Bazan tahammül eşiğim düşüyor biliyor musun? Nedense günüm günüme uymuyor. Bakma… Bana yapılan katakullilere adamsendeciyimdir aslında. Hissederim bir şeyler mesela... Ne bileyim... Epeyce gün yaşamışlığım var ya şu ölümlü dünyada. Anlarsın... Başa gelen pek çok durum olabiliyor.… Ne yalan söyleyeyim... Vardır tecrübem muhtelif insanlık hâlleri bâbında… Denk gelince… "Benim yok mu kusurlarım?" diye düşünürüm.. Çokkk. Asıl derdim kendimle ya… “Bu sana ders olsun. Aman ha, sen sen ol, sakın böyle vaziyetlere düşme!” derim kendime... İnsanların kötü niyetli bile olsa dalaverelerine aldırmam o nedenle. Olur böyle haller derim demesine ama… Beynimdeki cırcırböceği susmuyor ki… Cır cır da cır cır… Uzatmayayım... Ne kadar teselli etmeye çalışsam da kendimi... Gene iyi niyetimin kurbanı olmuştum. Bugün fenaydı vaziyetim. Sonra beni gülümsetiveren bir öykü aklıma geliverince toparlanmıştım. Çok şükür, okuyup hafızamın çekmecelerine istiflediğim, hayatımı eşsiz kılan öykülerim, şiirlerim vardır benim. Neyse… Öyle işte...
Yemekten sonra balkondaydım. Ilık yaz rüzgârı nazlı nazlı esiyordu. Balkon demirlerine dayanmıştım. Avucumla kavradığım kız belli bardaktan, koklaya koklaya çay içiyordum. Bir an başımı gökyüzüne çevirdim ki... O ne? Of! Yıldızlar var ya ah o yıldızlar... Bu gece dikkat ettin mi bilmem... Yıldızlar olağanüstü güzellikteydiler. Büyülendim. Sarhoş oldum o tiril tiril görüntüden... Başım döndü... Elimi uzattım gökyüzüne... En parlak yıldıza “Elimden tut yoksa düşeceğim.” diye seslendim. Dayanamadım sonra… Fırladım sokağa... Yürüdüm… Yürüdüm... Kendimi bizim köyün sahilinde buldum birden... Ayakkabılarımı çıkardım. Elime aldım. Kumsalda yalınayak yürüdüm. İskeleye çıktım. Tahta iskelenin ucu sıra yürümeyi sürdürdüm. Ağustos böcekleri var ya… Of!.. Ağustos böcekleri cır cır ötüyorlardı. Olur mu hiç? Ne işleri var deniz kıyısında? Benim bildiğim... Cırcır böcekleri, denize, suya değil; ağaçlara, yapraklara aittirler... Hey!.. Yoksa öten beynimin içindeki cırcır böceği miydi? Bilemedim. Deniz… Karanlıkta bulanık göründü gözüme… “Tamam!” dedim. “Acele et! Tam vakti....” Bu kez bir şairin dizelerine dayadım sırtımı şööyle... Şair sözünü her daim hakikat belledim. Şimdi… “Beynimdeki o yaralı cırcır böceğini… Usulca elime alıyorum… O bulanık sulara atıyorum.” dedim kendi kendime… Attım… Oh! Sustu... Kurtuldum işte... Bitti.
Sana bir resim verip hadi yaz.. hikayesini demeli.
YanıtlaSilHımm.. İnandırıcı olmamış belli:)
YanıtlaSilTam tersi.:)
YanıtlaSilNeyse Avram.. Sevindim. İyi bari:))
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Bayılıyorum sana, mutsuzluğa düşsende, moralini bozsalarda hemen, hikayeler üretiyorsun kafanda , mutsuzluğu silmeye çalışıyorsun sanki. ben tam tersiyim, olan durumun en beter halini düşünürüm, umutsuzluğa kapılırım ve dibe batarım.
YanıtlaSilYaralı cırcır böceğini veterinere götürseydin keşke
YanıtlaSilhiho..hiho :)
Şair sözünü her daim hakikat belledim. ne ne güzel bir sözdür...
YanıtlaSilyaşayarak okudum...
YanıtlaSilhep şuna inanırım, bir şeyi okurken kafamda eğer bir film yaratıyorsam eğer, o okuduğum şey başarılıdır..
başarılı!!!
sevgiler...
Buket senin o kitaplığının derli toplu halini görüp benim kitaplığımın derbederliği bir kez daha şamar gibi çarpınca yüzüme.. kendime gelemedim henüz haberin olsun..
YanıtlaSilne öykü ne şiir.. hakgetire öyle söliyim yani:))
dido.. attım.. bitti. ne fenayım di mi?
YanıtlaSilYaşam Pınar'ım.. Siz yaşam pınarımısınız sahiden:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
İrat, beğenmenize sevindim:)Sağolun.
YanıtlaSilHikayeni çağıl çağıl akan bir ırmak gibi kurgulamışsın. Çok hoşuma gitti arkadaşım.
YanıtlaSilBen kıyılarda takıldım kaldım..o ise aktı gitti yetişemedim. Kalemine yüreğine sağlık.
Sevgilerimle.
Yorum yazmasamda her bir yazınızı okuyorum. Bir şeyler ögrenerek, sizden bir şeyler alarak. Bende içimdeki cırcır böceklerini böyle susturabilirmiyim?
YanıtlaSilOy oy oy! Dilek ne hoş şeyler yazmışsın! Sağolasın:)
YanıtlaSilSahi mi Aslı! Çok teşekkür ederim. Peki, o halde ben de itiraf edeyim. İlgiyle okuyorum sizi:)
YanıtlaSilİçinizdeki cıcır böceğine gelince.. Neden olmasın Aslı? Herşey kafada bitiyor öyle değil mi? Yaralı cırcır böceği içinizde cır cır edip can çekişiyorsa.. Hani atları da vururlar ya acı çekmesin diye.. Atın denize.. Bitsin.. Gitsin.. O hesap yani. Bilmem anlatabildim mi?
Aslı,
YanıtlaSil“Beynimdeki o yaralı cırcır böceğini… Usulca elime alıyorum… O bulanık sulara atıyorum.”
Etiketlere yazmıştım ama gene yazmak ihtiyacı hissettim. Ahmet Erhan'ın bir dizesidir...
"“Elimden tut yoksa düşeceğim.”ise Attila İlhan'ın elbette.. Yağmur Kaçağı.. Müthiş bir şiirdir.
Can çekişirse ölücek demektir, kurtulucam demektir, ama hayır hala öyle derin nefes alıyoki, sanki ben ölücekmişim gibi..şimdi bu yazdıgınızı okuyunca kendimi tutamadım ya aglamaya başladım...
YanıtlaSilElimden tut yoksa düşeceğim..Çok iyi bilirim bu şiirini..
Hey, Aslı... Ağlamak güzeldir:) Ağlamak, ağlayabilmek en insani hallerden biri. Niye ağlamayalım ki... Ağlayalım birlikte...
YanıtlaSilBiliyor musunuz, can çekişen cırcırlar suları hiç sevmezler...
Siz ve ben biraz zenciyiz Aslı… Ne demiş siyahderililer… “Güneş bir gün parlayacak arka kapımda - Bir gün arka kapımda - Ve rüzgar yön değiştirecek - Hüznü üfleyip götürecek.” Bitecek. Teşekkür ederim duygularınızı paylaştığınız için. Bakın bir tıklama uzağınızdayım… Koskoca Attila İlhan haybeye yazmamış ki Yağmur Kaçağı’nı…
Elini uzat Aslı… Tutacağım… En yürekten hislerimle benden size sevgiler…
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telâş telâş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylül'se ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Sizi neden bu kadar geç buldum ben :) çok tsk ederim çok..
YanıtlaSilVe üzgünüm bendeki yorumunuzu okuyamadım..
Selam Aslı,
YanıtlaSilAkşam korkuttunuz beni biliyor musunuz:) Öyle bir panik oldum ki telefonumu, mail adresimi yazdım yorum hanenize:) Sonra sildim. Ama düşmüş olmalı e-posta kutunuza diye düşündüm:) Neyse.. iyi olmanıza sevindim:)
Tanıştığımıza da çok sevindim tabii Aslı. Her daim beklerim:))
Tmm dır :) sizi korkuttugum içinde inanın çok üzgünüm ama duygu patlaması işte. Bazen olurya hani :)
YanıtlaSilOlur böyle vakalar:) Dediğiniz gibi.. Bazen olur ya hani:)
YanıtlaSil