16 Haziran 2011 Perşembe

Inarritu ve Çiko ve Edip Akbayram


Şimdi bu yukarıya fotoğraflarını koyduğum, artiz pozları veren adamı bilmiyorum tanıyor musun? Tamam.  O gerçekten  sinemayla ilgili biri...  Bakma böyle pozlar verdiğine  o bir sinema jönü değil.


O bir sinema yönetmeni. Ve özellikle benim sevdiğim filmlerin yönetmeni... Ayrıca bir Meksikalı'dır kendisi.  Bak işte bu  konu  benim için çok ama çok önemli. Niye mi?



Ben Zagorsever biriyim. Zagor'un kadim dostu, yakın arkadaşı Don Çiko  Felipe Cayetano Lopez Martinez Gonzales yani en çok bilinen  ismiyle Çiko Meksikalı ya  bu yönetmene kan çekiyor olmalı.  Heyy! Yalan söylemiyorum. Yönetmenin Meksikalı olduğunu öğrenmesem inan bana asla  ilgimi çekmezdi.  Hatta Çiko'yla bu yönetmen akraba bile olabilir diye düşünüyorum. Daha da yakınlık hissediyorum. Yönetmenin adı Alejandro Gonzales Inarritu...  Baksana... Gonzalesgiller soyundan geliyor her ikisi... Hoş değil mi?



Biliyorum  gene bu yakıştırdıklarıma gülüyorsun. Gül ne yapayım yani? Oğuz Aral ne demiş? "İnsanın diğer organik ve sentetik yaratıklara olan gerçek üstünlüğü, düşünme sürecin sonunda gülebilmesidir. İnsanoğlu gülebilme üstünlüğüne ve niğmetine sahip olarak doğan, uzaydaki tek canlıdır." Gülebiliyorsak ne mutlu bize öyle değil mi? Haydi iki Meksikalı'yı isimlerindeki benzerlikten yan yana getirdim. Pekii... Edip Akbayram'ın bu arkadaşlarla ne  ilgisi var deyu sual edersen... Hiçç sorma... Hiiçç..  Hımm... Bak şöyle açıklayayım. Inarritu'nun filmlerini gerçekten çok sevmiştim. En son Biutiful'u seyretmiştim. Ne yalan söyleyeyim diğer filmleri kadar haz vermese de sinemadan çıktığımda bir acı çöreklenmişti yüreğime... Vee... Arabama binmiştim. Hemen cd'lerimin arasından Edip Akbayram'ın cd'sini bulmuştuım. İlk parçasını eve gidene kadar defalarca dinlemiştim. Dayanamamış bende bağıra bağıra Edip Akbayram'a eşlik etmiştim. Biutiful'dan sonra iyi gelmişti ne yalan söyleyeyim. Eğer Biutiful'u seyretmediysen, seyrettikten sonra  bu şarkıyı dinlemeni tavsiye ederim. Şimdi durup dururken haybeye Inarritu'yu hatırlamadım. Ofise gelirken rastgele bir cd çektim. Edip Akbayram'ın cd'si elime geldi. Koydum müzik çalaraaa... Başladım bende soloyaaa... Adaletin bu mu dünya! Kötülerinsin sen dünyaaa! İyileri öldüren dünyaaaaa!

8 yorum:

  1. Gülebiliyorsak ne mutlu bize öyle değil mi? Aynen katılıyorum bu söze.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Selam otuzundansonra, ne mutlu bize gerçekten:)
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Amoresperross çok izlenesi bir filmdir :)

    YanıtlaSil
  4. Sadece "Biutiful" unu seyredemediğim bu yönetmenin "hastasıyım" :)))

    Bakalım ben seyrettiğimde ardından ne dinleyeceğim? :) Eline sağlık HayalKahvem yazı için.

    YanıtlaSil
  5. Innaritu' yu beğenirim. paramparça aşklar ve köpekleri diğerlerine tercih ederim..

    YanıtlaSil
  6. @ Momentos, "Biutiful"u seyrettikten sonra illa
    Edip Akbayram'ın "Adaletin bu mu dünya"sını dinle. Ama o billur sesinle şarkıya eşlik et.
    Eminim hoşuna gidecek:)

    YanıtlaSil
  7. @ Buket, benim favorilerim Babel ve 21 Gram:)

    YanıtlaSil