Yılın bazı günlerinde, o yıl yaşadıklarımı şöyle bir düşünmek isterim. Keşke kendi kendime daha fazla kalabilsem, sevinçlerimi, keyifli anlarımı bir film şeridi gibi gözümün önünden geçirsem derim. Eğer kendimi zorlamasam pek mümkün olamaz ama… Yaz mevsiminin sona ermesiyle, işim açısından en debdebeli günler başlar zira... Müşterilerimin çoğunun sözleşmeleri sonbahar ve kış aylarında biter. Su uyur lakin rakiplerim uyumazlar. Haklı olarak durmaz oturmaz, beni bir rahat bırakmazlar. Ben sinemayı çok severim. Sinemanın hayatı eşsiz kıldığını düşünenlerdenim. Filmlerden öğrendiğim özel taktikleri, iş hayatımda uygularım. Sonra kimsenin tahmin edemediği bu enteresan film teknikleriyle işlerimi yaparım.
Misal, Quentin Tarantino’nun tüm filmlerini severim. Aklıma geldikçe tekrar tekrar izlerim. Geçen hafta yaptığım mücadelemde, inanmayacaksınız ama, bir Tarantino filmi olan Kill Bill 2 deki, büyük döğüş ustası Pai Mei den öğrendiğim, “5 dokunuşta ölüm vuruşu tekniği”yle, tek tek rakiplerimi eledim. Bu mühim bir tekniktir. Mesleğimde bu tekniği nasıl uyguladığımı, üzgünüm ama burada açıklamam mümkün değildir. Bu yıl öğrendiğim “5 dokunuşta ölüm vuruşu” tekniği, bizim meslekte kimse tarafından uygulanmadığı için, rakiplerimi okadar şaşırttı ki ne olduğunu anlayamadı hiçbiri... Bu tekniği uygulayan kişinin, rakibinin kazanması mümkün değildir. Sadece bilip uygulayan kazanır. Rakibinin durumunu görmek isteyenlere Kill Bill2’yi seyretmelerini tavsiye ederim.
Neyse, asıl anlatmak istediğim arada sırada yaptığım keyifli anlarımın muhasebesiydi. Ama şimdi değil de sonra yazıma devam edeceğim. Bugün son bir düellom var da… Bu kez niyetimi tam açık etmeyeyim. Rakiplerimden bu yazıları okuyanlar olabilir. Oturur bu sabah filmi seyredip, taktik geliştirebilir. Sadece şu kadar söyleyeyim. Bugün uygulayacağım döğüş tekniği olan film şu parça ile başlıyor:
Bang bang, I shot you down
Bang bang, you hit the ground
Bang bang, that awful sound
Du bi... Müziği tekrar tekrar dinleyip havaya girmeliyim...
Du bi... Müziği tekrar tekrar dinleyip havaya girmeliyim...
Cıkss. Kill Bill sonrası, tam bir hayal kırıklığıdır. Son filmi ehh, kıpırdanma var dedirten türden..
YanıtlaSilYooo, Avram... Yapmayın...
YanıtlaSilKill Bill ve Tarantino vazgeçilmezlerimdendir:)
Kill Bill değil. Sonrası.:)) Ne yapayım ama.. Hakikaten kötü filmler yaptı..
YanıtlaSilYapımcı olarak mı, senarist olarak mı, yönetmen olarak mı, oyuncu olara mı? Hangi filmlerini acaba beğenmediniz? Kuzenim olur kendisi Avram..
YanıtlaSilDikkatinizi çekerim:)
Grindhouse- yönetmen olarak..
YanıtlaSilDaltry Calhoun (2005)
Freedom's Fury (2005)
Hero (2002 Çin) (2004 ABD)
Hostel (2006)
Killshot (2006)
Grindhouse (2007)
Hell Ride (2006)
Hostel 2 (2007)
Bunlar da yapımcısı oldukları.. elle tutulur tek film göstersene aralarında.:))
Kill Bill serisi sonrası, ayarı bozuldu. Yoksa ben de severim Tarantino sinemasını.. Akrabalık derecenize hürmeten torpil yapamayacağım, üzgünüm.:))
hayalkahvem , ben de dağınık kitaplık nasıl olur onu merak ettim. sonuçta raflar ve kitaplar :)
YanıtlaSilaldığın kitabı bir daha yerine koymayanlardan mısın :) hem ben de pelin faktörü olmasına rağmen düzenli:)
diğer filmlerini izletmedim ama Benim kızın en sevdiği filmlerden biridir Kill Bill, kaç kez izlediğini hatırlamıyorum bile, umarım ileride kullanmak üzere o da almıştık tekniği :))
YanıtlaSilKill Bill 3 yakında geliyor sanırım :)
YanıtlaSilŞarkı güzel, 60 lı yıllarda sesi henüz cılız bir genç kız sesi iken Ajda Pekkan'ın söylediği hoş bir versiypnu da mevcut. İyi söylemiş Ajda Teyze.
Vladimir selam,
YanıtlaSilBenim kulağıma da geldi Kill Bill3 ile ilgili bir şeyler ama çevirmeseler keşke. 1 ve 2 şahanedir. Konu bitmiştir üstelik. Hımm.. Bilmiyorum ki..
Misal Rocky filmlerinin de hastasıyım. Rocky Balboa... Rocky 1,2,3 en sevdiğim filmlerdendir. Issız bir adaya düşsen yanında hangi film olsa diye sorsalar hemen bu üçü olsun diyebilirim:)
Ama sonra 4-5-6 nereye kadar öyle değil mi? Bazı filmler klasik olarak kalmalı. Hatıralara
dokunulmamalı:)
Hey, "seyirci hakları kitabı" yok mu bir yerde:))
Eh, benim yaşım sizden ziyade Öykü'ye yakın olduğuna göre, buluşup konuşmalıyız biz Öykü'yle:))
YanıtlaSil7.Oda, tüm kızlar seyretmeli Kill Bill filmlerini.
Çünkü her ikisi de şahane "kadın intikam filmleri"dir:)
Kill Bill 1 ve 2 zulmeden erkekler karşısında nasıl "pes" edilmeyeceğini çok iyi öğretir:)
İyice bellesin ve kadın gücüne inansın bence:)
Sadece iş tekniği değil dünya görüşü de verir yani! Çok severim Kill Bill leri:))
Buket senin kitaplığın beni abondene etti. Bloğunda fotoğraflarını gördüğümden beri kendime gelemedim:)Kitaplık değil, o düzenli haliyle kütüphane mübarek!
YanıtlaSilİnanıyorum ki sen de benim kitaplığımı görsen benim vaziyetime düşersin. Çünkü seninkinin tamıtamına tersi:) Derbeder mi derbederler.. Of feci! Sadece kitaplıkta değil Buket, elini çarptığın her yer kitap bizim evde.. Her odada, banyoda, tuvalette, sehpalarda.. Sanki evin esas sahibi onlar.. Biz misafiriz evde:) Böyleyken böyle işte:))
Selam Avram,
YanıtlaSilHostel'lerin yönetmeni değil yapımcılarından biridir Tarantino… Yönetmeni ise bildiğim kadarıyla Eli Roth… Hostel'in Tersninja’da gerçek hayattaki bir haberden esinlenerek sinemaya aktarıldığı yönünde bir yazı okumuştum. Kurgu olarak bile hafsalama sığmasa da gerçekten olabilir mi böyle vaziyetler diye şaşkınlığa döndüğüm filmlerdendir.
Hero’nun görüntü yönetmeni Tarantino’dur… Ve zaten film görüntü şölenidir. Muhteşemdir.
Sin City “"Kendisini seyreylemeyen fanilere acıdığım sayılı filmlerden birirdir!"ki bakınız yazmışım…
http://hayalkahvem.blogspot.com/2010/10/bu-filmi-seyreylemeyen-fanilere-ancak.html
Yönetmeni Tarantino mudur peki? Elbette değildir. Konuk yönetmendir. Elbette filmde fırçasını belli etmiştir:)
Hey! Gün Batımından Şafağa peki? Tarantino ve Rodriquez müşterek yönetmeni… Bu adamlar bence işlerini sadece iş olarak yapmıyorlar…. Film çevirirken çok eğleniyorlar belli:) Ben belki de o keyfi hissettiğim için çok seviyorum Tarantino filmlerini:)
Neyse.. Az sonra düellom var Avram… Çıkmalıyım…
Diyeceğim odur ki böyleyken böyle:))
Ben şimdi bunun neresini düzelteyim?
YanıtlaSilBir daha yazayım: "Kill Bill serisi sonrası".. Bu demek oluyor ki, gün batımından şafağa dahil önceli tüm filmleri başta da rezervuar köpekleri olmak üzere iyi filmler. Gerçi, bu filmleri eleştirenler de var ama ben onlardan değilim.:)
Hostel'in yönetmeni demedim ki.. Yapımcısı dedim. Genel olarak gerilim ve korku filmlerinde, ne kadar kan o kadar dehşet mantığı üzerinden giden Amerikan Tarzının takipçisi değilim. O yüzden, gerçek hayattan alınıp alınmadığı ile ilgilenmedim Hostel serilerinde.:)
Sİn City değişik bir çalışmadır, iyi film midir tartışılır ama değişik bir film. Gerçi, ardılı 300 Spartalı olunca tabii insanın bir an aklına, keşke sin City bu kadar beğenilmeseydi demek geçmiyor değil ama haksızlık etmemek lazım.
Düelloya mı gidersin, kahve mi içersin bilmiyorum. Ama gözünü seveyim, Kill Bill serisi sonrası cümlesini atlama.:))
O listeye dikkat edersen, Sin City yok.:)
Hero'nun nesini beğenirsiniz o da başka konu tabii.:)
Ekibin eğlenmesi değil benim salonda eğlenmem önemli.:) Ekip isterse, çekim sonrası birbirini gırtlaklayabilir.:)
:D Çok alemsin!
YanıtlaSilAvram, boşverin ötesini berisini...
YanıtlaSilBen Tarantino filmlerini severim:)
Fanatiğim:))
Özgür Ceren Can, bazıları bana "belanın tekisin"
YanıtlaSilderler:) "vaka" ya da "cadının teki" olduğumu söyleyenler de olmuştur.
Siz zerafet gösterip "alemsin" demişsiniz.
Dugulandım valla:) Teşekkür ederim :D
Bende çok severim. Özellikle ucuz roman'dan sonra gerçekten seviyorum yani :)
YanıtlaSilHımm. Tarantino'tu sevdiğinize sevindim:)
YanıtlaSilhııı hı,seni gidiii tatlı cadııı.=))
YanıtlaSilYaa, buyrun işte.. 30 yıllık arkadaşım biliyor beni:)Selam Oya... Cadılığımı yumuşattığın için teşekkür ederim:)
YanıtlaSil