18 Ağustos 2011 Perşembe

Önce Ekmekler Bozuldu Ve Karikatürler



Oktay Akbay'ın  Önce Ekmekler Bozuldu adlı kitabını 21 yaşında yazdığını öğrendiğimde çok şaşırmıştım.  1944'de yazmış. 2. Dünya Savaşının en korkunç zamanıymış. Düşünsene... Savaşa ha bugün girdik ha yarın gireceğiz diye diye heyecan içinde geçen öğrenim yılları...  1941'de liseyi bitirmiş Oktay Akbal... Nisan ayında okullar tatil edilmiş. İstanbul boşaltılmış. Trenler, kent insanlarını Anadolu kasabalarına indirimli taşıyormuş. İstanbul'da evler, eşyalar ucuza satılıyormuş. Alman orduları Balkanlar'a inmiş... Yunanistan düşmüş... Bulgaristan Nazilerle işbirliği yapmış. Türkiyenin kuşatıldığı günler... O günleri anlatırken... "Karartma gecelerinde, vesika ekmeğiyle "kendi" savaşımızı yaşıyorduk." diyor Oktay Akbal.


 "Önce Ekmekler Bozuldu, sonra herşey" diye başlayan öykü, "Çünkü dünyada savaş vardı. İnsanlar sebebini bilmeden, düşünmeden ölüyor, öldürülüyorlardı." diye devam eder.  Düşünebiliyor musun 21 yaşındaki bir gencin o günlerde yaşadıklarını ve yazdıklarını... Oktay Akbal'ın yazdıklarını okuyunca başka söz eklemek mümkün değil ki... Savaş korkunç bir şey! İnsanlığa dair tüm güzellikleri nasıl da  bitiriyor. Diyor ki sevgili yazar... "Bizler okulu bitireli yıllar oluyor. İhtiyarladığımızı bile duyanlarımız var. Savaş en iyi yıllarımızı elimizden aldı, bizde en kutsal olan şeyleri yok etti. Sabah, akşam işimize gidiyor, geliyoruz. Yüksek okula girenlerimiz de oldu. Onlar da gençlikten çıktılar. Hepimizi kötü düşünceler, çirkin duygular kapladı. Barış günlerinin insanları artık yok. Nice tanıdığım insanların şimdi hepsi bana yabancı geliyor. İyileri kötü, cömertleri hasis, duyguları katı yürekli oldular. Ah, o ekmeğin bozulması, insanların mayası muhakkak ki ekmektir." 


Bu gün aklıma Oktay Akbal düştü. O gencecik yaşında, tüm toyluğu ve içtenliğiyle iyi ki  yazmış Oktay Akbal diye düşündüm. Bence onun sayısız deneme kitaplarını okumanın  ve elbette Önce Ekmekler Bozuldu'nun cümleleri arasında dolanmanın  vakti.  İtiraf etmeliyim ki yüreğime iyi geldi. Bak neler söylüyor... "Bu dünya bir kere daha değişecek. Belki eski halini almaz, ama zararı yok, gidenler gitti, gelenler gelsin. İnsanlar gülmesini, ağlamasını yeniden öğrensin. Sırasında ağlamasını ve gülmesini bilmeyene, insan denemiyor... Bizler, yarı barış, yarı savaş insanları, umutlarımızı kaybetmedik. Dünyanın iyi bir dünya olabileceğini, insanın mavi gökyüzünü, denizi, ağaçları seyretmekle mutluluğunu yaşadığı anlara yeniden kavuşacağına inanıyoruz. Herşey ekmekle başladı, ekmekle bitecek." Böyle işte...  İyi ki yazmış Oktay Akbal... İyi ki yaşadıklarını ve duygularını ak kağıtlara umutla dökmüş...  Bak ne diyorum?  Oktay Akbal'ı ilaç niyetine okumak gerek.


Karikatürler-   Şenol Bezci'nin arşivinden

8 yorum:

  1. bu yazıyı niye yazdığınızı biliyorum ve güncel olaylara direkt dokunmayıp o muhteşem zihin arşivinizden okuduklarınızla dolaylı olarak anlatmanıza bayılıyorum. ben dediğinizi anladım,doğru mu anladım? :)

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Kara Kitap, ödül olarak en kısa zamanda size Kara Kitap'tan bir şeyler hazırlayacağım:)

    YanıtlaSil
  3. "Önce Ekmekler Bozuldu"yu ortaokuldayken halamın kütüphanesinden alıp okumuştum 1950'li yılların basımı olsa gerekti, gri kapak üstüne siyah yazılar. Ortaokuldayken ne derece anladım orası tartışma götürür tabii ama sonra o kitap bizde kaldı ve uzun yıllar babamın kitaplığında durdu. Şimdi nerelerdedir acep?
    Bu arada Levent Cantek'in kardeşimin eşi olduğunu biliyor musunuz:))

    YanıtlaSil
  4. Ne hoş bir haber bu Leylak Dalı:)
    Levent Cantek'in kitapları ve yazılarının takipcisi olduğumu tüm samimiyetimle söyleyebilirim. Yeni ufuklar açıyor.. Ancak kitapları yok satıyor olmalı bulamıyorum ne yazı ki. Ne yapalım, aramaya devam:))Sağolun.

    YanıtlaSil
  5. Ben okumadığıma üzüldüm şimdi, muhakkak okumalıyım.Çok teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  6. Önce ekmekler bozuldu,sonra her şey...Yıllarca köşe yazılarını okuduğum bir eski dost,Akbal.Ülkemizde bir savaş var ve biz burada yaşayanlar,öyle ekmeği falan karne ile almıyoruz,tuzumuz kuru.Ama savaş çocuklarımızı çekip alabilir ansızın.Ne yazık ki bizde svaş yanlıları çok.Ülkemizde savaş falan yoktur,terör sorunu vardır demek riyakarlık gibi gelyor bana.Biz yoksulluğa,geriliğe ve haksızlığa karşı savaşmamışız,ama şimdi yoksulluk,gerilik bizimle savaşa tutuşmuş durumda...

    YanıtlaSil
  7. Selam Hakan,
    Bu bayram Oktay Akbal denemelerini deviren biri olarak yazarların yaşlanmayacağını bir defa daha tespit ettim. Oktay Akbal kitaplarını herkese tavsiye etmeli. Eğlendirici bir lisala geçmişten bugüne müthiş bir toplumsal ve edebi perspektif çizerken farkına varolmadık nelere dikkat çekiyor. İlla okunmalı diyorum.

    YanıtlaSil