19 Mayıs 2011 Perşembe

Kitap Okumanın Tekinsiz Güzelliği - Kitap Koşmaca Oyunum.



Melih Cevdet Anday'ın Raziye adlı romanını yıllar önce okumuştum. Unutmuşum. Durup dururken Melih Cevdet Anday nereden aklıma geldi? Hangi dürtü beni onun kitaplarını aramaya itti? İnan bilmiyorum. Bildiğim 3.Kocaeli Kitap Fuarı'ndaki sahaflarda Melih Cevdet Anday'ın kitaplarının izini sürmeye başladığım... Ve ister inan ister inanma... İkinci basım Raziye elime gelince sevinçten havalara uçtum. Aslında kitap hakkında aklımda kalan  pek bir şey yoktu. Hatırladığım, tuhaf bir aşk romanı olduğuydu. Birde cümlelerinin peşi sıra giderken aziz Türkçemin dimağımda bıraktığı o fevkalde lezzetti. Aradan yıllar geçmişti. Benim köprülerimin altından ne sular akmıştı öyle değil mi? Bu günümle dünüm bir mi? Değişmiştim elbette. Sonra önümde daha okunmak için bekleyen yüzlerce kitap dururken, çok eski zamanlarda okuduğum, belki çoğu kimsenin bilmediği bir romanı tekrar okumaya kalkışmak ne kadar doğru bir davranıştı? Çok şükür hesaplı kitaplı, planlı programlı biri değilim. Ayrıca insan hiç sebepsiz bir şeye istek duyuyorsa içindeki bir zorunluluğun ilgili kişi ya da nesneye çektiğine inananlardanım.Yüreğimde bir şey Melih Cevdet Anday'ın kitaplarının peşine düşürmüştü beni. Bu durumlarda asla direnmem. Bırakırım kendimi akıntıya. Hemen teslim bayrağımı çekerim. Melih Cevdet Anday'ın kitapları bana iyi gelecek. Eminim.

Az önce Raziye'yi yıllardan sonra yeniden okumaya başladım. Kitabın ilk sayfalarında Beethoven'in beşinci senfonisi çalmaktaydı. Hemen bilgisayarda bu parçayı buldum. Senfoniyi dinlerken merakla romanı okumaya devam ettim.  Romanın bir yerinde duvardaki acayip bir resimden söz edilir. "Başının çevresinde, göğsünde, yukarı kaldırdığı kollarının üzerinde bir çok insan başı olan, çocuk resimlerine benzer bir kadın resmi idi bu; ilkel bir çizgi ile çizilmişti, anlamını çıkarmak olanaksızdı benim için." der. Sonra bunun Sahrennar adında Devletname'den alınıp büyütülmüş, Adem'den önce yaşayan bir cin sureti olduğu yazar. Hemen sanal ansiklopediden bu bilginin gerçekliğini araştırdırdım. İşte yukarıdaki resme vardım. Sahrennar öyle mi? Yıllar önce bu kitabı okurken, merak ettiğim bir  bilgiye bu kadar kolay ulaşmam mümkün değildi tabii... Sanırım o zaman Sahrennar'ı okuyup geçmiştim. Şimdi öğrenmem hoşuma gitti ne yalan söyleyeyim. Beethoven'in beşinci senfonisini dinliyorum. Aklımda Sahrennar... Elimde Melih Cevdet Anday'ın romanı Raziye... Nereye varacağım merak ediyorum... Aziz Türkçemin lezzetine vara vara Melih Cevdet Anday'ın gizliden  tekinsizlik hissi veren cümlelerinin ardında usul usul koşuyorum. Anlayacağın bu kez kitap koşmaca oynuyorum. Bakalım menzilim nereye varacak doğrusu çok merak ediyorum. Şimdi ben kimilerine alelade bir eylem gibi gelen kitap okumayı oyun gibi anlatınca Gülten Akın'ın o güzelim dizeleri aklıma geldi.

"Yağmur yağar akasyalar ıslanır... Bulutlar uçuşur geceleyin... Ben yağmura deli buluta deli... Bir büyük oyun yaşamak dediğin... Beni ya sevmeli ya öldürmeli."

5 yorum:

  1. Artık elimizin altında Google var.;) Kitaptaki karakterleri daha iyi anlamak için ben de başvuruyorum sık sık . Karakterlerin kitapta geçen sevdiği müzikler, resimler , kitaplara hemen bakıyorum.

    Bu kitabı okumadım ve ilginç de geldi. Okunacak ne çok kitap var.

    YanıtlaSil
  2. Raziye'yi çok gençken ilk kez Cumhuriyet'te tefrika edilirken okumuştum. Gazetenin gelmesini sabırsızlıkla beklerdim devamını okumak için hergün. Kitap olarak okumadım hiç ama kitabını alıp birkaç arkadaşıma hediye etmişliğim vardır. Filmi de çevrilmişti hatırladığım kadarıyla, Örsan Öymen'in kızı oynamıştı başrolünde, pek başarılı bir film olmamıştı.
    Melih Cevdet'le ilgili yazılarınız eski bir tanıdığı yeniden görmüşüm gibi bir his uyandırdı bende. Hele sonuna eklediğiniz en sevdiğim dörtlüğü. Sık sık o şiirin gerçek olmasını isterim:))

    YanıtlaSil
  3. Evet Dalgaizleri, gugıl hazretlerinin bilmediği yok. Ne çok okunacak kitap, seyredilecek film var değil mi? Bir ömür bunlara yetecek gibi değil tabii. Eee! Ne yapalım? Kısmetimizeyse artık... Okumaya, seyretmeye devam:)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Leylak Dalı demek gazetede tefrika edildiğinde okudunuz öyle mi? Vay canına sayın seyirciler!
    Melih Cevdet Anday Türk edebiyatının önemli bir değeri. Kitaplarını okumalı ve tavsiye etmeli gerçekten. Türkçenin lezzetine varmak için okumalı. Sağolun.

    YanıtlaSil
  5. Şu an okuyorum. Aynı sizin yaptığınız gibi google a danıştım ve sizin yazınızı okudum. İnsanların hayayına değmek bu işte.... Çok leziz.

    YanıtlaSil