Yoo... İnan bana hiiiç gitmek niyetinde değildim. Tamam. Altınokta Körler Derneği Kocaeli Şubesi ile Kocaeli Üniversitesi Dans Kulübü ve şehrin dans okullarının işbirliğiyle düzenlenen bu akşamki Tango Gecesi için bilet almıştım almasına ama... Ne yalan söyleyeyim tango dansından pek haz etmeyen biriyim. Ne derler? "Erkek kadına tuzaklar kurar. Kadın da o tuzaklardan kurtulmaya çalışır. Tango budur!" "Yok artık daha neler? Gene kadınlara kurulan ehlileştirme işi... Dansta bile olsa bu vaziyeti seyredeceğim öyle mi? Benim hiç işim olmaz böyle dansla!... Tangoyla hele... Asla!" Tamam, iç sesim bunları söylüyordu söylemesine ama bu gece dans edecekler arasında bizim şehrin Altınokta Körler derneği başkanı Pınar Çatalkaya da vardı. Pınar görme engelli olduğu halde, merak sarmış ve tango dersi almıştı. Kaç kere telefonlaşmıştık. Gitmesem olmazdı. Gittim.
“İnsan, estetik bir varlıktır. Engelli bir bireyin diğer insanlardan farklı olan herhangi bir özelliği onun estetik bir varlık olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. Hatta görme engelli bir bireyin gözü, normal bir insanın gözünden daha hoş görünebilir, fiziksel engelli bir bireyin elleri bir sanat fotoğrafının ana temalarından biri olabilir” diyerek, “Yorgan Altında Kimse Kalmasın” diye bir proje geliştiren Engelsiz Sanat Derneği'ne bir kez daha hak verdim. Pınar görme engelli biriydi. Heves etmiş, tango kursuna gitmişti. Kalabalık seyircilerin karşısında, sahnenin ortasında, o kadar güzel, o kadar hakkını vererek dans ediyordu ki öncelikle sahnede olağanüstü estetik görünüyordu. Arka arakaya iki tango dansı yaptı. Gözlerime inanamadım. Asla tuzaklara düşmedi. Ayaklar hiç mi dolanmaz? Ve bu kadar mı şahane meydan okuyarak dans edilir? Tango için bir şeyi istemek ama istediğini belli etmemek dansı denir ya... Acaba bu dansı zaferle tamamlaması için bir kadının bazı kederleri bilmesi, bazı dikenli yollardan geçmesi mi gerekmektedir? Pınar görmeyen gözleriyle önündeki bir engeli daha aşmış tango öğrenmişti. Ve o dansın sonunda ayakta dimdik durdu. Muzaffer bir edayla selam verdi. Salon alkıştan inledi... İnledi. Tango... Hımmm... Kafam karışık şimdi. Acaba ben de tango öğrensem mi?
tangoya başlamaya hevesli ama kafası karışık olan bir kişi olarak, yazınızı severek, duygulanarak okudum ve yazı bana Al Pacino'nun Scent of a Woman filminden bir sahneyi hatırlattı. Filmi izlemediyseniz, mutlaka izlemenizi öneririm.
YanıtlaSilNe özel bir hanım o Pınar, gözlerinin engelini hayatının engeli olmasına izin vermemiş,darısı hayatını engellerle dolduranların başına...
YanıtlaSilNeden olmasın,bu anlatımın üzerine denemelisin belki de;)
YanıtlaSilvalla ben de öğrenemem, ritim duygusu yok, stepte bile adımlar ayağıma dolanır.izlemesi zevkli ama..
YanıtlaSilblog ziyaretiniz için teşekkürler yazınızı çok severek okudum ne kadar güzel pınar hanımım azmi galip gelmiş tangoyu çok severim ama yapabilirmisin dersen hayır..dans konusunda yeteneksizim sevgiler
YanıtlaSilSelam Gönül, dans azim ve tutku istiyor sanırım. Denemekten ne çıkar:) Denemeli belki.
YanıtlaSilBuket, sen şahane dans edersin bence:) Ruhunda var incelik... Bedeninde de öyle... Eeee... Ne duruyorsun? Dans etsene:))
YanıtlaSilNatalie, dans etmeyi severim:)
YanıtlaSilÇay ve Simit, Pınar sahiden çok özel bir insan. Örnek alınacak daha ne hünerleri var:) Yazacağım.
YanıtlaSilİncebelli Bardak, Kadın Kokusu adlı filmi çok severim:)
YanıtlaSilKainat dans ediyor.. Ne duruyoruz...
YanıtlaSilben de tangoya yeni başladım hiç ön yargınız olmasın adımları atmaya başlayınca kaptırıp gidiyorsunuz kendinizi :)
YanıtlaSilEvet Profösör, kainat dans halinde.
YanıtlaSilŞeb i Aruz başladı mesela. Müthiş!
Greta, tuzaklara dikkat edin olur mu:))
YanıtlaSilÖnyargı ile başlayan duygularınız ilerleyen dönemde sizi etkileyen biri için değişmiş. Açık sözlü olup açık açık tüm duygularınızı anlatmışsınız :) Güzel bir anı açıkcası.
YanıtlaSilDüşünceleriniz ve paylaşımınızdan dolayı teşekkür ettim.
Selam Tango Kursu, dans etmek şahane bir şey! Ben teşekkür ederim:)
YanıtlaSil