Geçen hafta... Hafta sonuna doğru... "Madem bahar geldi. Artık bahar temizliğine girişmeli" diye aklımdan geçirdim. Hemen aklıma Bizim Köy'ü getirdim. Orda bir köy var uzakta diye sevimli bir şarkımız vardır hani. Yooo. Şimdi çok uzak olmayan bir köyden bahsetmektir niyetim. Biliyorsundur belki. Bizim Köy Engelliler Üretim Merkezi. Hani İzmit'ten Adapazarı'na doğru E5'den giderken sol tarafta Akmeşe girişi vardır ya. İşte o yolun ilersinde. Engellilerin çalıştığı bir köy orası. Çalışanların %85i engelli. Tekstil, sera, mantar, bal, tavşan işi yapıyorlar. Çok destek bekliyorlar. Aklımdan geçenleri gerçekleştirmek için Bizim Köy'den üç kasa çiçek satın aldım. Sonra babama telefon ettim. "Haydi var mısın gidelim kabristana. Bahar temizliği yapıp, senin annenle benim annemin yattığı yere çiçekler ekelim." dedim. Güldü."Varım!" dedi. Baba kız Bağçeşmeye gittik. Elimizde çiçekler var ama kazma kürek gerekiyor ya... Büyümüş yabani bitkiler tabii. İlkin onlar iyice temizlenmeli.
Bağçeşme'de bizim Ali var. Babamın adaşı. Kabristan'ın tuvaletini çalıştırır. Mezar bakım işlerinde bizlere her daim yardım eder. Onu buluruz nasılsa diye düşündüm. Ali'yi çok severim. Meczup bir delikanlıdır. Bir rahatsızlığı var. Bakırköy Hastanesinden 46 numaralı hastalıktan mustarip... Kendisine "Nedir 46 numaralı hastalık?" diye merak eder sorarsan eğer... Ali tüm samimiyetiyle tek kelimeyle cevap verir. "Tehlikeli!" Ayda bir Bakırköy'e gidip doktoruna görünmesi ve ilaçlarını alması gerekmektedir. "Eğer ilaçları almazsam abla, sakın gözümün önünde olma!" der. "Çok fena bir hastalık ablacım bu çok fena." diye devam eder. Ben hiç fena haline denk gelmedim. Ne zaman bir araya gelsek kuzu gibidir çünkü. Öyküsü çok can acıtıcıdır. Babası kan davası sebebiyle öldürülmüş. Ali küçükken naylon poşetin içinde babasının parçalanmış bedenini görünce ortaya çıkmış bu hastalık. Anlayacağın feci bir hikaye. Biz Ali'yi bulduk. Babam, Ali ve ben bir giriştik. Orda senin annen yatıyor, burda benim annem yatıyor diye... Kabristanı çiçek bahçesine çevirdik. Babamla annelerimizin yattıkları yeri süsledik ya... Sanki kendimizi bir nebze huzurlu ve mutlu hissettik.
Önümüz yaz. Bahçe ya da eve çiçek ihtiyacın varsa Bizim Köy'de yetiştirilen çiçekleri görmeni öneririm. Mesleği olmayan engelli kardeşlerimize meslek edindirme, üretime katılma, ekonomik ihtiyaçlarını karşılar duruma gelmeleri için yardımcı olma gayretinde olan Bizim Köy'e destek olmak lâzım. Koskoca bir tesis burası aslında. Bizim Köy gerçekten ilgiyi hakediyor. Daha fazla engelli çalıştırılabilmesi için, yetiştirdikleri ürünleri satmaları, tekstil konusunda çok iş almaları lâzım. İlgilenirsen bu lingten girip incelemeni rica edeceğim. http://www.bizimkoy.org.tr/tr/index.htm
BİZİMKÖY ENGELLİLER ÜRETİM MERKEZİ VAKFI
İLETİŞİM
Adres | : İzmit Akmeşe Yolu 10 km. Karaabdülbaki Köyü / KOCAELİ |
Tel | : 0. 262. 362 22 37 - 362 22 71 |
Faks | : 0. 262. 362 22 10 |
: info@bizimkoy.org.tr |
bir izmitli olarak böyle bir yerin varlığından haberdar olmamamdan ötürü çok üzgünüm..blogundan aldığım ilhamla kendi blogumda paylaşmak isterim münkünse..en azından 1 kişiye bile ulaşsa harika olur..
YanıtlaSil46 numara dediği aslında, yürürlükte olmayan 762 sayılı TCK. nunun 46. maddesi. Cezai ehliyeti ortadan kaldıracak türde akıl hastalığı hali.Onlar numara diyor demek.Halk arasında, 46 raporu diye bilinir.:)
YanıtlaSilBen de bilmiyormuşum.. ne yazık.
YanıtlaSilAcaba sizin köyde oturan peyzaj mimarı nermin hanımın haberi varmıdır.
Olsa onlara çok kaynak yaratırdı. Eminim büyükşehir belediyesi de destek veriyordur. Diymi?? (-di! sen dedin)
Bizde bu hafta kabristana gittik. her yer çiçekliydi. Bizimki çok bakımsız kalmış. Yanımızda çiçek yoktu. Çaktırmadan etrafa baktım yürütebilirmiyiz üç beş diye. her yer insan. Yan musluğa hortum takmışlar. Oradan bol bol su fışkırttık yıkadık suladık en kısa zamanda çiçeklerle gitmek niyeti ile el sallayarak ayrıldık. (avare uşaklar)
YanıtlaSillinki inceleyeceğim.
YanıtlaSilAli'ye üzüldüM.
Engelli kardeşlerimizİ evlerine hapsetmek yerine çalışacak alanlar yaratmalıyız.
Selam Gül, demek İzmit'lisiniz. Maalesef bilinmiyor Bizim Köy. Ben de Kocaeli Kadın Girişimciler Kurulu'nda olmasam belki bilmezdim.
YanıtlaSilOysa bilinmeli. Ve destek verilmeli.
Evet, Ali "46 numara" diyor kendisi için.
YanıtlaSilBiliyor durumunu. İlaçları düzenli kullanıyorsa sorun yok işte. Aramızda yaşıyor. Yardımcı oluyor.
Bazı insanları felek bu şekilde vuruyor ne yazık ki. İyi bir bilgilendirme olmuş Avram. Teşekkür ederim.
Dilek Bizim Köy depremden sonra Avrupa Birliği desteği ve İzmit Sanayi Odası'nın sahiplenmesi ile kurulmuş. Özellikle depremde sakat ve engelli kalanlar için amaçlanmış. Şahane bir tesis. Servisle gidip geliyor çalışanlar. Amaç kar etmek değil. Daha fazla sayıda engelliyi üreten, kazancı olan birey yapabilmek. Fason iş vermek ya da ürettikleri ürünlerden satın almak Bizim Köy'e çok katkı yapacaktır.
YanıtlaSilSevgili Avare Uşaklar, zaten sürekli yağmur yağıyor. Hortumla heyecan yapmışsınız:) Eh artık çiçekleri Bizim Köy'den alırsınız:)
YanıtlaSilGüzel düşünceler domates suyu.. Çok haklısınız.
YanıtlaSilHAYAL KAHVEM:Blogumda seve seve yer verdim umarım hem engelli kardeşlerime hemde izmite ufakda olsa bir katkım olur..ama keşke online alışveriş imaknıda olsa izmitten olmayan ama destek olmak isteyen kişiler için çok iyi olurdu..bence bir daha gidersen dile getir lütfen..bende mail olarak yazacağım..
YanıtlaSilsana tekrar teşekkür ederim..
sevgiler..
gülin..
Şimdi baktım bloğunuza. Nefis bir bilgilendirme olmuş Gülçin. Ellerinize sağlık. Ben böyle direk aktarmayı bir türlü beceremiyorum biliyor musunuz?
YanıtlaSilİlla hayatımı, hayallerimi yazının içine sokuyorum:)
Siz nasıl Hayal kahvem'de görüp ilgilendiyseniz, sizin blogtan mutlaka birileri okuyacak ve ilgilenecektir. Teşkkür ederim.
rica ederim..ben yazını okuyunca kendim gitmiş kadar oldum..siteye göz attık ve kendi cümlelerimle anlatmaya çalıştım..ama dediğin benimde gidip gördüğüm bi yer olsaydı bende hayatımla yoğururdum yazıyı kesin :)
YanıtlaSilYıllar sonra bulduğum çocukluk arkadaşım psikoloji servisinde yatarak tedavi görüyormuş.
YanıtlaSilcumartesi pazar izin vermişler eve çıkmasına. O zaman beni aradı. Anlatmak istedi ama uzun vakitler gerekiyordu. Vazgeçti. Hastanede cep kullanımı yasakmış. Arkadaşım cocukluk yıllarımızda delidolu, tatlı kaçık ve cok zeki idi. Aradan yıllar geçti. Hayat daha acımasız çöktü omuzlarına. insanlar daha merhametsiz geldi ona. Sorumlulukları çok ağırlaştı.
Herkesin kapasitesi duyarlılığı farklı tabi.
Bugün psikoloji servisinde tedavide.
Nedir nasılsır tanısı nedir bilmiyorum. Ama çok anlatmak istediğini biliyorum.
Allah herkesin dengesini korusun.
sevgiler
İlginç bir durum Mahmure. Konuşalım bu konuyu bir araya geldiğimizde olur mu? Merak ettim.
YanıtlaSil