18 Nisan 2009 Cumartesi

28.İstanbul Film Festivali Bitiyor!..


Bu yıl ilk olarak İstanbul Film Festivali seyircisi olup, köyden indim şehire vaziyetinde, acemiydim herşeyde. Bilet alacağım ya filmlere, bakmıştım listeye, sekiz sinema gösteri mekanı olarak seçilmiş. Bunlardan Pera Müzesi Salonu tamamen ve Nişantaşı Citylife'daki filmlerin hemen hemen pek çoğunun bilet satışları bitmiş. İki seçim yapacaktım. Beyoğlu'ndaki sinemalar veya Kadıköy'deki Rexx Sineması. Öncelikle Beyoğlu'ndaki sinemaları tercih etmek istedim. Sanki Film Festivali deyince, Beyoğlu'na gitmenin daha keyifli olacağını düşünmüştüm. Haklıymışım. Son üç filmi Rexx'de seyrettim. Hiç Festival havası hissetmedim. Rexx'de bir ara patlamış mısır alayım dedim. Fiyatının 5.-YTL olduğunu duyunca yutkundum. Dondum. İnanın bir süre sanki dilim tutuldu, sadece"Yoooo! Yoooo!" dedim durdum! Alamadım tabii ki. Zaten bunca film bileti, bir de kaç gün İstanbul'da git gel, festival filmlerini seyredeceğim diye. Para mı kaldı cepte?!..Patlamış mısır bizim şehirde 1 yada 2 lirayken, İstanbul'da, küçük boy 5, büyük boy 7 lira öyle mi? Afedersiniz ama yuh yani!! Veremedim parayı, kalakaldım anladınız beni di mi?
Nefsimi ve midemin isteğini bastırmaya çalışarak, homurdana homudana sinema salonuna girdim. Beyoğlu'ndaki Atlas sinemasında 16. ve 17. sıralar diye aldığım koltuklar, sinemanın en öndeki ilk ve ikinci koltuk sırasıydı. Rexx de ise 19. sıra diye girerken, eyvah gene mi en önden seyredecem diyordum ki, değilmiş. Rexx de 19. sıra en arkalarda. Demek ki sinema salonlarında bir standat olmuyor. Farklı farklı sıralar, bunu da öğrenmiş oldu bu acemi çaylak bünyem!

Üç film arka arkaya seyrettim. Son seyrettiğim film "Takipçi"ydi. İşte patlamış mısırın fiyatını duyunca, sinema yetkililerine yapmak istediğimi,bu filmde katil benim yerime yapıyordu. Ne mi yapıyordu? Kızdığı insanların kafasına takozla çivi çakıyordu:) Hong Jin Na'nın yönetmenliğini yaptığı bir Güney Kore filmiydi bu. Filmin dehşet sahnelerinde, bazı seyirciler dayanamayıp sinemayı terk edince, eski günlerim aklıma geldi. Belki eskiden olsa, ben de dayanamaz, bu filmi seyredemezdim. Ama bu yıl Ters Ninja' yı okudukça ve önerileriyle, gene Güney Koreli başka bir yönetmen Chan Wook Park'ın başta Old Boy olmak üzere tüm filmlerini seyretmiştim. Old Boy'u ilk seyrettiğimde şaşkına dönmüştüm. O kadar çarpmış, şaşırtmış,sarsmıştı beni. Resmen koltuğa çivilemişti yemin ederim. Kendime gelebilmek için, bu filmin arkasından, üç dört Friends bölümü seyrettiğimi hatırlıyorum. Öyle böyle değildi yani. Hayrete düşüren fimlerden!Şimdi artık "Takipçi" hiç etkilemedi beni. Hatta seyretiğim diğer festival filmlerinin üzerine iyi geldi bile diyebilirim. Şöyle kan, dehşet, kovalamaca, anlayacağınız nasıl derler hani, seyrettiğim filmlerin en sonuncusunda ekşın vardı yani... Oh,ya! Kendime geldim vallahi...

"Gülerseniz herkes sizinle güler, ağlarsanız tek başınıza ağlarsınız” Gene Old Boy'dan aklımda kalan bir söz!!

4 yorum:

  1. Vildan Hanımcığım bu ne enerji?Siz daha dün Belek de Leonard COHEN dinlemiyor muydunuz? İnanın sizi izlemeye bile yetişemiyorum:))Süpersiniz. Bu filmlere bakabilir miyim? Yok daha değil diyorum. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. Yok Neslin! Bu yazdığım yeni değil.. Eski haberler:) Festival yarın bitiyor ama ben Perşembeden beri Antalya'dayım. Rexx 'e Pazartesi gitmiştim. Ancak şimdi yazabildim.
    Araya 99 tane yeni yazı giriyor. Yanlış anlaşılmaya sebep oldum sanırım, kusura bakmayın! Halen Belek'teyim anlayacağınız.
    Bu filmleri boşverin siz... Ben bile bu filmleri seyrettim ya eski ben değilmişim gibi geliyor. Artık böyle filmler beni etkilemiyor yani... Tam tersine alışınca bünye, arıyor:))

    Yanlış anlaşılma deyince, arkadaşlarım aradı intihar bulaşıcı mı yazımdan sonra, sakın intiharı düşünme diye:)) Hahha! Ben de siz okuduysanız yazıyı eyvah size bulaşabilir dedim:) İşte böyle durumlar Neslincim!...

    YanıtlaSil
  3. Misiz Vildan abla, 19.sırada oturduysanız arkamda oturmuşsunuz demektir. Ben de bu sene 3 film seyrettim Rexx'te, sağolsun bilet kesen görevli hep aynı sıranın aynı koltuklarından vermiş. Bu festival tarihinde ilk defa başıma geliyor. Ama sanırım Numan Serteli de geçen seneki festival yazısında hep aynı yerden kesilen biletten bahsetmişti. Ben anlamadım valla, bu sanırım sadece Rexx'e özgü birşey...
    Patlamış mısır meselesine gelince; iyi ki almamışsınız zira linç edilebilirdiniz. 'Elit' bir festival kitlesi her türlü tıkınma malzemesine karşı tetikte bekler, kaldı ki ben yine Rexx'te bu sene ilk defa patlamış mısır almış gençler gördüm!
    Takipçi'ye gelince ise etkilenmeme meselesi aynen. İnsan nelere alışıyor vallahi, bu film ne ki?
    Sırtım ağrıdı abla valla sinema koltuklarından, izninle uzanmaya gidiyorum:))

    YanıtlaSil
  4. vildancığım şu intihar hikayesini okusammı okumasammı diye hala düşünüyorum .. ya bana da geçerse..içinde pısıp pısıp en zayıf anımda beni ele geçirirse diyorum
    Vildan yazarsa cok güzel yazar tezimden yola çıkarak ve gerçekten de senin bu olayı elma şekeri tadında anlattığını varsayarak şmdilik beklemeye aldım
    Bugun kulaklarını çınlatmıştım. Söylemeyecektim ama istanbulda patlamış mısırın 5 lira olduğunu duyunca söyliyim dedim.
    Hani seninle bir İstanbul gezimizde çingene sokak çiçekçisinde 20 lira deyip 15 e inmedigi papatyaları izmitte yahyakaptanda 3 liraya aldım :) Yaşasın taşralı olmak heyyyy.. ! :) :)

    YanıtlaSil