25 Ağustos 2011 Perşembe

Beni Tepe Takla Eden Kitaplar'dan Bir Kuple... "Keşke İnsanlar Dünyayı Sevmeyi Öğrense"


"Çevremdeki otlar da şarkı söylüyordu... Her şey kendi rengiyle katılıyordu. Her şey kendi duruşuyla katılıyordu. Dahası, uzaklardaki kayaların sessizliği bile, mor bir ahenkle, gitgide her yana yayılan bir şarkının içinde yüzmeye başlıyordu. İşte bu yüzden, o sıra yürekleri genişleten kocaman bir şarkı oluyordu dünya, evet, tıpatıp bir şarkı oluyor ve hiç kuşkusuz, eskisine göre daha neşeli dönüyordu. Dünya böyle daha neşeli ve daha güzel döndükçe, sihirli bir değneğe dokunulmuşcasına, ormanda her şey değişiyordu sanki. Yeşiller daha da yeşile kesiyordu sözgelimi, havada kanat çırpan kuşlar görülmemiş bir hızla uçuşlarından, ağaçlar boylarından, çiçekler de kokularından yavaş yavaş taşmaya başlıyordu. 

Bir çiçek kokusundan nasıl taşar, diyeceksiniz belki. taşmaz olur mu, taşıyordu işte; görüp kokladığınız çiçeğin ötesinde düşsel bir çiçek gördünüz mü, taşıyordu.

Hep birlikte aşka gelip şarkı söylerken, biz yalnızca bir çiçek değil,binlerce, milyonlarca çiçek görürdük o düzlükte. Bulundukları yerde nazlı nazlı sallanan dağ sümbüllerinin, lâlelere yankılandığını görürdük sözgelimi,işlerini güçlerini bırakıp lâlelerin kaya kekiklerine, çiğdemlere, çiğdemlerin de sağda solda çınlayan börtü böcek sesleriyle birlikte gelinciklere doğru aktığını görürdük. Bu yüzden, hangi kokunun kimden yayıldığını bilmezdik bir an.

Hatta, ne kadar dikkat edersek edelim, hangi rengin nereden fışkırdığını ve kime ait olduğunu bilemezdik.Nar kırmızı maviler, kar beyazı morlar, uçuk sarılar, sürgün yeşiller ortalıkta büyük bir gürültüyle cirit atar dururdu artık ve biz onlara öylece bakardık.Bir yandan da, sarhoş olurduk bulutlar halinde uçuşan bu kokulardan,renklerden sarhoş olur ve bir an kendimizden geçerdik."

Hasan Ali Toptaş
 Ben  Bir Gürgen Dalıyım


10 yorum:

  1. Çok güzelmiş... Ben de alıp okuyacağım:) Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Nasılda insana yaşama sevinci veren cümleler bunlar, nasılda coşturuyorlar insanı..

    YanıtlaSil
  3. hayalkahvem, itiraf ediyorum, ben daha hiç h.a.toptaş okumadım :(
    niye, nasıl ben de bilmiyorum ama alınacaklar listesine adını yazmıştım.
    yazını da okudum, ne güzel bir bağlantı kurmuşun...

    YanıtlaSil
  4. Buket, inan bu yazıyı yazarken sen aklıma geldin. Çünkü çocuk kitabı aslında. Bir ağacı anlatıyor ama ne anlatma.. Çocuk kitabı filan değil. Hepimizin okuması gereken şiir gibi bir kitap.. Şimdi kitabın sonu aklıma geldi de yemin ederim tüylerim diken diken oldu. Bu kitap mutlaka okunmalı ve okutulmalı.. Çok güzel. Anlatılmaz.. Okuyunca tadı anlaşılır anca:)

    Benim yukarıya alıntıladığım neye benziyor biliyor musun? Tencerede yemek var. Kaşığın ucuyla azıcık tadıp hani nefiiis der yemeğe girişiriz ya.. O hesap anlatabiliyor muyum?
    Çok güzel.. Çookk! Tam senlik ve Pelinlik:)

    YanıtlaSil
  5. Aslı.. Sarhoş eden cümleler bunlar sahiden.. Ama bu bitirdiğim son cümleden sonra nasıl devam eder biliyor musunuz?

    "Peki, hep böyle neşeli miydik?
    Değildik tabi..
    Hayatta, sevinç kadar acı da vardı.
    Başka bir deyişle, biz de acı çekiyorduk insanlar gibi, zaman zaman biz de üzülüyor,zaman zaman biz de kendimizi tutamayıp ağlıyorduk. "

    Sadece insanlar için değil, ağaçlar için de
    "hayat böyle".. sevinç ve üzüntü... ağlamak ve gülmek.. Ne yapalım ki "Hayat böyle!"

    Okumanızı tavsiye ederim Aslı.

    YanıtlaSil
  6. Selam Silva,

    bakın ilginizi çekerse aynı kitapla ilgili bir yazı daha yazmıştım.. Şöyle:

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2011/04/bir-cicegin-kokusundan-tastgn-gordun-mu.html

    Yorumunuz için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  7. Devam eden cümleler, daha bir sarsıcı. Mutlaka okucam. tskler..

    YanıtlaSil
  8. Hiç Hasan Ali Toptaş okumadığım için kendimi kınıyorum! "Yuh" diyorum kendime!

    YanıtlaSil
  9. Ceren o kadar yabancı yazarlarla gözümüzü boyuyorlar ki, kendi memleketimizin renklerini göremiyor, kokularını duyamıyoruz.

    Ben de Ümit Ünal'ın Gölgesizler adlı filmini seyredince, Hasan Ali Toptaş'ın kitabından uyarlandığını öğrenmiştim ne yazık ki. Fantastik ve masalsı tatda bir filmdi. Tavsiye ederim.
    Ama sonra kitaplarına bir daldım ki Hasan Ali Toptaş'ın.. Of ki of Ceren...

    Aziz anadilim Türkçe, sen şahanesin ehlinin elinde" dedim:)
    Şahane!

    YanıtlaSil
  10. Aslı mutlaka okunası bir kitap. Zaten incecik bir kitap. Bir solukta okunuyor ve insanın soluğunu kesiyor:)

    YanıtlaSil