1 Haziran 2011 Çarşamba

Kahve Molası - Ben Bir Homo Economıcus'um...


Şimdi bir elimde kahvem... Hem kahvemi içip hemde kahve molası yazımı yazacağım. Bak bu kahve  molasında kendimle ilgili  sana neler anlatacağım... Ben yüzümü yıkarken sabun kullanmam, biliyor musun?  Nedeni basit: Yüzüme harcayacağım bir birimlik sabunun marjinal faydası, erken kirlenmeye uğrayacak havlulara harcanan bir birimlik sabunun marjinal faydasından düşüktür. Dişlerimi macunsuz fırçalarım. Çünkü ömür boyu diş macununa yatıracağım para, dişlerimin amortismanı için gereken parayı geçmektedir. Bu nedenle sadece suda ıslattığım bir diş fırçasıyla dişlerimi oğuştururum. Bu, yüzüme bir parça aklık katmak için yaptığım göstermelik bir iştir. Eh, her insanda olur o kadar fiyaka... Kahvaltıda yediklerim bir daha karnımın acıkması gereken ana göre değişir. Şöyle bir yöntem izlerim: Yapmayı tasarladığım işler nelerdir? Uzun dönemde yapmayı tasarladığım işler çoğunlukla bütçe yılının başında belirlenen, fayda- maliyet analizleri kesinleşmiş işlerdir. Bunların yıllık programını hazırlarken aylara günlere bölerim. Her sabah kalktığımda uzun dönemde gerçekleştireceğim işlerin hangi dilimini ele alacağımı bilirim. Asıl canımı sıkan kısa dönemli işlerdir, çünkü onların programını hemen o gün ya da o hafta içinde yapmam, bitirmem gerekmektedir. Yapacağım işleri sıralarım. Sonra bunların bana yükleyeceği zahmeti Zahmet katsayısının yardımıyla hesaplarım. Zahmet, gün boyu alacağı değerlerle çekme sınırını aştığı an dinlenmem gerekir. İşte bu dinlenme süresinin bir bölümü yemek yemeğe ayarlarım. Akşama dek yapılacak işler çok bir gücü gerektirmiyorsa, sabah kahvaltısını pekâla az bir şeyle geçiştirebilirim. Geceden beri açım, diye sabahları kahvaltı etmenin gereğine hiç inanmam. Bana göre uyku, bedenin atıl kapasitede olmasıdır.  Yemeklerde ne mi yerim? 

Kusura bakma zevklerimin gelirimin bir işlevi olduğunu düşündüğüm için minimum giderle maksimum doyum sağlama koşuluna endeksledim.  Bu yüzden her bir zevkimin ayrı ayrı ne kadar sürede doyma noktasına varacağını önceden saptadım. Şu devingen yaşamda bir dural denge tutturmuş gitmekteyim.  Hakverirsin ki bunu optimum fayda getirecek şekilde devam ettirmeliyim. Bugün Kahve Molası'na ayıracağım süre burada bitti. İşe dönmeliyim.


NOT: Bu yazıyı Şiir Erkök Yılmaz'ın Homo Economıcus adlı öyküsünün bazı bölümlerinin bazı cümlelerini kendime uyarlayarak yazdım. Belki bir başka zaman başka bölümlerindeki cümlelerini gene kendime uyarlayarak yazarım. Orijinalinde anlatılan kişi Bay X'dir. Ve kara mizah tarzı çok sevdiğim şahane  öykülerden biridir. Aslında yabancı gelmedi bana Bay X. Hımm... Ben bir Homo Economıcus'um çünkü:) Bu zamanda Türkçe deyimle Cimri olmayacaksın da ne olacaksın? Cimriyim fena halde:))



13 yorum:

  1. Valla okur okumaz ilk tepkim; örf ve ananelerimiz ile uzzzaakkktan yakkınndann ilgisi olmayan bu yaşam biçiminden dolayı esefle kınayacaktım-ki. Neyse, yine kolajmış.:))

    YanıtlaSil
  2. Şiir Erkök Yılmaz'ı ilk defa sizden duydum ve uyarlama öyküsünü okuyunca bayıldım;) İktisatçılar homoeconomicus'un ne olduğunu çok iyi bilirler de bunun edebiyata uyarlanmış bir dille anlatılması hoş olmuş gerçekten... Zaman zaman ben de homoeconomicus olup olmadığım konusunda teredddüte düşerim ama yalnızca fayda maksimizasyonuyla yaşayan, toplumsal yapıdan soyutlanmış ve kendi çıkarları peşinde koşan bir birey olmak hoşuma gitmez, alturist olmak isterim... İktisat dünyasında yeni bir çığır açacaksınız bu gidişle Hayal Kahvem; tebrik ederim yine sizi:))

    YanıtlaSil
  3. Sisi, ne hoş öyküdür anlatamam... Senden de bekliyoruz bu tarz öyküler:)) Bak Şiir Erkök Yılmaz kim?

    Şiir Erkök Yılmaz 9 Temmuz 1948’de Ankara’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni 1969’da bitirdi. 1971 yılında Ankara İktisadi ve İdari Bilimler Akademisi’nde asistan olarak göreve başlayan Şiir Erkök, 1977 yılında iktisat doktoru, 1981 yılında doçent, 1989 yılında profesör oldu. Halen Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğretim üyesi ve bölüm başkanıdır.

    YanıtlaSil
  4. Evet Avram, kolaj ama beni anlatıyor sanki.. Haybiye yazmadım yani:))

    YanıtlaSil
  5. Esefle kınayabilirim o zaman.:))

    YanıtlaSil
  6. şiir hocayı evlendiğim yıldan beri tanırım eşimin arkadaşıdır.amaöykülerini bilmiyordum

    YanıtlaSil
  7. İşte Hayal Kahvem'in kendini sevdiren ve zevkle okutturan yanı da budur: Yenilik ve araştırma; bilinmeyen üzerine zevkli bir anlatım; iyiki varsınız:))

    YanıtlaSil
  8. Anladım Avram, ne yapalım.. Böyleyken böyle işte:)

    YanıtlaSil
  9. Selam Parıldayan Çiçek, Şiir Hoca'nın öykülerini öğrenmenize aracı olduğum için mutlu oldum. Görürseniz buralarda bir köyde hayranı olduğunu söyleyiverin:)

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Sisi, Şiir Hoca'nın yazdıklarını okumalısın. Hele bu öykünün devamında Bay X'in eş seçimi hikayesi var ki bayılırsın:) Önce memleketin tarihi, corafi, yöresel, töresel, yasal koşulları çerçevesinde, optimal sayılabilecek çocuğa ilişkin kilo, boy, akıl yaşı, mide hacmi gibi özellikleri bir bilgisayara veriyor, bu çocuğa göre gerekli olan kadını bilgisayardan çıkarıyor. Tabii ne olması gerekiyor. Kadının "dilsiz" olması gerekiyor. Bay X maliyeti abartmadan gazeteye bir ilan veriyor. Tabii bu özelliklerde fazla kadın başvurmuyor. Başvuranların arasından seçtiği Bayan X'i ise Cobb-Douglas üretim fonksiyonu duymuş muydun? İşte böyle bir üretim fonksiyonuna sahip kadını seçiyor:)) Çok tatlı bir öyküdür bu... Çokkk.. Anlatılacak gibi değil. İlla okumak gerekir:))

    YanıtlaSil
  11. Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonunu iktisatçılar türevlenebilen, türevlenebildiği için kolayca çözülebilen bir fonksiyon olduğu için çok severler:) Gerçekten bu kitabı okumalıyım, yoksa bende de potansiyel bir homoeconomicus ruhu yeşermiş mi düşünmeye başladım şimdiden; eyvah!

    YanıtlaSil
  12. Ben şimdi burada açık etmiyeyim ama Cobb-Douglad'ın enteresan bir açıklaması var öyküde.. Ehemm.. Belki özel anlatırım sana Sisi, güleriz.. öyle böyle değil:)) Yok artık, nerden çıkardın homo economicus olduğunu:))

    Sakın Cobb-Douglas sebebiyle demeyesin... Gülmekten gözlerimden yaş gelir... Böylece kara mizah olur:) Canımsın!

    YanıtlaSil
  13. Cobb-Douglas'ı ben iktisadan siz de edebi bir dille bir buluşmada yorumlayalım o halde, Şiir Hoca beni iyice meraklandırdı:))

    YanıtlaSil