İnan
bana çok çaba sarfediyorum yaz mevsimini sevmek için. Beceremiyorum. Ne yapayım yani... Kendimi bildim bileli güneşle mesafeliyim. Bak şimdi... Elimin
altında Metin Üstündağ'ın Yankı Vadisi adlı kitabı var. Bir ara ne çok
aramıştım Metin Üstündağ'ın kitaplarını biliyor musun? O kitapçı senin
bu sahaf benim dolanmıştım. Kadıköy'deki sahafçılarla ahbap olmuştum. Ne ahbap
olması, yalvar yakar olmuştum da resmen el açan dilenciye dönmüştüm. Dokunsalar,
ha ağladı ha ağlayacaktı vaziyetim. Kitapları kime sorsam "Yok!" diyordu çünkü...
"Yok!"... Yok kelimesini iyice bellemiştim. Sonunda bir sahaf acımıştı halime, "Ben mutlaka bulup göndereceğim size." demişti. Telefonumu vermiştim. Sonra hiç unutmam her
telefon çalışında o sahaf aradı zannetmiştim de yerimde zıp zıp tepinmiştim. Günler asır gibi gelmişti. O sahaf... Tuttu sözünü biliyor musun? Heyyy... Harbiden buldu
kitapları... Metin Üstündağ küllüyatını toparladım diye, hazine bulmuş
gibi günlerce sevinmiştim.
İşte o kıymetli kitaplarından biri şu anda elimdeki.
Yankı Vadisi. Ne hoş kitap ismi değil mi? Hava nasıl sıcak anlatamam. Temmuz ayı ya
serin olacak hali yok... Güneş kavuracak ortalığı elbette... İyi ama, söyler misin
yüreğim neden sürekli üşümekte?
Elimde Yankı Vadisi. Gözümü kapadım. Bahtıma ne çıkarsa diye bir sayfa
araladım. O ne? Başlık şu: "üşümek üzerine bir kompozisyon." Hımm! Şahane bir okuma parçası bu. İlaç mı ne?
"yedi
iklimi dört mevsimi doyasıya yaşayan yurdum insanı, niçin hep acılı
şarkılar, türküler besteleme, söyleme, dinleme merakındadır.. altı ay
gece, altı ay gündüz yaşanan bir iskandinavya ülkesinde yaşasaydık da
böyle mi olurdu ya.. veya eskimo olsaydık, buzdan evlerde yaşasaydık.. o
vakit ne yapardık.. nereden geliyor bu müzmin ruh üşümesi.. niye
ısıtmıyor bizi, doğanın gel-gitleri ve tüm nimetleri.. mevsimlerin bir
suçu yok, zihniyetimiz mutedil dalgalı"
"kış ne güzeldir oysa, manzara olarak.. sımsıcak bir evin buğulu penceresinden bakıyorsanız hele.. ama ne acımasızdır, ne küstahdır kış.. o manzaranın içinde yaşayan bir figür canlıysanız eğer.. kış, tabiyatın özeleştiri, hesap-kitap vakti sanki"
"üşümek
aslında fena bir dünyada yaşadığımızı işaret eder.. yeteri kadar bilgi
ve tecrübeyle yaşandığında insanda algı sıçraması yapar.. mesela
naçizane bendeniz ne zaman elime bir dostoyevski kitabı alsam, yaz-kış
üşürüm.. dostoyevski okurken hep üşüyordum, üşümüştüm çünkü eskiden..
belki de bu nedenle iki üç kez etkisi altında kaldım.. boyum göğe erdi..
kış hesap-kitap mevsimi.. kadir, kıymet, vefa bilme vakti.."
Sabah kitaplığımdan bir Dostoyevski kitabı bulmalıyım.. Acaba Karamazof Kardeşler
nerelerde? Şimdi sen diyeceksin ki bu yazıyla Star Wars'un ilgisi ne? Of... Cevaplayamayacağım. Geç oldu. Yatmalıyım. Kusuruma bakma e mi? Fena halde uykum geldi de....
Nedense yerli yazarların kitaplarını okumuyorum, ama bu alışkanlığımdan kurtulmam gerek.
YanıtlaSilMesela bu kitapla başlayabilirim...
Beyruz, bir şey itiraf etmeliyim. Aziz Türkçe'min tadını lıkır lıkır yüreğime damlatan
Silmemleketim yazarlarının kitaplarına tek kelimeyle biterim:)
Metin Üstündağ karikatürist ve mizah yazarı. Seviyorum Metin Üstündağ'ın yazdıklarını ve çizdiklerini takip etmeyi. Tavsiye ederim.
star warsla nasıl bir ilişki kurdun bilmem. gerçekten kuzey ülkelerinden biri olmayıp bunca karamsarlığa sahip olmak nedendir, güneş yılda kendini bu kadar çok göstermesine rağmen niye tedavi etmez..kış kadar yazı da çok severim ben. olsun terletsin, bunaltsın , güneş ve deniz var ya yeter..
YanıtlaSilBuket,beni en mutlu günümde bile sebepsiz bir keder alır:)
SilYani bende müzmin bir melankoli hali olduğu gibi, yerleşik bir ruh üşümesi hali de mevcut.
Melankolimle barışığım ne yalan söyleyeyim. Ölümlü olduğumu bildiğimden beri bir parçam oldu hüzün benim. Zararı yok. Onu seviyorum.
Ama ruh üşümesi var ya... Feci!
İster uzayda ister yerde, insanın insana ettiğini gördükçe bu ruh üşümesi geçmez.
Ne yaz sıcağı geçirebilir ne güneşin yakıcı okları.
Böyle bişi işte...