"bakıyorum gençliğim geçiyor uzaklardan
dudaklarımda bir ıslık
kitapların on lira olduğu zamanlardan"
Murathan Mungan / Mırıldandıklarım / Gece ve Müzik
İşittiğimden beri, Levent Gönenç'in 1992 yılında basılmış, Zamanın Çizgili Tarihi adlı kitabının takibindeydim. Kaç sahafa sordum kimbilir? Yoktu. Yapı Kredi Yayınları'ndan, Doğan Kardeş İlkgençlik Kitaplığı'nın 49. kitabıymış. Taaa o günlerden bugüne kalır mı? Düşünsene... 21 yıl öncesinin kitabıydı. Öğrendiğime göre bu kitap bir günlüktü. Ancak, bildiğim günlüklerden çok farklıydı. Çünkü yazar 13 yaşından itibaren çocuktan ilk gençlik dönemine geçişini çizgiyle kaleme almıştı. Her çiziminin altına da, bir kaç cümle yazmıştı. Duydum ya böyle bir kitabın varlığını... Nasıl merak etmiştim anlatamam. Çöp adam bile çizmeyi becerebilen biri değilim. Yüce Tanrı, sanatından bir nebze damlatmamış bana ne yazık ki... Amaaaa duuur!.. Çizgiden etkilenen bir bünye lütfetmiş... Çizmek elimden gelmese bile, bari çizgilerin menzilinde dolanmayı seven biriyim. Çok şükür!.. Diyeceğim odur ki, kafama takmıştım bir kere... Bu kitabı illa bulmalıydım. Nanananoom!.. Sonunda sanal sahafta buldum! Kitap üç gün önce kargoyla ofise geldi. O gün bugündür masamın üstündeydi. İtiraf etmeliyim ki, bugüne kadar açıp içine bakamadım. Zamanın Çizgili Tarihi'nin yazarı Doçent Dr. Levent Gönenç, bir hukukçuydu. Üstelik Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesiydi. Türkiye'de Seçim Uyuşmazlıkları ve Çözüm Yolları diye bir kitabı ve ciddi ciddi yazılmış Türkçe ve İngilizce sayısız makalesi vardı. Yalanım yok. Yazarından korkmaktaydım. Ne yapabilirim? Her zaman söylüyorum, tuhaf ve önyargılı biriyim. Halim böyleyken, ne kadar merak etsem de, bu kitabı okumaya sorgu sual etmeden nasıl girişebilirdim? Kitabın okurunu sorgulamasını ve okumamı onaylamasını sabırla beklemeliydim. Zaten üç gündür ziyadesiyle arazideydim. Ofise ara ara geldim. Kitabı elime dahi alamadım. Sadece odama girdikçe kitaba ürkek gözlerle baktım. Bu akşam işim geç bitti. Ofistekiler çoktaan evlerine gitmişlerdi. Pencereden dışarıya baktım. Karanlık yeryüzüze adamakıllı yerleşmişti. Yorgundum. Bilgisayarımı kapamadan önce hafif bir müzik açtım. Koltuğumda arkama yaslandım. O an... Nedense Murathan Mungan'ın Gece ve Müzik adlı şiirini hatırladım. Der ya hani... "
çok güzelmiş :) keşke ben de resimli bir günlük tutabilsem. çizgiler bazen kelimelerden daha çok şey anlatıyor bana.
YanıtlaSilKara Kitap bu kitaptan sana almalıyız. Du bi... Almalıyım:)
SilÇok eğlenceli görünüyor..Nereden duyarsınız böyle ilginç kitapları :))
YanıtlaSilÇok hoş bir kitap Kahve Telvesi. Pek çok çocuğa örnek olsun isterim.
SilHatta çizebilen herkes böyle günlük tutsa keşke:)
Biz kitapları bulmayız, kitaplar bulur bizi aslında:)
Ne kadar güzel ifade edilmiş herşey, tek cümle tek resim ama bütün duyguların özeti.
YanıtlaSilÇok doğru söylemişsiniz Harikalar Atölyesi. Nefis bir kitap!
Siltek kelimeyle bayıldım. böyle şeyleri görünce "ben niye yapmadım zamanında" diye sinir olurum, yine oldum işte. :(
YanıtlaSilpatina kali
Elinden geliyorsa çizmek, ne duruyorsun Patina Kali... Hemen çiz bence:)
YanıtlaSilçizmek evet, zaten onun için sinir oldum. gerçi ben daha çok resim, erkek kardeşim ise komik çizim de çok başarılıdır.
YanıtlaSilgel senin resmini yapayım ben.:))
patina kali
Patina Kali, ben senin yeni evine kahve içmeye geleceğim.
YanıtlaSilSahi mi? Resmimi çizeceksin öyle mi?
Du bi:)))
Nereden temin edebiliiz
YanıtlaSil