Şimdi durup dururken nereden hatırıma geldi bilmem. Cemal
Süreya der ya hani: " Anımsıyor musun Toros ekspresinden
inmiştiniz... Biletlerinizden ibaretti ikinizin de kimliği."
Allahım, bu dizeler şairin hangi şiirinde geçiyordu ki? İnan bilmiyorum. Bedenimle buradayım. Evde. Heyy! Sanıyorum ruhum gene seferde. Çocukluğum tren yolunda geçtiği için olmalı... Zaman zaman ruhum sefere çıkmak istiyor. Sefere çıkmak istiyor çıkmak istemesine... deee... İlla trenle gitmek istiyor... İlla trenle.
Allahım, bu dizeler şairin hangi şiirinde geçiyordu ki? İnan bilmiyorum. Bedenimle buradayım. Evde. Heyy! Sanıyorum ruhum gene seferde. Çocukluğum tren yolunda geçtiği için olmalı... Zaman zaman ruhum sefere çıkmak istiyor. Sefere çıkmak istiyor çıkmak istemesine... deee... İlla trenle gitmek istiyor... İlla trenle.
Şehrim, bir vakitler içinden tren geçen şehirdi. Bizim
evimiz tren yolunun kenarındaki apartmanlardan birindeydi. Çok severdim gelip
geçen trenleri seyretmeyi. İçindeki insanları hayal etmeyi. Ben evimizin
penceresinden, o meçhul yolcu ise vagon penceresinden bakarken... Göz göze
gelirdik bazen... Gülümser el sallardım. "Kalpten kalbe bir yol vardır
görünmez. Gönülden gönüle yol gizli gizli." der ya Neşet Ertaş
hani... İşte ruhumu sefere göndermeye o zamanlar başlamışım demek ki... Kimi
takıldım o trenlerin peşine.. O şehir senin bu şehir benim dolaştım bir
bir... Anlıyorsun değil mi? Trenin değil, yüreğimin hayal ettiği
yere giderdim tabii...
Allahım, sahiden bütün bunlar şimdi nereden aklıma
geldi? "Bir çeki taşı gibi üstümde zaman." mı diyordu Oktay
Rifat, Mısır Dönüşü adlı şiirinde? O halde, du bi... Edip Cansever'in
şu şiirini bulayım da yazayım Hayal Kahvem'e... "Ve zaman dediğimiz
nedir ki Ahmet Abi? Biz eskiden seninle istasyonları dolaşırdık bir
bir... O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar... Nazilli kokardı... Ve
yağmurdan ıslandıkça Edirne postası... Kül gibi ince İstanbul yağmurunun
altında... Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen... Diyeceğim şu ki... Yok
olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler..." Bu dizelerin üzerine
başka ne diyebilirim?
Biliyor musun, az önce ruhum Toros ekspresinden indi.
Ve inanmayacaksın ama kimliğim biletimden ibaretti... İşte bak, eve döndüm.
Neler yaşadığımı anlatamayacağım. Çok geç oldu.Yatmalıyım. Uykum geldi.
2011
Özledik Kırşehirli ozanı, ahhh gönülden gönüle demesine kurban olduğum ozan :(
YanıtlaSilNeşet Ertaş, ne şahane söyler türkülerimizi değil mi Bolat?
SilNe diyelim. Ruhuna rahmet. Türküleri dilden dile dolandıkça, Neşet Ertaş'lar ölmez.
anlatma neler yaşadığını, biz de okumayacağız hala uykuluyuz...
YanıtlaSilve edip cansever' le finali yaptığın durumun vahametindeyim. Eline sağlık; senin ve şairlerin...
Eyvallah Cem. Şairlerle şiir şiir dolaşmak, hoş oluyor.
SilHayali ruh firarlarına yarenlik eden şairlerim var:)
İyi ki varlar!
Eyvallah, kissesler benden Lemon Chic:)
YanıtlaSilAh "Mendilimde kan sesleri " yaptın yine yapacağını !...
YanıtlaSilArzu, haydi şiirin tamamını okuyalım bari:)
SilMENDİLİMDE KAN SESLERİ
Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
Konyanın beyaz
Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları
Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına
Öylesine benzer ki
Ve avlularına
(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
Ve sözlerine
(Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
Minibüslerine, gecekondularına
Hasretine, yalanına benzer
Anısı işsizliktir
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.
Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
Dirseğin iskemleye dayalı
-- Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben --
Cıgara paketinde yazılar resimler
Resimler: cezaevleri
Resimler: özlem
Resimler: eskidenberi
Ve bir kaşın yukarı kalkık
Sevmen acele
Dostluğun çabuk
Bakıyorum da simdi
O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
Biz eskiden seninle
İstasyonları dolaşırdık bir bir
O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
Nazilli kokardı
Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
Kadının ütülü patiskalardan bir teni
Upuzun boynu
Kirpikleri
Ve sana Ahmet Abi
uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
Sofranı kurardı
Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi
Çocuklar doğururdu
Ve o çocukların dünyayı düzeltecek ellerini işlerdi bir dantel gibi
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar...
Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
Umudu dürt
Umutsuzluğu yatıştır
Diyeceğim şu ki
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
Çocuklar, kadınlar, erkekler
Trenler tıklım tıklım
Trenler cepheye giden trenler gibi
İşçiler
Almanya yolcusu işçiler
Kadınlar
Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
Ellerinde bavullar, fileler
Kolonyalar, su şişeleri, paketler
Onlar ki, hepsi
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.
Edip Cansever
başka yolcular değildi bekletilen,yolcular başkalaşıyordu
YanıtlaSilsaplanmış trenlerse aynı tünellerde
ilk karı bekliyordu.
Oyuncakçı Adam, uzun zamandır Murathan Mungan şiirlerini ihmal ettiğimi farkettim şimdi.
SilÇok teşekkür ederim.
Ruhu sefere yollamaya başladın mı, ya peşinden gideceksin... ya da bırakacaksın gitsin! Ortaya öyle bir karışık koymuşsun ki, adın gibi kendiliğinden kuruluyor HAYâL!!
YanıtlaSilBu etti ikiii!! Seni, simit sevdiği için ilgimi çeken 'simit ağacı' yazınla bastım bağrıma.. ikincisi ise, beni ilk ayrılıkla ilk kavuşmanın sevinciyle.. ilk seyahatin ölümsüz güzelliği ile tanıştıran Treni sevişinle ..
Hissediyorum ki mutlaka üçüncü de olacak!! :) :)
Eyvallah Hasret Senfonileri:)
SilKalpten kalbe yol var ya hani... Kalp kalbe karşı yani:) Sağolun.
Sevgiler.