Müziği açtım... Yatacaktım. Tavan ışığını söndürdüm. Yatak başındaki gövdesinden hareketli lambanın düğmesine bastım. Odada loş bir aydınlık doğdu. Hoşuma gitti. Kendi kendime kıkırdadım. Elimdeki kitapla yatağa uzandım. Niyetim kitap okuyarak uykuya dalmak. Ramazan ayındayız ya... Amacım vakitlice uyuyup, sahura rahat kalkmak... Elimdeki kitabın hayali ağırlığına güveniyordum... Tüm hevesimle okumaya başladım. Kitabın içindeki kelimeler yoluyla uyku diyarına hemencik ulaşacağıma inanıyordum. Uykuyla uyanıklık arasındaydım. Müzik başladı. Norah Jones, Sinkin' Soon'u söylüyordu. O anda büyü bozuldu. Kitaba yüz çevirdim. Ruhumu müziğin ezgisine yönlendirdim. Tüm merakımla parçayı dinlemeye başladım. Şarkının akışına düşüncesiz bıraktım kendimi. Melodiyi ruhumda işitiyordum sanki. Müziğin orta yerinde kulağıma gelen, acaba bir saksafonun mu yoksa bir müzisyenin sesi mi? Bilemedim. Odaya kendiliğinden, yapay, tatlı bir koku yayılmaya başladı. Kokuya karşı ani bir arzu hissettim. Şarkıda geçen bir kelime, esintili nefsimi zehirliyordu da melodiyi zihnimde uyanan bir hayalle mi karıştırıyordum, bilemedim. Kitaptaki bir kelimenin değil bu kez şarkıdaki bir kelimenin açıklanamaz gücünün etkisindeydim. Etrafımdaki eşyalar halime alayla gülen canlılar gibi göründüler gözüme. Hiç umursamadım. Bilakis kendimi dışardan seyrediyor, yüreğimde kaynaşan duyguların sönmesinden fena halde korkuyordum. Sergilediğim zayıflıktan hiç utanmadım. Ayağa kalktım. Aynı şarkıyı başa aldım. Müziğin sesini sonuna kadar açtım. Şıpıdık terliklerimi ayaklarıma geçirdim. Melodinin ritminde iki ileri bir geri dans ederek mutfağa geçtim. Apple pie.. Bu kelime başımı döndürmüştü gene... Bütün gün yemekten uzak tuttuğum bünyemi şımartmaya karar verdim. Üşenmedim. Nefsi duygularımı şımartma saatleri içerisindeydim çünkü... Yemek yeme vaktiydi sözgelimi... Müziği başa döndüre döndüre... Tarçın kokusu tüte tüte... Nefis bir elmalı pay yapıp yedim:)
müzik bambaşka bir şey ya. gerçekten. tarifi mümkün değil. yaşamadıgın ve belki de asla yaşamayacagın bir hayata bile zorluyor seni. hatta niandırıyor bir de.
YanıtlaSilbende müziksiz yaşayamayanlardanım müziğin ritmine kapıldınmı hayal dünyalarımda gezinmeye başlıyorum bultutların üstüne çıkıp neler hayal etmiyorum ki :)
YanıtlaSilben olsam üşenir, aç yatan tok kalkarmış yat uyu kızım,bu saatte ne elması ne payı derdim.tembellik tekkesinin en baş müridiyim ben. öyle hayalimde bile yataktan kalkıp elmalı pay falan yapamam, hayali bile yorucu.:)öff çok uykusuzum bugün.aklım evde klimayı açtı mışıl mışıl uyuyor.
YanıtlaSilBilmem izledin mi ama bu resim Dogville adlı filme ait çok çarpıcı bir sahne çok çarpıcı bir filmdir:)
YanıtlaSilyazabilenlere hep hayranlık duymuşumdur. benim şiir yazmaktan başka bir yeteneğim yok maalesef. teşekkürler, tebrikler..
YanıtlaSilGece gece üşenmeyip helva yapanlar vardı tanıdığım ama elmalı pay dedin ya sen ben bi saygı duydum şimdi:)
YanıtlaSilSelam Biolojik Anne,söylemesi ayıp, gece üşenmeyip oklavayla beceremem ama merdaneyle çiğ börek yapmışlığım bile vardır:)İştahlı biriyim:) Hatta obur oludğumu bile söyleyebilirim:))
YanıtlaSilEfkarlı Şair, ömründe bir kez bile şiir yazmamış birine yazılır mı bu yorum:) Çok kıskandım... Çoookk:)
YanıtlaSilBolat, Lars von Trier'in bütün filmlerini sevdiğimi söylemeliyim:)
YanıtlaSilKara Kitap, yemek aklıma gelince, hiç üşenmem.. Hiiiç... Hele bütün gün aç, susuz komuşsam bünyemi, şımartma saatlerinde ne istersem yapabilirim:)
YanıtlaSilSlince, müzik şahanedir sahiden. Yaşamın en tatlı zevklerinden:)
YanıtlaSilSelnur, çok haklısınız. Müzikle efkarlanırız, neşeleniriz, serinleriz, ısınırız... İnsanın hislerine değmeyi becerebilen tüm şarkılara selam olsun bizden:)
YanıtlaSil