Necip Fazıl’ın Peygamber Halkası adlı kitabını okuyordum. Peygamber Halkası olarak anlatılmak istenen Muhammed Peygamber'e inanmış olarak bir kerecik gören ya da O’nun tarafından görülmüş olan kişiler yani Sahabiler. Necip Fazıl her bir Sahabiyi anlatırken, “Fil tarihinden” şu kadar yıl sonra doğmuş diye başlıyor cümlesine. Söz gelimi Hz.Muhammed Fil Tarihi ile aynı yılda doğmuş. Hani biz Türkçe’de “fi tarihinden kalma” diye bir deyim kullanırız ya, aynı tarihi mi anlatıyor acaba diye düşünerek başladım işte bu yazıyı yazmaya...
Necip Fazıl kitabında Fil Tarihini şöyle anlatıyor: “Fil Tarihi… Şu, Yemen Padişahı Ebrehe’nin Kabe’yi yıkmak için Mekke önüne geldiği, ordusundaki bir beyaz filin Mekke kapılarında yere çöküp tek adım atmadığı, deniz tarafından Ebabil kuşlarının sökün ettiği ve ağızlarıyla ayaklarındaki mercimek tanesi kadar taşları salıvererek Ebrehe ordusunu birbirine kattığı ve geriye dönmeye zorladığı tarih…”
Düşünebiliyor musun? Bu olay Peygamberimizin doğduğu yıl meydana gelmiş. Yani olanlar İslamiyetle ilgili değil. Kabe İbrahim Peygamber’den bu yana kutsal bir mekan olarak kabul ediliyor. İslamiyet öncesinde Kabe içinde o dönem insanlarının taptıkları putlar var. İnsanlar o zaman da Kabe’ye ziyarete gidiyorlar. Yemen Padişahı ise Bizans Kralının yardımı ile büyük bir tapınak yaptırıyor kendi memleketine. Artık herkesin Kabe’ye gitmekten vazgeçip kendi tapınağına gelmesini istiyor. Ancak gelen giden olmuyor. Bunun üzerine kızıyor ve Kabe’yi yıkacağına dair yemin ediyor. Kalabalık bir ordu ve fillerle yola çıkıyor. Tarih M.S 571.
Ordu Kabe’yi yıkmak için tam Mekke önüne geliyor ki ilkin büyük fil kapının önünde oturuyor ve ne yapsalar hareket ettiremiyorlar. Sonra daha önce o bölgede hiç görülmemiş kuş sürüleri bir anda ortaya çıkıyorlar. Gaga ve pençelerinde taşıdıkları taşlar ve balçıklarla askerlere saldırıyorlar. Koca bir ordu kuşların saldırısında feci şekilde telef oluyor. Böylelikle kutsal Kabe korunmuş oluyor. Mekke şehrindekiler de bu olayı hayretle seyrediyorlar. Kutsal kitapta bu kuşlar Ebabil kuşları diye geçiyor.
Bu olay fil tarihi olarak kabul ediliyor ve anlatılacak bir durum söz konusu olduğunda fil tarihinden önce, fil tarihinden şu kadar yıl sonra ya da fil tarihinden kalma denmeye başlanıyor. Çok enteresan bir olay değil mi? Hayalinde canlandırabilir misin? Sence böyle bir olay gerçek olabilir mi? Pekii... Hitchcock’un başyapıtları arasında sayılan, 1963 yapımı ünlü gerilim filmi Kuşlar’ı hatırlasak birlikte... Ne korkunç bir filmdir öyle değil mi? Filmde kuşlar insanlara öyle bir saldırırlar ki insanlar ne yapacaklarını şaşırırlar!.. Üstelik bu filmde kuşların neden saldırdıkları tam olarak anlaşılır değildir. Acaba Hitchcock böyle bir filmi ne niyetle çevirmiştir? Film kuşların durduk yerde saldırısıyla, normal giden gündelik hayatın bir anda beklenmedik bir sebeple alt üst olabileceğini anlatıyor olabilir. Ya da bu filmde doğayı kuşlar temsil ediyordur. İnsanın sömürüsüne başkaldırmışlardır ve bu film onu anlatmaya çalışıyordur belki kimbilir? Ya da Hitchcock keyfine göre bir sebepten, keyif onun değil mi, filmde heyecan ve korku yaratacak bir neden olarak kuşları kullanmak istediğinden böyle bir film çevirmiş olabilir.Vesaire…Vesaire…
Sanırım sinema yazarları bu film hakkında yüzlerce yorum yapmışlardır. Benim demek istediğim ise şu… Hani anlatılıyor ya Ebabil Kuşlarının orduya saldırması ve orduyu bozguna uğratması… İnsan okuyunca ilkin şüpheye düşebilir ve olur mu canım böyle şey diyebilir yani değil mi insanlık hali… İşte o zaman gözünün önüne Hitchcock’un Kuşlar filmini getir.
Üstelik Kutsal Kur'an'da bu olay açıkça yazıyorsa ki Kuran-ı Kerim'de Fil Suresi'nin üçüncü ayetinde geçmektedir. Fil Suresi'nde bu olay şöyle bildirilmektedir: "Rabbinin fil sahiplerine neler yaptığını görmedin mi? Onların 'tasarladıkları planlarını' boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi. Onlara 'pişirilip-sertleştirilmiş balçık taşları' atıyorlardı; Sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı." (Fil Suresi, 1-5) O halde inanmak gerekir.
Bu olay Peygamberimiz’in doğduğu yıl olmuş ve orduda bulunan fillerden dolayı "Fil Vakası" olarak anılmış. İşte Fil Tarihi denilen buymuş demek ki. Peki, Fi Tarihi? Aynı şey mi? Olabilir. İnsan yaşadıkça ve okudukça daha neler görecek ve öğrenecek kim bilir?
Ne güzel bir hikaye, ebabil kuşlarına çok şaşırdım , özellikle Kabe'yi korumalarına büyülendim...Ne güzel hikayeler bunlar...ellerine sağlık , aklıma güzel bir hikaye yerleştirdim sayende :)))
YanıtlaSilHey, sevindim:))
YanıtlaSil