4 Nisan 2012 Çarşamba

"Kilo Terörü" İle Mücadeye Davet!


Geçen yıl Pera Müzesi’nde Kolombiyalı ressam Fernando Botero’nun  resim sergisi vardı. Ne yazık ki  bir türlü denk getirip gidememiştim. Oysa o kadar görmek istiyordum ki. Bana göre Botero yüzyılımızın en anarşist kişisidir. Vee.. Ben var ya ben… Botero’nun en büyük destekçisiyim. Niye mi?   Biliyorsun, pek çok terör çeşidi var.  Günümüzün en önemlil terör çeşitlerinden  biri  "Kilo terörü"dür bence. Diğer tüm terör çeşitlerini kınadığım gibi, kilo terörünü de nefretle kınıyorum. Bak şimdi...  Uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım sözgelimi... Selam sabah, hoş beşten sonra muhabbetin mecrası ne tarafa kayar? Kilo durumlarına tabii... "Ayy, şekerim kilo mu almışsın ne? Gamzen kaybolmuş yeminlen!" demez mi? Hoppala! Arkadaşım sana ne değil mi? Sana ne? Belki aldırdım gamzelerimi… Sana bu mu dert oldu şimdi? Hem ömrümde benim gamzem falan olmadı ki! İyi de, niye izah ediyorum sana  illa ki!! Böyle işte... Eğer benim gibi iştahlı biriysen, hele kilo almaya meyilliysen, bir de üstüne yemek yerken kalori hesabı yapmaktan nefret eden bir bünyeye  sahipsen, gören sana da sık sık böyle münasebetsizlik eder. Söyler misin  şimdi bu  yapılan muamele terör değil de ne? Bu duruma derhal bir son vermeli. En azından karar verip kimseyle kilo muhabbeti etmemeli. Manken bedenlileri değil de şişmanları sanat yapanlar bu durumda tabii ki baştacı edilmeli... İşte Fernando Botero'yu çok severim. Nasıl sevmeyeyim? Sanatçının çizdiği hep şişman figürler. Sadece çizmekle kalsa iyi.. Bir de demiyor mu "Şişman güzeldir," diye.. Ben Fernando Botero demiyeyim de ne diyeyim? Bak, bir kaç resmini koydum Hayal Kahvem'e... Kilo terörü konusunda lütfen beni destekle, e mi? Düşünsene... İsteyen istediği kiloda olsa hayat bayram olmaz mı? Kilo almayayım diye lokmaları boğaza dizmenin gereği var mı? Hem herkes sıska manken gibi olmak zorunda mı? Of ya! Kilo terörü ile mücadele!!! Fernando Botero gibi kiloyu sorun etmeyenleri de her daim destekle! Kilo terörü ile mücadeleye davet demiştim ya Patina Kali... Bu işte:)


 




27.06.2011

18 yorum:

  1. İnsan hangi kiloda mutlu, en önemlisi sağlıklıysa ideal kilosu odur bence.Ayrıca lezzetli yemekler yemek müthiş keyifli... Dibine kadar doya doya yiyemediğim onca lezzeti hele yiyip yiyip kilo almayanları düşününce saçlarım dikiliyor. Hee şu gamzelerini soranlar içinde bir cevap yazasım var fakat ortam uygun değil.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Her kelimesine, noktasına, virgülüne ve cümle kalorilerine katılıyorum:)) Yaşasın kilolar, yaşasın Botero:))

    YanıtlaSil
  3. Selam Özgür, yemek yemek dünyanın en büyük mutluluklarından biri:)Ne demiş şair... "kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı." Kesinlikle katılıyorum Cemal Süreya'ya. Hatta şair affetsin beni, söyle bağırmak istiyorum: "yemeğin mutlulukla bir ilgisi olmalı":)
    Sağolun.

    YanıtlaSil
  4. Hey, Leylak Dalı.. Sizde mi? Ne bileyim? Dal gibi sanıyordum sizi:))
    Sevindim ne yalan söyleyeyim!!

    YanıtlaSil
  5. Hahaha, isim Leylak Dalı olunca insan dal gibi olamıyor ne yazık ki, hele de bir yaştan sonra. Geçen yıl büyük mücadelelerle verilmiş yüklü bir kilodan sonra kütük modundan kalın bir dal moduna geçebilmiş bulunuyorum, daha da umudum yok:))

    YanıtlaSil
  6. Kiloluyuz mutluyuz :))) Nefret ediyorum ben kalori hesabı yaparken gözümün önünde tabağını sıyıranlardan ! Oh rahatladım yalnız değilmişim :)))

    YanıtlaSil
  7. Ben kilo alınca şarap fıçısı gibi göbeğim çıkıyor.:))Evet güzellik moda dergilerindeki fotoshoplu mankenler değil,bize dayatılan böyle olmalısınız denilen şey hiç değil.Şişmanlar güzelmidir bilmiyorum.Ama tombik olabilir.Yanakları güzel sıkılabilir mesela.:)

    YanıtlaSil
  8. Leylak Dalı, böyle isimden hayal kurma oyunlarım vardır bemim:) Leylak Dalı denince, adı Leyla, leylak gibi kokan, dal gibi bedeni olan bir kadın hayal etmiştim. Doğrusu açık etmeliyim ki, kıskanıyordum:)) Neyse, rahatladım şimdi. Misal benim adım üstümde.
    Hayale meyyal, kahve rengi biriyim:))
    Söz aramızda, yemek yemeği aman ne çok severim!!

    YanıtlaSil
  9. Berlin'in Nar Çiçeği, "Kilo Terörü"yle mücadeleye EVEEETTTT:)))

    YanıtlaSil
  10. Zaman! Eriyor, Allahtan ben yemek yemeği sevdiğim kadar spor yapmayı da seviyorum. Yok ama sporu kilo vereyim diye yapmadım hiç. Sporu aynen yemek kadar önemsiyorum. Hayatımın keyiflerinden biri... Eğer spor sevmemiş olsam var ya, Botero'nun kahramanlarını geçerdim inanın ki:)) Olsun ne olacak ki?

    Ben onu bilir onu söylerim,
    insanların kilolarına karışmayın kardeşim:))

    YanıtlaSil
  11. Botero'nun kahramanlarını lütfen henüz geçme.:)Evet karışmasınlar insanların kilolarına.Ayıp!ayıp!

    YanıtlaSil
  12. Ben zayıf biriyim; ama durum benim için de pek farklı değil. "Cebine taş koy da uçma.", "Aiiiy! Ne zayıfsın, azıcık yesene." gibi cümlelerden her gün nasibimi alıyorum. Üstelik bir - iki kilo alınca da "Kilo mu aldın sen? Dikkat et bak, birden şişmanlarsın." diyorlar. Bütün bunlar, insanların konuşacak konu bulamamalarından kaynaklı bana kalırsa. Onlara şöyle demeli: "Sen sinemaya gitsene bir ara veya bir kitap okusana. Bir dahaki sefere onlardan bahsederiz." Olmaz mı?

    YanıtlaSil
  13. Aç, kaprisli, kasıntı bir mutsuz olacağıma, kilolu bir mutlu olurum daha iyi :):) Resimleri çok tuttum:)

    YanıtlaSil
  14. Evet Çevirmen sormayın, tombik olsan suç, sıska olsan kabahat:) Bir şey söylemek istiyorum böyle bıdı bıdı edenlere... "Dönde kendine bak!".:))

    YanıtlaSil
  15. Sessiz Prenses, aynı fikirde olduğumuza sevindim:)

    YanıtlaSil
  16. Evet, Zaman!Eriyor... Kimse kimseye karışmasın:))

    YanıtlaSil
  17. Benim de en sevmediğim muhabbet bu, çok güzel yazmışsın. Bi de görsellere bayıldım, Mona Lisa'ya özellikle :)

    YanıtlaSil
  18. Evet Sevda, şahane tablolar:)

    YanıtlaSil