9 Mayıs 2009 Cumartesi

Eskiden Kafe

Bugün üzerinize afiyet nasıl bir bezgin bekir durumundaydım anlatamam. Hani bir Meksika atasözü vardır: "Ne güzel çalışmamak, arkasından da dinlenmek!" der. Evet bugün ben bu sözü söyleyen Meksikalı'nın ruh halindeydim. Ama benim balık burcu, romantik kardeşim yok mu? Sürekli aradı durdu beni cepten, sıraladım bir çok bahane, dediklerim bir kulağından girdi öbür kulağından çıktı. "İzmit'e gel de gel!" dedi durdu. Şu dünyada hiç rahat yüzü yok mu? Aaaa! Nedir bu? Tabi iki haftadır benim koşuşturmalarım nedeniyle hiç uğrayamadım kendisine, bugün çocukları bırakmış eve ya, görüşmek istiyor benimle. Haklı. Yarın anneler günü. Annemiz yok, gitti cennete. O benim annem ben O'nun, belli etmiyoruz güya hiç bir şey birbirimize, hüznümüz yüreğimizde saklı. Neyse... Dedim ki "Tamam bebek, o zaman buluşalım Eskiden Kafe'de." "Eskiden Kafe mi? O da nerden çıktı şimdi?"dedi. Dedim "Kardeş, Mimar Sinan'ın yaptığı Yeni Cuma Cami yok mu? Sırtını eski tren yoluna dön. Caminin duvarını soluna al. E5 e doğru yürü. Yürürken sağına bak ama. Ara sokağın sonuna doğru Eskiden Kafe'yi göreceksin. Bak bayılacaksın bu mekana!"

Ufuk Uzun Kocaeli Anadolu Lisesi Mezunu. Bu yıl okul mezunları ve öğrencileri ile çıkarılan Kelebek Etkisi adlı dergiyi, okul şehir dışında olduğu için, şehrin merkezinden satmamız gerekiyordu. Ufuk Eskiden Kafe'yi bir kaç ay önce açmış. Rica ettim kendisine, satmak için dergiden biraz kafede bulundururmusunuz diye, kabul etti. Telefonda konuşmuştuk bunları.Dergileri bırakmak için Eskiden Kafe'ye gidince kendimden geçtim. Bu ne güzel bir yerdi böyle ve ben neden daha önce görmemiştim? Şahane bir kafeydi!

Eskiden Kafe çok özenle hazırlanmış ve belli bir özelliği var. Herşey 1980 li yıllara ait. Mesela bugün kardeşle kafeye girdiğimizde Modern Talking çalıyordu. Bu 80 li yıllar insan kaç yaşında olursa olsun neden güzel duygular uyandıyor insanda anlamıyorum ki? Duvarda "1980 li Yıllarda Yaşamak" diye bir başlık atılmış. Altta şunlar sıralanmış:
- Fon müziği Laura Brannigan'dan Self Control olan günler demek
-Şehirlerarası yolculuğa çıkarken otobüsün 302S olması için dua etmek demek
-Çavuşesku ve karısının kurşuna dizilişini TV den seyretmek demek
-Gorbaçov'un kafasındaki lekenin ne olduğunu anlamaya çalışmak demek

Her Şeye Rağmen Temiz El Değmemiş Bir Hayat Demek

-Breyk,breyk arkadaş arıyorum demek
-Videocudan American Ninja, Kan Sporu ve Karete Kid filmlerini kiralamak demek
-İcraatın İçinden izleyip, Özal'ın kalemine bakıp hipnotize olmak demek
-Gazoz kapağı, misket oynamak demek

Duvarlarda eski long playlar, 45'likler, üst katta 1980 yıllara ait film afişleri, koridor ve merdiven duvarlarında siyah beyaz fotoğraflar, mekanik saatler, oyuncaklar, radyolar, o yılları anımsatacak her türlü objeler ve resimler... İşin olmayacak yada konuşacak kardeşin yanında, saatlerce duvardakilere bak! Harikulade! Peki ne yiyeceğim? Ufuk'un annesi Remziye Hanım'ın evde yaptığı fevkalade lezzetli pastalar var. Ben bugün Haşhaşlı Pasta yedim. Çok lezzetliydi. Fiyatlar da çok makul. Başka yere gitmeye gerek yok, eğer İzmit içinde 1980'lere ışınlanmak istiyorsanız Ankara Üniversitesi Sosyal Antropoloji mezunu, tabi ki aslı KAL mezunu, Ufuk'un yeri, Eskiden Kafe'ye mutlaka gidin. Benden de selam söyleyin. Bir de Kelebek Etkisi dergimizden alın olur mu? Mutlaka okuyun ama... Hem KAL'lının Kafe'sine, hem de KAL'lıların Kelebek Etkisi adlı dergisine hayran kalacaksınız. Garanti ederim!...

Tabi benim kardeş de bayıldı Eskiden Kafe'ye. Artık arada buluşacağız bu yerde. Hep romantik şeyler konuşuruz biz kardeşimle genelde. Edebiyat veya sinemada aşk mesela. Bu gün var ya, eğer dinleseydim içimi karartacaktı. Şöyle dinledim de bir ara, tam bir gamlı baykuş modundaydı. Anlattıkları bir kulağımdan girdi bir kulağımdan çıktı valla... Çünkü ben bir ara girmişim mekanın illizyonuna ve ışınlanmışım 1980'li yıllara! Hiç dinleyemedim. Kafeden çıkışta şöyle diyordu ama: "Abla, iyi ki varsın. Ne tatlı dinliyorsun! Hem de anlattıklarıma hiç kızmıyorsun. Ben de kızarsın diye çok korkmuştum. Demek ki kabul ediyorsun. Yaşaaa!" Hımm! Vallahi kalakaldım. Ne diyeceğimi bilemedim. Benim kızacağımı düşündüğü ne anlatmıştı ki acaba? Soramadım... Nasıl derim "sen havaya konuştun, sen anlatırken ben life is life'ı dinliyordum".... Diyemedim.... Diyemedim... "Ben 1980 li yıllardaydım " diyemedim!!!

6 yorum:

  1. birçok neslin kendinden birşeyler bulabileceği, paylaşabileceği ortak ne kadar çok imge, olay, barındırıyor 80ler değil mi? :) kafenin de çok tutulacağına eminim..tebrikler eskiden kafe!

    YanıtlaSil
  2. İzmit'te böyle orijinal mekanların olması çok sevindirici gerçekten.. Her gittiğimde daha kalabalık oluyor zaten... Ufuk ayrıca güzeryüzlü bir antropolog kafeci:)Çok tutuldu bile!!
    Tabi bizim dergiyi satıyor bir de... İyilik yap denize at derler di mi? Kelebek Etkisi'nin etkisi de vardır bence:)

    YanıtlaSil
  3. 80'li yılların hastası olan ben, bu mekana hazırlık aşamasındayken girdim ve içeride Depeche Mode'un şarkısı çalıyordu...
    Gerçekten klasik bir hava var içeride :)

    YanıtlaSil
  4. Evet,Ertürk şahane bir kafe Eskiden Kafe! İzmitliler olarak kıymetini bilmeliyiz!
    Sağolsun Ufuk,doğru bir iş yapmış!

    YanıtlaSil
  5. Bizimle iletişime geçebilecek bir yetkilisi var mıdır ? : ) Etkinlik düzenlemek istiyoruz..

    kaizen-23@hotmail.com
    KaiZen Kişisel Gelişim ve Sosyal Farkındalık Ekibi

    YanıtlaSil
  6. Selam Kaizen K.G
    Ne yazık ki dükkan başka birine devredildi. Şimdi başkası işletiyor. İzmit'e gittiğimde uğrayıp bilgi almaya çalışacağım. Merak etmeyin.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil