20 Temmuz 2013 Cumartesi

Ölümlü Dünya Ölümlü İnsan...


Kimi insanların hayatları kağıda dökülse, roman olmaz mı sence? Bak şimdi... 1819'lu yıllarda, New York'ta olduğumuzu farzet... Günümüzden neredeyse 200 yıl önce... Zengin ve soylu bir ailenin çocuğu doğuyor. Adı Herman Melville. Anlatıldığına göre, çocuk 12 yaşına geldiğinde, fazlasıyla borçlanan babası çıldırarak ölüyor. Çocuk küçük yaşta çalışmak zorunda kalıyor. Onsekiz yaşına geldiğinde Liverpool'e giden bir gemiye biniyor. Gençliğinin en güzel günleri, kabuslar içinde denizlerde geçiyor. 

Yirmi iki yaşında Güney Denizleri'nde balina avına çıkıyor. Zorlu koşullara dayanamıyor, bir kaç arkadaşı ile bir süre Typee yerlileri arasında yaşıyor. Adaya gelen Avustralya gemisi ile tekrar denizciliğe dönüyor. Hayatı hep sorunlarla geçiyor. Katıldığı bir isyandan sonra hüküm giyiyor. Bir süre Tahiti civarındaki yerliler arasında yaşıyor. Otuzlu yaşlarına geldiğinde Boston'a dönüyor. Artık denizden vazgeçiyor ve yazmaya
başlıyor. 1846 yılında yazdığı ilk romanı yerliler arasında yaşadıkları ile ilgili oluyor.



Günümüzde dünya edebiyatının en ünlü romanlarından biri kabul edilen Moby Dick'i, Herman Melville 1851 yılında tamamlıyor. Ama o tarihlerde yazdıkları kimse tarafından ilgi görmüyor. 1866'da New York gümrüğünde müfettiş olarak çalışmaya başlayınca edebiyattan tamamen uzaklaşıyor. Herman Merville 1891'de öldüğünde kimsenin tanımadığı bir yazardır ne yazık ki. Moby Dick adlı romanında intikam için bir beyaz balinanın peşine düşen denizcilerin maceralarını anlatmaktadır. Kitap yazıldıktan neredeyse 70 yıl sonra Birinci Dünya Savaşının bitiminde edebiyatçılar tarafından fark ediliyor ve geç de olsa hakkı teslim ediliyor. Anlaşılıyor ki, Moby Dick sadece bir macera romanı değil aynı zamanda felsefi bir kitaptır. Tartışmasız bir baş yapıttır. Böylelikle Beyaz Balina Moby Dick'te dünyanın en meşhur balinası oluyor.

Peki romana adını veren dev beyaz balina bir hayal ürünü müdür, yoksa gerçek midir? Uzun zaman hayal ürünü olduğu sanılıyor. Ta ki 1951 kışında Norveç'li balina avcıları, süt beyazı renginde bir dev balina yakayana kadar. 1990 yılında Sinop'un Gerze ilçesi yakınlarında görülen ve Aydın adı verilen balinanın da bir Moby Dick türü balina olduğu düşünülüyor.




ABD'li yazar Herman Melville çok iyi bildiği denizleri, balinaları kitabına konu ederken, insanın öfkesinin, kininin, intikam hislerinin, acımasız tutkularının sonucunu okuyucusuna tokat gibi vuruyor. Kitap 1956 ve 1989 da filme çevriliyor. Peki.... Diyeceksin ki "Durup duruken Moby Dick nereden aklına geldi?" Moby Dick'i aklıma getiren başka bir kitaptaki bazı satırlar idi...




Söylerken mahcubiyet hissediyorum. Gerçekten... 1931 doğumlu ve memleketimin Nobel'e aday olmuş ilk kadın edebiyatçısı Leyla Erbil'i çok geç keşfettim. Leyla Erbil'i ve kitaplarını yeni duyup okumaya başlamıştım. Karanlığın Günü adlı romanının 210. sayfasında "Nasıl bir adamdır nane-kekik'çi. En çok hangi yemeği sever?" diyordu Leyla Erbil, "Kafka'yı okumuş olabilir mi? Lermontov'u? Melville'i? Moby Dick'i okumadan nasıl kendi dünyasına bakar insan? Nasıl kavrar kendisini? İnsan kendini kavrar ben buyum diyebilir mi?"

Leyla Erbil haklı değil mi? Söylesene, insan bu kitapları okumadan kendini kavrayabilir mi sahi? İşte memleketimin bir yazarının kitabından, ta 200 yıl önce New York'ta doğan çocuğu ve beyaz balinayı hatırlamam tamamen bundan idi...  İyi ama Leyla Erbil dün dünyamızdan göçmüş... Ölümlü dünya ölümlü insan neticede öyle değil mi? Ruhuna rahmet... Sanırım Leyla Erbil, Melville'in yanına gitti.  Bak işte, böyle düşünmek yüreğimi serinletti. 


6 yorum:

  1. BANA , YANİ KAFA YAPIMA HİTAP EDEN BİR USLUBUN VAR SEVGİLİ HAYAL KAHVEM.... AYRICA SANKİ YÜZDÜĞÜMÜZ KULVARLAR DA AYNI GİBİ!!..
    O SÖYLEDİĞİN KİTAPLARA "İKİ ŞEHRİN HİKAYESİ"Nİ DE EKLEYEREK MÜHRÜMÜ BASABİLİRİM..
    GÜZEL TANITIMA VE PAYLAŞILAN DUYGULARA TEŞEKKÜRLERİMLE.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Hasret Senfonileri. Sağolun.

      Sil
  2. Serinlesin ya! ama bazen de insanın yüreği buz kesiyor. Daha bir kaç gün önce, bir arkadaşım ki aynı semtten aynı okuldan anneler arkadaş bir arkadaş demez mi kitap okumam, kitap neymiş, bilmem hangi adamın kendi düşüncelerinden bana ne. Kalakaldım, yüreğim buz kesti.
    Leyla Erbil' ben de geç keşfettim, nedendir bilinmez...Ruhu şad olsun.
    Sevgi ve muhabbetle...

    YanıtlaSil
  3. ''bende senin devamın var'' diip basını tanrıya yaslayan guzel kadına; mekanın cennet olsun..

    YanıtlaSil