İlk önce Kara Kitap'ın bloğunda okudum. Sonra bütün gazete ve pek çok blogta denk geldim. Bir kitap listesi verilmiş. Başlık olarak "İnsan Beynini Geliştiren On Kitap" denmiş. Listedeki kitaplara şöyle bir göz gezdirdim. Önce "Vay canına sayın seyirciler!" dedim. Tamam... İtiraz etmek haddime değil elbette... Dünya Edebiyatının klasikleriydi her biri... İyi ama klasikler bu kitaplardan ibaret değil ki. Gözlerimi ovuşturup listeye tekrar baktım. Kitapların çoğu ya kadın kahramanının adını almış romanlar ya da yazarları kadınlar... Ne yalan söyleyeyim, bu kez çenemi sıvazladım ve derinden "Enteresaaaannn!" dedim. Kitapların konularını hatırlamak istemedim. Niye böyle bir seçim yapılmıştı, özel bir niyet gizli miydi, hiiç mi hiiiç düşünmek istemedim. Ne gam! Bilimciler, edebiyatta kadını konu eden kitapların ya da kadınların yazdıkları kitapların beyni daha çok geliştirdiğini kabul etmiş demek ki! Ne hoş! Aynen kabullenmek işime geldi. Çok sevindim. İyi ama diğer yandan yüreğim neden bir türlü kabullenemiyor bu durumu acaba? Niye yüreğime inandırıcı gelmiyor? Yüzyıllardır hep aşağılanan hemcinslerimden bana intikalen geçen genlerim mi kabullenmeme izin vermiyor? Yok canım... Başka anlamlar, başka niyetler aramamalıyım. Sanırım kompleksli biriyim ben... Ne fenayım! Neyse... Haberi aynen aşağıya alıntılayacağım.
"Edebiyatın ‘iyileştirici’ niteliğinden yola çıkan bir grup bilim insanı, nitelikli romanların insan beynini geliştirip keskinleştirdiğini, sosyal bağları güçlendirerek kişiliği değiştirdiğini ve ilişki kurmayı kolaylaştırdığını koydu ortaya. Toronto Üniversitesi öğretim üyesi psikiyatr Keith Oatley ve Ingrid Wickelgren tarafından Scientific American’da yazılan makaleye göre, roman kahramanlarıyla özdeşleşmek, hem hayal dünyasını zenginleştiriyor, hem de sosyal bağları güçlendiriyor.
Nitelikli bir roman, bu etkileriyle insan beynini de keskinleştiriyor ve insan davranışlarına ilişkin sağlam ipuçları veriyor. İki bilim insanı, insan beynini en fazla geliştiren on romanı da tespit etmişler. Listede Tolstoy’un Anna Karenina veya Virginia Woolf’un Bayan Dalloway’ın yanı sıra Muhsin Hamid’in 2007 yılında yazdığı ‘The Reluctant Fundamentalist / Gönülsüz Köktendinci’ isimli romanı da yer alıyor. Bakın bakalım, siz ne kadar etkilendiniz bu romanlardan..."
İnsan Beynini Geliştiren On Kitap
- Johann von Goethe / Genç Werther’in Çektikleri (1787)
- Johann von Goethe / Genç Werther’in Çektikleri (1787)
- Jane Austen / Aşk ve Gurur (1813)
- Nathaniel Hawthorne / Kırmızı Leke 1850
- Gustave Flaubert / Madam Bovary (1856)
- George Eliot / Middlemarch (1870)
- Leo Tolstoy / Anna Karenina (1877)
- Virginia Woolf / Bayan Dalloway (1925)
- Toni Morrison / Sevgili (1987)
- J.M. Coetzee / Utanç (1999)
- Muhsin Hamid / Gönülsüz Köktendinci (2007)
Bu habreri okuduğumda ben de sizin gibi düşündüm. Ayrıca beyni geliştiren kitaplar dedikleri klasiklerin konuları öylee iyi hallerden değil daha çok kişilik veya toplumsal psikoloji üzerinden yaratılmış kahramanlar. Tamam zamanında okudum bu klasikleri ve beğendim ama 10 kitap ile sınırlamaları garip. Kime göre ki bu...
YanıtlaSilBilimin magazini bu. Üstünde uzun uzun düşünmeye, akıl paralamaya gerek duymuyorum. Kaldı ki, herkesin aklı okuduğu başka bir kitapla gelişmiş, hayata dair yeni görüşlere bambaşka bir kitapla ulaşmıştır. Benim için Yüzyıllık Yalnızlık, Bitmeyecek Öykü, Dava vardır bu listede, başka okurlar için de başka kitaplar.
YanıtlaSilben hala girişte yazdığın düşüncelerinin ve tasvirinin etkisindeyim. gözümde canlandı o halin:)
YanıtlaSilKesinlikle Mr. Aşkın Güngör'ün yorumuna katılıyorum.
YanıtlaSilKi, bu "bilim insanları" kaç denekle, kaç kitapla yapabildiler bu "deneyi"? Neden o kitaplar vardı da diğerleri yoktu? Neye göre seçtiler ilk baştaki atıyorum 20 ya da 30 kitabı?
Bu tip listeler bana saçma gelir. (lafım kitaplara değil asla, ki çoğu sevdiğim şaheserler)Bir kere laboratuar şartlarını her denekte sabit tutamazlar. Herkes aynı kitabı aynı duygusal ve zihinsel şartlarda okuyamaz bir kere...Tamamen magazinel bir şey bence. Burada "iyi niyet" ararsam okumanın iyi bir şey olduğunu gittikçe okumayan bir dünyaya ilan içindri, en iyi ihtimalle. Komplo teorisi ise çok basit: Yayıncılar reklam yapmak istemişlerdir ve bu iki şahıs,başka bir projelerine maddi destek sağlamak için böyle gaydırıguppak bir makale hazırlamışlardır:)) Hem bu Scientific American ne kadar saygınmış bakiim:)))
Galiba ben de kompleksli biriyim!
YanıtlaSilçok kitap okurum ama bunlardan sadece 4 tanesini okumuşum...
YanıtlaSilSelam Gülşah, Bu liste tabii ki "Toronto Üniversitesi öğretim üyesi psikiyatr Keith Oatley ve Ingrid Wickelgren tarafından Scientific American’da yazılan makaleye göre,":))
YanıtlaSilİnanın bana üşenmedim baktım. Keith erkek, Ingrid kadın... Niye baktım?
Bilmem:) Baktım işte..
Merhaba Aşkın. Çok haklısınız. Burada beni düşündüren ne biliyor musunuz? Niye her yazıda kadın kokusu arıyorum? Niye bakıp geçmiyorum böyle bir listeye de niye kadın kahramanların isim olduğu romanlar, niye kadın yazarların kitapları diye yüreğim beni didikliyor? Niye böyle bir kompleks içindeyim? Niye "kadın" vaziyetleri konusunda Attila İlhan'ın şiirindeki gibi kirpi gibiyim?
YanıtlaSil"kirpi gibisin çocuk
her tarafın diken
kim elini uzatsa
delik deşik
üstelik sen de kan içindesin "
Bu durumum düşündü beni. Yoksa...
Liste oymuş buymuş önemsemedim inanın. Çünkü biliyorum ki her okuduğum kitap belki beynimi geliştirmemiş olsa bile ruhumu eşsiz hisettirdi. Kitaplar konusunda buna kefilim:))
Ben niye bu denli kompleksliyim? Derdim kendim:))
Selam Nini, hayal etmek güzeldir:))
YanıtlaSilünv de yapılan bie araştırma demek. insan beynini güçlendirip sosyalleştiren kitapları 10 kitapla sınırlandırmak ne kadar doğru ki.
YanıtlaSilSelam Martı, siz de mi? Yapmayın:)))
YanıtlaSilSelam N. Narda, yukarıda açıklamaya çalıştığım gibi inanın liste derdim değil. Ben niye böyleyim:))
YanıtlaSilBuket, ben daha senin pastandayım.
YanıtlaSilSen pasta yapmamışsın, mimarlığa merak sarmışsın:))
Selam Neşelihaler, ne çok okunacak kitap, ne çok seyredilecek film, ne çok gezilecek şehir var:))
YanıtlaSil