gittim. Tanıyan yurttaşlarımız geldi , sohbet ettik; elimi sıktılar; bir de baktım avucuma pusulalar sıkıştırıyorlar. Açıp okudum. Hepsinde, “Adnan Bey, karın seni aldatıyor” yazıyordu.
Buyrun buradan yakın :))
Reşat Nuri'ye mezarında parende attırdılar şimdi sıra Orhan Kemal'e geldi. Kültür fışkırıyor yurdum insanından kültür!
YanıtlaSilSelam Tomrukcan... Kara mizah buna mı denir?
YanıtlaSilYa da trajikomik vaziyet... Çünkü yorumunuzu okuyunca hem ağlamak istedim hem çok güldüm:)
Gerçekten buyrun burdan yakın... Aynen!!
Sorma Mit! Ya Halit Ziya Uşaklıgil'in o güzelim
YanıtlaSilAşk ı Memnu'sunun başına gelenler. Tam bir kadın romanıdır. Zamanının çok ilerisinde bir anlatımı vardır. Seviyesiz dizi film uyarlaması
ile ne hale getirdiler.. Ağlamak istiyorum düşündükçe:))İlginç olan ne biliyor musunuz? Bir bölümünü bile seyretmedim. Denk gelmedim yani. Hiç seyretmedim. Okudukça seyretmek istemedim belki bilmiyorum.
Oysa Kıskanmak filmi var ya.. Hani Nahid Sırrı Örik'in romanı. O kadar çarpmıştı ki bu roman beni. Sonra Zeki Demirkubuz filmini yaptı. Harikaydı ve filmin diline bitmiştim. Filmi seyredince kitabı tekrar okuma hissi veriyordu.
İşte olması gereken de buydu.