"ah benim sevdalı başım
ah benim sarhoşluğum
ah çılgın yüreğim
sus artık uslandır beni"
ah benim sarhoşluğum
ah çılgın yüreğim
sus artık uslandır beni"
Zülfü Livaneli
Bak, sonra sakın demedindi deme! Bak, buraya açık seçik yazıyorum işte. Tamam... Senin söylemene gerek yok. Ben zaten çoktandır biliyorum. Evet, tuhaf biriyim. Bak... Bu sabah ofise gitmek için, evden çok erken çıkmıştım tamam mı? Hava nasıl güzeldi anlatamam. Şerbet... Şerbet... Sorarım sana... Böyle havalarda sence içimden iş yapmak gelir mi? Gelmeezzz... İçimden hiç iş yapmak gelmez elbet!.. Beni var ya, böyle havalar mahveder. Yüreğim çılgın gibi atar. Avare ruhum dirilir. Efendime söyleyeyim, başım var ya... Sarhoş gibi döner. Yooo... Gitmeliydim. İşin ucunda nafakam vardı. Sonraa... Zaten ekmek aslanın ağzında değil miydi? Tabii ki ekmek aslanın ağzındaydı. Şeyy... Böyle nafaka filan deyip bakma acımtrak nağme yaptığıma... Ofisten kaçardım icabında amaaa... Bugün için önceden verilmiş sözlerim vardı. Benim avare ruhum sebebiyle insanları atlatmak, verdiğim sözleri tutmamak raconuma uyar mı? Yooo... Elbette uymazdı. İşe gitmeliydim. Moralimi bozmadım. Gün içinde nasılsa kendimi eğlendirecek oyunlar icat edecektim. Hoplaya zıplaya ofise gittim. Zile bastım. Nanananooom... İlk oyunuma başladım. Döndü kapıyı açtı. Döndü iki hafta önce bizim ofiste çalışmaya başladı. Nasıl tatlı, hilesiz bakışlı bir kız anlatamam. "Hoşgeldiniz." dedi. Durdum. İçeriye girmedim. Ellerimi arkamda gizledim. "Söyle bakalım çantam hangi elimde?" dedim. Gözlerini kırpmadan yüzüme baktı. "Çantam sağ elimde mi, sol elimde mi? Hangisinde?" diye sorumu tekrarladım. Başımı öne doğru uzattım. Esrarengizce etrafıma baktım. Sanki gizli sırrımı açık etmek istemezmişcesine, sessizce "Bak, iyi düşün, tek seferde cevap ver, tamam mı?" diye sözlerimi sürdürdüm. Vaziyetime fena halde şaştı. Ben... Koskoca kadındım... Üstelik onun fikrine göre sanırım patronu olmalıydım. İyi de, çocuk gibi... Neler diyordum böyle? Anlam veremedi. Kirpiklerini kocaman kocaman açtı. Hayret dolu bakışlarına hiç mi hiiiç aldırmadım. Gözlerimi kıstım. Dudaklarımı büzdüm. Sanki bir Yeşilçam filminin kötü jönüydüm. Tehditkâr bir sesle "Dikkat et, eğer çantamın hangi elimde olduğunu bilemezsen, günümün kötü geçmesinin mesûlü sen olabilirsin." dedim. Gördüm. Kederli bir bulut yüzüne inmekteydi. Daha fazla kıyamadım. Kaşlarımla sağ tarafımı işaretledim. Anladı. Yüzü ay ışığı vurmuş gibi aydınlandı. Pembe dudaklarının kenarlarına yaramaz bir gülümseyiş yerleştirdi. Bilgiç bir edayla "Sağ elinizde." dedi. Sevindim. "Heyyy! Bildin!." diye bağırdım. İçeriye girdim. Kapıyı kapattım. "Zile basmadan önce, eğer Döndü çantamın hangi elimde olduğunu bilirse, günüm iyi geçecek diye aklımdan geçirmiştim. Bildin. Günüm iyi geçecek. Teşekkür ederim. "dedim. Yanaklarından öptüm.
Günüm mü? Günüm nasıl geçti öyle mi? Aaa... Nasıl yalan söyleyebilirim? Tabii ki şahaneydi:)
Adınıza sevindim.
YanıtlaSilDöndü baya şaşırmış ama.. :)
Gülerek başlanılan gün, gülerek biter diyelim olmaz mı Uyuşuk Prenses:) Döndü'yü çok severim. Alışıyor bana...
YanıtlaSilgerçekten yaptın mı bunu? :)) sen süper bir kadınsın ya, keşke benim de patronum olsaydın. oyun oynamak istiyorum ben de .bur bakayım ben de bugün öğleden sonraya böyle başlayacağım. :))
YanıtlaSilTanrı'nın ilk kez yarattığı bir şeymiş gibi şeylere bakma meziyeti ancak yazarlara özgü... Bir de gerçekten yaşayanlara... Çok içtendi... Teşekkürler...
YanıtlaSilHer günün şahane geçsin o zaman sevgili hayal kahvem. bende bir hayalperestim.
YanıtlaSilValla yaptım Kara Kitap:) Hep hayat mı oyun oynayacak bize... Hayatı kendi icat ettiğimiz oyunlarla güzelleştirmek sanırım elimizde:))
YanıtlaSilHemen başla Kara Kitap. Tuhaf kaçacaksın elbette ama, bover,
tuhaflık (ne demekse:) iyidir, dert etme:)
İstanbul GTP selam, hoş bir yorum olmuş doğrusu:) Ben teşekkür ederim.
YanıtlaSilBen de hayatla altta kalanın canı çıksın oynadım da hasar tespiti için sigortadan uzman bekliyorum :P
YanıtlaSilEyvallah VuslaT, hayalperestleri severim:)
YanıtlaSilNe hoş yazmışsın..:):):) hayal gibi bir gün olmuş ..
YanıtlaSilSelam Erdost, siz çoktan oyuna başlamışsınız bile:) Kolaylıklar dilerim.
YanıtlaSilSessiz Prenses selam. Teşekkür ederim:)
YanıtlaSilAnafikir, mutluluk senin elinde olabilir mi peki :) Çok iyiymiş.
YanıtlaSilSevda, cevap için çok gecikmişim:) Kusuruma bakmayın.
SilMutluluk elimizde... Durun Yaşar'ın bir şarkısını mutluluk için uyarlayayım:)
"kimi mutluluk aranır hani dagların ardında
kimi mutluluğa boyanır en umulmadık anında
kimi 25 inde kimi bilmem kacında
kimi yok der inanmaz kimi bulur anlamaz
mutluluk uzak degil ki mutluluk basucumuzda
mutluluk pek yakında sinemalarda
kimi yellerde aranır
kimi dağların ardında
kimi yollarda aranır
kimi yol ayrımında
kimi 25 inde kimi bilmem kacında
kimi yok der inanmaz kimi bulur anlamaz"
Böyleyken böyle:)
çok güzel yaaaa.....hayal kahvem inamıyacaksın belki ama bende böyle şeyler yapıyorum.sana rastlamaktan çok mutlu oldum bunca yıl sonra...
Hoşgeldin Gülcihan:))
YanıtlaSilhoşbulduk hayal kahvem....
Sil