Zaman akıp gitmiş. Bir ay geçivermiş. Nice meşhur mürekkep erbabı ve muharrirlerin iştiraki ile defter idülüp dürülmüş aylık neş-e ve cambazlıklar mecmuası Harakiri'nin ikinci sayısı çıkmış bile. Görür görmez satın aldım. Zaten ilk sayısından Harakiri' yi sevmiştim. Bu kez çifte kavrulmuş lokum tadı vardı Harakiri'de... Çünkü Ters Ninja'nın Landlord'u, bizim şehrin çocuğu Ege Görgün'ün Harakiri'nin ters ninja adlı köşesinde yazdığı yazısı var. Nasıl sevindim anlatamam! Ege işinin ehli bir sinema yazarı ve çizgi roman editörüdür. Ama ben esas Ege Görgün'ün öykülerinin sıkı bir takipçisiyim. Bilimkurgu, fantastik tarzı öyküleri gerçekten çok etkileyicidir. Ayrıca... Ben... Uzun zamandır... Sinema, müzik, çizgi roman, futbol birikimi, sıkı bir kalemi olan Ege Görgün'ün memleketimde eksikliğini hissettiğim Nick Hornby tarzı eğlenceli şahane öyküler yazacağını hayal ediyorum. Üstelik Ege'nin Nick Hornby'ya göre artısı, fantastik hayal gücü var. Harakiri'yi beklemek heyecanlı bir serüven olacak gerçekten. Çünkü Harakiri'nin Ters Ninja köşesinde her ay kimbilir ne sürprizli yazılar bizi bekleyecek!
Selam:)
YanıtlaSilYazdıklarınızı okurken, '' neden bu kadar geç keşfettim bu bloğu'' diye hayıflandım. Belli ki sık sık buralarda olacağım.
Gölcük'le ilgili hissettikleriniz iç acıtıcı. Ne var ki deprem yaşamasak da bizler de yaşıyoruz aynı duyguları. Çocukluğumda tek katlı bahçeli evlerden oluşan semtimiz 20 yıl kadar önce birdenbire betonlaştı. Bu konuyu blog sayfamda yazmıştım.
‘’Çocukluğumda bahçeli güzel evlerin olduğu bu yerler apartman yaptırıp kazanç sağlama uğruna, en fazla daire ve dükkan veren müteahhitlere verildi. Herkesin tek düşündüğü olabildiğince fazla sayıda daire sahibi olabilmekti. Ortaya çıkacak yapıların estetiği, sağlamlığı, çevreye uyumu kimsenin umurunda değildi. Durum böyle olunca inşaat işlerinden hiç anlamayan bazı müteahhitler türedi. Masraftan kısarak hem toprak sahiplerini memnun etme hem de kendi ceplerini doldurma yoluna gittiler. Çizilen planlar da fazla daire çıkarma amaçlı kullanışsız ve uyduruk tasarımlardı.’’
Yazının tamamı burada:
http://begonvilliev.blogspot.com/2011/02/kitch-binalar.html
Kemalettin Tuğcu kitapları ilkokulun son yıllarında sürekli okuduğum kitaplardı. Fazlaca üzülsem de okuma alışkanlığı edinmemde katkıları oldu.
Uzunca yazarak sayfanızı işgal ettiğim için affınızı rica ediyorum. Sevgiler, selamlar Begonvilli Ev’den.
Not: Bu yorum Kemalettin Tuğcu kitapları ile ilgili yazı için yazıldı ancak bir mutfağa gidip gelme sırasında ps kapanmış ve ben o yazıyı bir daha bulamadım. Oturup üşenmeden aklımda kalanları tekrar yazdım.
Begonvilli Ev'e katılıyorum. Ben de sık sık buralarda olacağım. Konular ilginç, anlatım keyifli. Güzel bir blog sayfası.
YanıtlaSilSelam Begonvilli Ev:)
YanıtlaSilAllahım, ne hoş şeyler yazmışsınız böyle:)) Yazılarla birilerinin yüreğine dokunduğunu bilmek ne hoş bir duygu anlatamam. Teşekkür ederim.
Sol üstteki arama çubuğuna Kemalettin Tuğcu diye yazarsanız, yazarla ilgili tüm yazılarım çıkar. Biri şuydu..
http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/10/kemalettin-tugcu-neden-aglatrd-bizi.html
Ne kadar haklısınız yazdıklarınızda. Bu ayki Harakiri dergisinde Atilla Atalay'ın şahane bir öyküsü var bu konuda aslında. Tavsiye ederim.
Tekrar teşekkür ederim.
Şeytanın "yaz" dediği, mutlaka beklerim sizi. Kahve içeriz birgün belki:)) Teşekkür ederim.
YanıtlaSilAylık neş-e ve cambazlıklar mecmuası "muzır neşriyata" takılmış. Bir yanda senin güzel yazın bir yanda muzır neşriyat...
YanıtlaSilhttp://www.ntvmsnbc.com/id/25218939/
Harakiri bunun üzerine de bizi gülümstecektir, ondan şüphe yok.
Hımm.. Fena:((
YanıtlaSildün sabah haberlerde HARAKİRİ dergisi poşet içinde satışa sunulacak tarzı bir haber vardı..üzüldüm..geçek payı var mı Hayal kahvem..?
YanıtlaSilSelam Rosemary, ben sanki Harakiri'nin ilk sayısı için böyle bir duyum aldım. Ama geçmiş ola tabii, ikincisi bile çıktı yani.
YanıtlaSil