"Aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir!" diyen bir şairdir Nazım Hikmet. "... Ve çok şükür aşığım. Bu aşk mistik manada felan değil. Platonik aşk değil. Her birine ayrı ayrı pratik tezahirleriyle faal bir aşk... Bana öyle geliyor ki, bir tek insana, yüz milyonlarla insana, her tek ağaca, bütün ormana, tek bir düşünceye, fikre, birçok düşünceye ve fikre aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir." Bu sözlerin sahibi bir şair, doğal olarak yaşamı boyunca pek çok kadına aşık olmuştur. Üstelik kimi kez sadece kendisinin aşık olması yetmiştir Şair'e. "... Yani sen elmayı seviyorsun diye / elmanın da seni sevmesi şart mı? / Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık /yahut hiç sevmeseydi /Tahir ne kaybederdi Tahirliginden? /Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da / hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil." diyen sevmeye sevdalı bir şairin hayatına giren kadınlar kimler? Bildiklerime birlikte bakalım mı?
Nüzhet - (İlk büyük aşkı ve ilk eşi)Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeliaçan bir ev.
Piraye ( 2. eşi )
KARIMA MEKTUP
Bir tanem! Son mektubunda:
"Başım sızlıyor yüreğim sersem!"diyorsun.
"Seni asarlarsa seni kaybedersem"diyorsun"
yaşayamam!"
Yaşarsın karıcığım
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda;
yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlardaölüm acısı.
Ölüm bir ipte sallanan bir ölü.
Bu ölüme bir türlürazı olmuyor gönlüm.
Fakat
emin ol ki sevgili
zavallı bir çingenenin
kıllı siyah bir örümceğe benzeyen eli
geçirecekse eğer
ipi boğazıma mavi gözlerimde korkuyu görmek için
boşuna bakacaklarNazım’a!
Münevver (3. eşi)- (Tek çocuğu Mehmet'in annesi)
Sen
sen esirliğim ve hürriyetimsin,
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...
Galina (Hem doktoru hem sevgilisi hakkında şiir yazmadığı tek kadın.)
Vera'dan önceki sevgilisi doktor Galina büyük samimiyetle "Nazım beni terk etmese 20 yıl daha uzun yaşardı" demiş ve şu cümleyi eklemiş: "...ama şiir yazamazdı..."
Vera (4. ve son eşi)
Saman Sarısı
Seher vaktı habersizce girdi
gara ekspres kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri
perdesi aralıktı
genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı
Nazım Hikmet'in gene bir kadına yazdığı tahmin edilen, Bir Ayrılış Hikayesi adlı şiiriyle yazıya son vereyim istedim:
BİR AYRILIŞ HİKAYESİ
Erkek kadına dedi ki:/-Seni seviyorum, / ama nasıl, / avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp / parmaklarımı kanatarak/kırasıya/çıldırasıya.../Erkek kadına dedi ki:/-Seni seviyorum,/
ama nasıl,/ kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,/yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,/yüzde hudutsuz kere yüz.../Kadın erkeğe dedi ki:/-Baktım /dudağımla, yüreğimle, kafamla;/severek, korkarak, eğilerek,/dudağına, yüreğine, kafana./Şimdi ne söylüyorsam/karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana../Ve ben artıkbiliyorum:/Toprağın -yüzü güneşli bir ana gibi/ -en son en güzel çocuğunu emzirdiğini../Fakat neyleyim/saçlarım dolanmış/ölmekte olan parmaklarına/başımı kurtarmam kabil değil! / Senyürümelisin, yeni doğan çocuğun /gözlerine bakarak.. / Sen/
ama nasıl,/ kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,/yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,/yüzde hudutsuz kere yüz.../Kadın erkeğe dedi ki:/-Baktım /dudağımla, yüreğimle, kafamla;/severek, korkarak, eğilerek,/dudağına, yüreğine, kafana./Şimdi ne söylüyorsam/karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana../Ve ben artıkbiliyorum:/Toprağın -yüzü güneşli bir ana gibi/ -en son en güzel çocuğunu emzirdiğini../Fakat neyleyim/saçlarım dolanmış/ölmekte olan parmaklarına/başımı kurtarmam kabil değil! / Senyürümelisin, yeni doğan çocuğun /gözlerine bakarak.. / Sen/
yürümelisin, / beni bırakarak.../Kadın sustu./SARILDILAR/Bir kitap düştü yere.../Kapandı bir pencere.../AYRILDILAR...
gene çok güzel bir çalışma... ellerinize sağlık..
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
YanıtlaSilBu yazınız sayesinde dün ani bir kararla Genco Erkal'ın sahnelediği "Kerem Gibi" ye gittim. Aylardır aklımdaydı, ama bir türlü harekete geçemiyordum. Çok çok güzeldi. İzlemediyseniz, naçizane tavsiye ederim efendim...
YanıtlaSilselamlar