Bak ne anlatacağım. Ben yüzümü yıkarken
sabun kullanmam, biliyor musun? Nedeni basit: Yüzüme harcayacağım bir
birimlik sabunun marjinal faydası, erken kirlenmeye uğrayacak havlulara
harcanan bir birimlik sabunun marjinal faydasından düşüktür. Dişlerimi
macunsuz fırçalarım. Çünkü ömür boyu diş macununa yatıracağım para,
dişlerimin amortismanı için gereken parayı geçmektedir. Bu nedenle
sadece suda ıslattığım bir diş fırçasıyla dişlerimi oğuştururum. Bu,
yüzüme bir parça aklık katmak için yaptığım göstermelik bir iştir. Eh,
her insanda olur o kadar fiyaka... Kahvaltıda yediklerim bir daha
karnımın acıkması gereken ana göre değişir. Şöyle bir yöntem izlerim:
Yapmayı tasarladığım işler nelerdir? Uzun dönemde yapmayı tasarladığım
işler çoğunlukla bütçe yılının başında belirlenen, fayda- maliyet
analizleri kesinleşmiş işlerdir. Bunların yıllık programını hazırlarken
aylara günlere bölerim. Her sabah kalktığımda uzun dönemde
gerçekleştireceğim işlerin hangi dilimini ele alacağımı bilirim. Asıl
canımı sıkan kısa dönemli işlerdir, çünkü onların programını hemen o gün
ya da o hafta içinde yapmam, bitirmem gerekmektedir. Yapacağım işleri
sıralarım. Sonra bunların bana yükleyeceği zahmeti Zahmet katsayısının
yardımıyla hesaplarım. Zahmet, gün boyu alacağı değerlerle çekme
sınırını aştığı an dinlenmem gerekir. İşte bu dinlenme süresinin bir
bölümü yemek yemeğe ayarlarım. Akşama dek yapılacak işler çok bir gücü
gerektirmiyorsa, sabah kahvaltısını pekâla az bir şeyle
geçiştirebilirim. Geceden beri açım, diye sabahları kahvaltı etmenin
gereğine hiç inanmam. Yemeklerde ne mi yerim?
Kusura bakma zevklerimin
gelirimin bir işlevi olduğunu düşündüğüm için minimum giderle maksimum
doyum sağlama koşuluna endeksledim. Bu yüzden her bir zevkimin ayrı
ayrı ne kadar sürede doyma noktasına varacağını önceden saptadım. Şu
devingen yaşamda bir dural denge tutturmuş gitmekteyim. Hakverirsin ki
bunu optimum fayda getirecek şekilde devam ettirmeliyim. Bugün Hayal Kahvem'e ayıracağım zaman bitti. Bana göre uyku, bedenin atıl kapasitede
olmasıdır ama... Uyumaya gitmeliyim.
NOT: Bu yazıyı Şiir Erkök
Yılmaz'ın Homo Economıcus adlı öyküsünün bazı bölümlerinin bazı
cümlelerini kendime uyarlayarak yazdım. Belki bir başka zaman başka
bölümlerindeki cümlelerini gene kendime uyarlayarak yazarım.
Orijinalinde anlatılan kişi Bay X'dir. Ve kara mizah tarzı çok sevdiğim
şahane öykülerden biridir. Aslında yabancı gelmedi bana Bay X. Hımm...
Ben bir Homo Economıcus'um çünkü:) Bu zamanda Türkçe deyimle Cimri
olmayacaksın da ne olacaksın? Cimriyim fena halde!
2011
Homo Economıcus ne zor bir işmiş böyle ya. 0-0 Kolay gelsin sana :)) ben almayayim...
YanıtlaSilSerkan, bu öykünün yazarı Şiir Erkök Yılmaz bir biliminsanı. Şu anda sanırım Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Akademisi'nde öğretim üyesi. İktisatçı bir profesörün yazdığı olağanüstü bir kara mizah öyküsüdür. Doğrusu Bay X oldukça tuhaf biridir. Öyle olsam nasıl olur diye düşündüm. Böyle oldum işte:)
SilSelam Serkan, öykünün tamamını okursanız, şahane bir kara mizah örneğidir. Hele bir eş seçimi var. Anlatılacak gibi değil. Mutlaka okumak gerekir:)
YanıtlaSilAllah kolaylık versin..:)
YanıtlaSilSağol Cem:))
SilBen de almayayım, ama kitabı okuyacağım. :)
YanıtlaSilAnarschi, mutlaka okunmalı:)
Silhepsi güzel de DİŞ dediğin de olmadı işte..:)fırçalamazsam eksik kalırım ayolcum..:))
YanıtlaSilYoo Rosemary, dişleri fırçalıyoruz ama diş macunu kullanmıyoruz:))
SilAma ağızdaki o mentol kokusunu çok seviyorum sonrasında..
SilO zaman siz bir Homo Economıcus değilsiniz demek ki rosemary:)
SilCimri değilsiniz demek ki:))
bu yazına istinaden bu öykünün bulunduğu kitabı almış okumuş biri olarak diuorum ki çok değişik öyküler var, hele bay x tam ibretlik.okuyun okutun...
YanıtlaSilEvet Kara Kitap, eski bir yazım bu:) Dün akşam Şiir Erkök'ün Eşek Arısı kitabı elime geldi. Eski yazıyı tekrar güncelledim:) Senin de alıp okumana bi bilsen ne çok sevindim:))
Silsüpermiş ya.hele eş seçimini daha çok merak ettim onu hem uyarla hem orjinalini yaz lütfen:)
YanıtlaSilNabrut,
Sil"Önce memleketin tarihi, coğrafi, beşeri, yerel, yöresel, yasal koşullar çerçevesinde optimal sayılabilecek çocuğa ilişkin kilo, boy, akıl yaşı, mide hacmi vb. öğeleri saptamış, istediği çocukla ilgili bu öğelerle kendinde var olan içsel ve özdeksel özellikleri bir bilgisayara vermiş, bir çocuk için gerekli kadında bilgisayrın tanımından çıkarılmıştır. Bilgisayar yaş, boy, kilo gibi nesnel özellikleri sıraladıktan sonra kedının dilsiz olması gerektiğini bildirmişti. " diye bazı cümleleri kitaptan sizin için yazdım:)
offf harikaymış okurken içim şişti:)
YanıtlaSilNe diyorsunuz siz Nabrut, devamında var ya.. Kara mizah had safhada:))
Silkitabı alıp okuyacağım hemen .hiç yabancı gelmedi bana bu durumlar zaten .....gülcihan
YanıtlaSilHoş bir öykü sahiden Gülcihan. Diğer öyküleri de çok hoştur. Tavsiye ederim gerçekten:) Demek yabancı gelmedi sana bu durumlar:)))
Sil