10 Nisan 2009 Cuma

Kendini Kötü Hissetme Hali


Şimdi iki gündür karamsar yazılar yazıyorum ya, arayan arayana...Tuhaf bir durummuş bu yazarlık sahiden.İnsanlar yazılardan nasıl da etkileniyorlar? Neyim varmış, hasta mıymışım? Hayatımda ters giden bir şey mi varmış, falan... Bugün bir müşterim "İşleriniz nasıl, sorun var mı?" diye sorduğunda,şaşırarak baktım suratına. "Allahım!" dedim, "Eyvah!" "Bloğumu mu okuyor yoksa?" Yoo! Neyse,öylesine soruyor belli...Kriz var ya, bu soruyu şimdi herkes birbirine soruyor, sormak zorunda hissediyor kendini. Peki...Belki kurgu yapıyorum.. Belki yazımın konusunu pekiştirmek için, böyle depresyondaymışım gibi bir manzara çiziyorum.Olamaz mı? Sonra bu ekonomik krizde, kendim iyi olsamda -ki olmam mümkün değil-, teğet geçmiyor kimseyi, bir şekilde herkeste kriz kendini hissettiriyor. Tamam depresyonda değilim ancak kendimi kötü hissetme halinde olabilirim yani öyle değil mi?

Bu yaşıma geldim ve şunu öğrendim ben, her duygunun hakkını vereceksin. İyi hissediyorsan kendini, uç uçabildiğin kadar, kanatlan,sevin, hayatın tadını çıkar, keyiflen, mutlu ol, mutlu et! Eğer kötü hissediyorsan kendini, zorlama illa mutlu olacam diye. Kötüysen kötü olacaksın. Dibine kadar kötü hisset, hakkını ver yani.
Az hareket et, kıpırdama hatta."Neyin var?" diye soran meraklılara,iyi görünmeye çabalama, cevap bile verme hatta.Hele mutlu görünen arkadaşlarının yanına hiç uğrama. Bir de akıl veren çok bilmişler olacaktır, avutmak isterler hani akılları sıra...Derler ki:"İyi, sen kendini topla biraz... Olur zaman zaman böyle... Yarına bişeyciğin kalmaz!" Hah ha! Çok iyi geldi şimdi bu konuşma.Hayret bir şey! Böyle konuşanlara uygulayacağın iki ninja hareketi bile öğretebilirim valla.



İnsanın kendini iyi hissetmeye hakkı varsa, kendini kötü hissetmeye de hakkı olmalı öyle değil mi? Hatta saçmalamalı bazen. Evet saçma sapan hareketler yapabilmeli yada saçmasapan yazılar yazabilmeli. Ne var yani, her zaman normal mi olmak zorunda insan? Kimi zaman fiyakalı hatalar yapmalı yaşamında. Sonra "Ne yaptım ben?" diye kahkahalarla gülmeli dönüp geriye baktığında. Canı istediğinde kilitlemeli kendini kimi zaman kendi içine. "Tıp" oynamalı kendinle. Soru sorunca birileri, hastanelerdeki hemşire fotoğrafındaki gibi, sağ elinin işaret parmağını koymalı dudağının üstüne, "sus" diye.

Zorlamayacaksın! Kendini illaki iyi göstermeye çabalamayacaksın... Kötü hissediyorsan kendini,dibine kadar kötü olacaksın.Takatin yoksa gülümsemeye, sakın gülme zorla kimseye. Boş ver, desinler "Kafayı mı yedi bu ne?" , hatta böyle düşüneceklerine emin olduğun kimselere, istemeye istemeye selam bile verme. Bırak kendini, kötü hissetme halinin kollarına... Halsiz, mutsuz,isteksiz, keyifsiz, hareketsiz, bedbaht olmalısın hatta...Hakkını vereceksin kötü hissetmenin... Ağlayacaksın hatta! Ağla, ağla! Ağlamak iyi gelir insana!

4 yorum:

  1. Vildancığım .. Bana karamsar gibi gelmedin ama eger karamsarsan söyle..kimmiş o karamsar eden onu da söyle ki.. gidip dövelim bir güzel.. haahaha..ha.ha..
    Karamsarlığını yaşaman konusundaki fikrini destekliyorum.. ama oturup somurtmak yermez..Daha psikopat davranmalısın. Ben de bir kendimi kötü hissettiğimde yazıya dökmüştüm bak o yazıyı bu verecegim linkten oku emi :)
    http://blog.360.yahoo.com/blog-OUNVVtI1dLVqHsoVIq7aSA--?cq=1&p=28
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. bazen vucut da şarj olmak istiyor pili bitiyor gibi bu madden ve manen olabiliyor işte o zaman vücut kendini rolantiye alıyor ki bu dayanılmaz enerjiyi toplasın diye biraz filozofvari gibi oldu galiba ama sana birkaç saatlik şarj yeterde artar bile sevgiler laf aramızda kriz var enerjini dikkatli kullan

    YanıtlaSil
  3. Hımm!Benim sevgili filozof arkadaşlarım! Her şeyi çok biliyorsunuz değil mi? Canım cevap vermek istemiyor size:))Yaaa! Böyle işte!!

    YanıtlaSil
  4. vildannn.. yıllar geçmiş aradan. ne ilginç bunu yeniden okuyabilmekç Sevgiler kardeşim

    YanıtlaSil