Kaç şarkı çalabiliyorum ki? Biliyorum kendimi... Kaç kere denedim. Sanatın hiç bir dalına kabiliyetim yok. Enstrüman çalmak dersen mesela... Gitarla sadece Romans’ı çalabiliyorum... O kadar. Hımm… Olsun varsın… Ne yaptım bil bakalım? Sanki yılların gitarcısıymışım gibi... İşten ve köyden bir kaç günlüğüne kaçtığım bu sahil kasabasına gelirken, gitarı da getirdim. Oldum bittim tüm gitarların şekillerini de seslerini de tuhaf bir aşkla severim. Sana bir şey söyleyeyim mi, şimdi düşünüyorum da, iyiki yanımdaymış bu gitar… Yoksa böyle bir hikayeyi sana nasıl anlatabilirdim:) Bak şimdi... Bu sabah… Erkenden… Güneşin sıcak ışınlarına kalkan olan, zeytin ağaçlarının altında, kumların üzerine serilmiştim. Hafif hafif esen ılık rüzgâr, gitar ve ben… Bilmem anlatabiliyor muyum? Düşünsene... Karşımda, masmavi, üfür üfür deniz... Of, sahiden görüntü müthiş!.. Gitarı usulca kabından çıkardım. Tam katlayıp kenara koyuyordum ki, gitar kabının cebinden bir kaç şarkı notası döküldü. Hımm… Havalanıp kaybolmasınlar diye, beyaz kağıtları telaşla avuçladım… Kucağıma yerleştirdim. Çevreme ürkek ürkek baktım… Yapayalnızdım… Dinlemiyor ya beni kimse… Kumsalın ıssız, sakin bir köşedeydim. Birdenbire cahil cesaretim ruhumu ele geçirdi. Sanki kırk yıllık gitarcıymışım gibi, burnum havada, bilgiç bilgiç sayfaları gözden geçirdim. Üç notayla çalınan bir şarkı ilgimi çekti. Sadece “Am… Dm… G… “ ile çalınabiliyor. Hey!.. Bunların yerlerini biliyordum ya işte... Tamam, dedim. Ne olacak ki? Denerim. Peki ritm nasıl olacak? Du bakalım… Sadece notalara basıp, ritimsiz, gitarın tellerine yukarıdan aşağıya vurmaya başladım. Allahım, ne hoş şarkı... “Kırıklarını aldırdım kalbimin… Zırhımı çıkarttım astım portmantoyaaa….” Çok güzel… Devam ettim... “Gönülçelen… Gönülçeleeen… Aynı anda utanmadaaan… Hem kırıcı… Hem kırılgaaan… Yordun beni gönülçeleeeen…” Ne hoş yaa… Bayıldım. Şarkıyı baştan aldım… Sadece notalara basıyor ve gitarın tellerine yukarıdan aşağıya vurmaya devam ediyordum ki… İyice cesaretlendim. Ritimli çalmayı denemeye karar verdim. Heyy!.. Oluyor mu ne? “Evet dedi ben de seni aldattım. Bir kez de değil üstelik… Çünkü beni çok kanattın… Çok sevdiğim bir yalandıııın… Gönülçelen… Gönülçeleeeennn… Aynı anda utanmadaaaan… Hem kırıcı hem kırılgaaaan… Yordun beni gönülçeleeennn!” Ben… Ben var ya… İnanamıyorum… Galiba gitarla bir şarkı daha çalabilmeyi becerdim. “Kırıklarımı aldırdım kalbimin… Zırhımı çıkarttım astım portmantoyaaa…” Ve ben… Ve gitar… Ve gönülçelen… Ve hafif hafif esen ılık rüzgâr… Ve karşımda uçsuz bucaksız deniz... Of!... Becerdim ya… Bahtiyardım!.. Sonra bir coştum ben tamam mı? Uçtum... Uçtum... Hiç bir sanatı beceremem ama... Bak işte söylemeyi unutmuşum... Becerebildiğim bir sanat dalı var... Abartma sanatında üzerime kimse tanımam... Ben... Bağıra bağıra... Gitarın tellerine vura vura... Gönülçelen’i.. Ardı ardına tam beş kez çalıp, söyledim. Valla ne yalan söyleyeyim...Teoman benim vaziyetimi gorse… Biliyorum.. Dudakları uçuklar, bu benim şarkım mı, yok artık, derdi yani… Kesinlikle emindim. Hiç dert etmedim. Şarkıyı tekrar tekrar gitarla çalıp, efkârlı efkârlı söylemeye devam ettim. Şarkıyı en son söyleyip bitirdiğimde, alkış ve "Bravooo!" sesleri geldi. Ürperdim. Korka korka dönüp seslerin geldiği yöne baktım. On muzip muzip gülen göz bana bakıyordu. Yürüyüşe çıkmış bir grup yaşlı çiftti. Ne yalan söyleyeyim… Feci halde utandım… Utanınca yaptığımı gene yaptım. Şapkamı yüzüme örttüm. Sonra... Zırhımı çıkartıp astım portmantoya... Veee... Kendime güldüm. Ne yapsaydım yani? Tamam... Biliyorum... Komikti vaziyetim! Hımm.. Ah, benim cahil cesaretim:)
harika olmus!
YanıtlaSilbu cesaretler hepmize lazim hepimize. cok severek, gulumseyerek, mutlu olarak okudum.
niceleri olsun demek ki yetenek var :)
nie utandın ki süper olmuş bence:)
YanıtlaSilTahmin etmistim sonunu ama cok hos yapmissin bencede hos cesaretler bunlar,kizimda simdi gitar kursu aliyor daha ilk dersten notalari getirmis hos müzikler caldi,eminim sende iyiydin!
YanıtlaSilbana da bir gün gitar çalarsın artık :)) mini konser.
YanıtlaSilne güzel bir kesit. ne kadar duru ve temiz.
YanıtlaSilSüper! Şahane bir sabah olmuş daha ne :) Gitar piyano ve keman en sevdiğim enstrümanlardır.
YanıtlaSilTeoman.. ne şarkıları var ama..
Gülçin sahiden hiç kabiliyetim yok. Kimse olmayınca kendi kendine söylemek kolay:) Gitarın tellerine vurduğunda çıkan sese bile hastayım.
YanıtlaSilAma du bi... Fena gitmiyor:) Teşekkür ederim.
Öylesine Biri, hoş oldu valla:)
YanıtlaSilBi Terazi Kızı, ben enstrumanlara nesne olarak da bayılırım:) Sahiden.
YanıtlaSilSes çıkarıyorlar ya... Konuşuyorlar gibidirler adeta. Ehlinin elinde döktürürler elbette. Benim gibi cahilin elinde ise... Ne desem? Hımm.. Olsun varsın. Benim sevdamdan etkileniyorlar bence:) Mesela gitar acıyor bana... Hissediyorum. Hoş ses çıkarmaya çalışıyor. Gitarı seviyorum:)
Tamam Kara Kitap, iki şarkı cepte:)
YanıtlaSilZırhımı çıkarttım astım portmantoyaaaa.. Diğer şarkılar sırada:))
Özlem ne hoş bir şarkı sahiden değil mi? Sözleri ve müziği.. Şahane:)
YanıtlaSilSessiz Gemi, o kadar cahil cühelayım ki,yazıda enstrüman kelimesini bile yanlış yazmışım, sizin yorumunuzdan sonra düzelttim:)
YanıtlaSilGitar ve bağlamada birer şarkılık repertuarım var. Ama ben var ya fena halde kemençe ve akordion çalmak istiyorum:) İnanın sahi söylüyorum:)
Cahillik değil canım sık kullanılmayan kelimelerde oluyor öyle ben de doğru mu yazıyorum diye netten arayıp teyit ettim mesela :)
YanıtlaSilNe güzel, birer şarkı da olsa çalabiliyorsunuz işte demek ki yetenek var ama üzerine düşmemişsiniz :)
Ben dinlemeyi seviyorum çalmayı çok istesem de hiç denemedim. Orta okuldaki müzik derslerinde flüt çaldım bir o yani, şu saatten sonra gitara yetenek geliştirebileceğimi sanmıyorum :)
Hoppala:) Demeyin öyle. Bence tez zamanda bir gitarı kendinize arkadaş edinin. Ve deneyin olur mu?
YanıtlaSilGitarla komik bir arkadaşlığımız var bizim ama olsun. Eğlenceli:)