10 Temmuz 2013 Çarşamba

Kahve Molası - Elimden Tut Yoksa Düşeceğim.


Bazan tahammül eşiğim düşüyor biliyor musun? Nedense günüm günüme uymuyor. Bakma… Bana yapılan katakullilere adamsendeciyimdir aslında. Hissederim bir şeyler mesela... Ne bileyim...  Epeyce gün yaşamışlığım var ya  şu ölümlü dünyada.  Bilirsin... Başa gelen pek çok durum olabiliyor.… Ne yalan söyleyeyim... Vardır tecrübem muhtelif insanlık hâlleri bâbında… Denk gelince… "Benim yok mu kusurlarım?" diye düşünürüm..  Olmaz mı?  Çokkk. Asıl derdim kendimle ya… “Bu sana ders olsun. Aman ha, sen sen ol, sakın böyle vaziyetlere düşme!” derim kendime...  İnsanların  kötü niyetli  bile olsa dalaverelerine aldırmam o nedenle. Olur böyle haller derim demesine ama… 

Beynimdeki cırcırböceği susmuyor ki… Cır cır da cır cır… Uzatmayayım...  Ne kadar teselli etmeye çalışsam da kendimi...  Gene iyi niyetimin kurbanı olmuştum. Dün fenaydı vaziyetim.  Sonra beni gülümsetiveren bir öykü aklıma geliverince toparlanmıştım.  Çok şükür, okuyup hafızamın çekmecelerine istiflediğim, hayatımı eşsiz kılan öykülerim, şiirlerim vardır benim.  Neyse… Öyle işte...

Dün akşam ilk gün orucumu sevinçle açmış, itinayla hazırladığım yemekleri şükrederek yemiştim.  Yemekten sonra balkondaydım. Gece, buğulu maviliğiyle yaşadığım coğrafyaya yayılarak yerleşmişti. Ilık yaz rüzgârı nazlı nazlı esmekteydi. Balkon demirlerine dayanmıştım. Avucumla kavradığım  kız belli bardaktan, koklaya koklaya çay içmekteydim. 

Bir an başımı gökyüzüne çevirdim ki... O ne? Of!  Yıldızlar var ya ah o yıldızlar...  Dün gece dikkat ettin mi bilmem... Yıldızlar olağanüstü güzellikteydiler.  Büyülendim. Sarhoş oldum o tiril tiril görüntüden...  Başım döndü...  Elimi uzattım gökyüzüne... En parlak yıldıza “Elimden tut yoksa düşeceğim.” diye seslendim. 

Dayanamadım sonra… Fırladım sokağa... Yürüdüm… Yürüdüm... Kendimi bizim köyün sahilinde buldum birden... Ayakkabılarımı çıkardım. Elime aldım.  Kumsalda yalınayak yürüdüm. İskeleye çıktım. Tahta iskelenin ucu sıra yürümeyi sürdürdüm. Cırcır böcekleri var ya… Of!.. Cırcır böcekleri  cır cır  ötüyorlardı.  Olur  mu hiç? Ne işleri var deniz kıyısında? Benim bildiğim... Cırcır böcekleri, denize, suya değil; ağaçlara, yapraklara aittirler...  

Hey!.. Yoksa öten beynimin içindeki cırcır böceği miydi? Bilemedim. Deniz… Karanlıkta bulanık göründü gözüme… “Tamam!” dedim. “Acele et! Tam vakti....” Bu kez bir şairin dizelerine dayadım sırtımı şööyle...  Şair sözünü her daim hakikat belledim. Şimdi… “Beynimdeki o yaralı cırcır böceğini… Usulca elime alıyorum… O bulanık sulara atıyorum.” dedim kendi kendime… Attım… Oh! Sustu...  Kurtuldum işte... Bitti.   



NOT: Koyultulmuş olan ilk dize Attila İlhan'ın, diğeri Ahmet Erhan'ın dizeleridir. 

8 yorum:

  1. CIrcir da circir diyince bagirsaklariniz bozuldu sandim :) Neyse ki suclular circir bocekleriymis. ve bilirim. Susmazlar.

    YanıtlaSil
  2. :)) Teşekkür ederim Baykuş'un Notları, Türkçe'min azizliğine uğramışım gene:)

    Başlığı değiştirdim sayenizde:)

    Sağolun.

    YanıtlaSil
  3. ayak izi golgelere karıstı
    golgeler geceye; nerdesin hayal
    nerdesin kahve:))

    eski masalların birini anımsattı izler:)

    ruhum 300 promilken bile boylesi guzel seyler cıkmaz kafamdan
    harika:)

    YanıtlaSil
  4. Keşke ucundan kafamdaki cırcır böceklerini atabileceğim bir iskele olsa benimde :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gzde, hayalle her yere gidebiliriz.
      Ne duruyoruz, hemen hayalimizde şahane bir iskele çizebiliriz:)

      Sil
  5. Selam,
    Gecenin bu saatinde ve benim de hâli hazırda cırcır böceklerim varken yedeğimde bu satırları okumak ne iyi geldi. Sağolasın.... Yüreğine Sağlık, senile yakın bir yerlerde yaşamayı ve tanışıp dost olmayı isterdim. Düşmemek ya da ne bileyim kanatlanmak için kâh kelimelerin
    , kâh yıldızların, kâh denizin elinden tutan ve hayattaki tüm şeylere gönül gözüyle bakabilen ve çocuk kalabilen çok insan yok değil mi? İyi ki Varsın ya...Allah seni sevdiklerine bağışlasın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eyvallah Bahar Nefesi, ne hoş sözler söylemişsiniz.
      Sağolun:)

      Sil