Akşam işten eve dönerken, yol çalışması sebebiyle trafik oldukça yoğundu. Araçlar gıdım gıdım ilerliyordu. Bir ara hiç hareket edemez olunca, kontağı kapattım. Motoru tamamen durdurdum. Huysuzlanmadım. Canımı hiiçç sıkmadım. Hemen kendime bir oyun uydurdum. Gözlerimi kapadım. Torpido gözündeki müzik cd'lerinden "Kısmetime ne çıkarsa" diyerekten birini tuttum, çıkardım. Lale devri çocuğuyum ben. Şarkılardan fal tutmayı severim. Neyi çektiğime hiç bakmadım. Hemen müzik çalara ittim, merakla dinlemeye başladım. Off!.. Bu şarkıyı var ya... Yıllardır dinlerim. Bu şarkı her defasında yine yeni yeniden beni perişan eder. Kısmetime çıkan şarkı Tamirci Çırağı'ydı... Ve o eşsiz sesiyle Cem Karaca söylemeye başladı... "Gönlüme bir ateş düştü, Yanar ha yanar yanar, Ümit gönlümün ekmeği, Umar ha umar umar..." Ne müthiş şarkıdır!. Cem Karaca'nın hastasıyım. O, sadece şarkı söylemez, aynı zamanda müthiş bir öykü anlatıcısıdır. Kararımı verdim. Hemen oyunuma başladım. İpince, kara kuru bir tamirci çırağını hayalimde canlandırdım. Üstündeki tulumları kirli, eski püskü... Olsun varsın... Bu şarkıdaki tamirci çırağının hayranıyım. Ekmeğini elleriyle kazanan bir emekçidir. Sonra O!.. O genç kız gelir... Otomobilini tamire gelmiştir dün tamirhaneye... Bilirsin ya hani... Ak, yumuk yumuk elleri, ojeli tırnakları olan bir genç kızdır. Ayağında uzun etek... Heyyy... Dalga dalga saçlarıııı... Of! Aşk beklenmedik zamanlarda çarpmaz mı insanı? Bizim tamirci çırağı da görür görmez vurularak sevmeye başlar kızı... İyi ama tamirci çırağının elleri... Nerelere saklasın ellerini? Of... Kimbilir nasıl utanır gurur duyması gereken emekçi ellerinden... Nerelere gizleyeceğini bilemez, avucun nasırlarını... Ustası kaçın kurasıdır. Çocuğun vaziyetini anlar. Seslenir uzaktan... "Oğlum al takımları!"...
Bu şarkıdaki tamirci çırağını sevmemin bir nedeni de roman okuyor olmasıdır. Genç kızı görür görmez hissettiklerini daha önce hiç kimseye hissetmemiş olduğunu farkeder... İlk kez aşık olmaktadır. Diğer yandan bu duygular kendisine hiç yabancı değildir. Çünkü hatırlar... Cildi parlak, pahalı bir kitapta buna benzer bir şeyi okumuştur. Okuduğu romanda ne olmuş, nasıl olmuşsa, yine böyle bir durumda tamirci çırağına aşık olmuştur bir genç kız. O gün... Çocuk nasıl heyecanlıdır anlatamam... Ustasına "Bugün giymeyim tulumları." der. Giymez. Arkası puslu aynasında tarar saçlarını... Kız arabasını geri almaya tamirhane gelecek... Ve o romandaki hayali belki gerçek edecek...
Öykünün en hüzünlü bölümüne geliriz. Hımm... Kız kapıdan içeriye girer... Sanki dünya durur... Sanki zaman durur... Tamirci çırağı gözünü ayırmadan, kıza öylece bakakalır. Sonra arabasının kapısını açar. Açar girsin içeri. Kız hilal kaşlarını kaldırarak, şöyle bir çocuğa bakar. En zalim soruyu sorar... Der ki... "Kim bu serseri?" Egzoz doldurarak basar gaza çeker gider. Of!.. Şarkının tam burasına geldiğimde... Cem Karaca, şarkının tam bu bölümünü söylerken... Sadece tamirci çırağının değil, benim gözüme de her defasında tomurcuk yaşlar dolduğunu hissederim. Ustası gelir sırtına vurur. "Unut" der "romanları... İşçisin sen işçi kal... Giy!" der... "Giy, tulumları"... Öykü biter. Şarkı biter. Ömür biter. Yol bitmez...
Yol açıldı nihayet.... Arabamı hareket ettirdim. Tamirci çırağının okuduğu, cildi parlak, pahalı kitabı gene fena halde merak ettim.
cildi parlak, pahalı kitabı ben de hep merak ederim.. bu şarkıyı da cem karaca'yı da çok çok severim. biliyorsundur mutlaka, yine cem karaca- beni siz delirttiniz, falında çıkıverir umarım :)
YanıtlaSilsevgiyle.
Cem Karaca bana annemin gençliğini hatırlatır. Annem onun konserine nasıl kaçıp gittiğini hep anlatır:)))
YanıtlaSilSelam kahvenin seki makbuldür, güneşte demlerim hayal kahvem'e yolu düşen misafirlerin kahvesini... Sonraa... Yüreğimden süzer öyle veririm:))
YanıtlaSilGülümse, annenizi benim yerime öpün:)
YanıtlaSilSiz öptükten sonra söyleyin annenize olur mu, ne olur ıslak ıslak bakmasın öyle:))
Aslında ne kadar naif ak ile karanın hikayesi gibi şarkıdır. Güzeldir yine de. :)
YanıtlaSilÇok sevdiğim bir şarkıyı hatırlattınız. Tüh! Bu saatte de dinleyemiyorum. Yarın inşallah yaşarsak tabi, ilk işim şarkıyı dinlemek olmalı.
YanıtlaSilSevgiler...
ilginç bi oyunmuş, denemek için fırsat kolluyorum..mecburiyetler..çözümler.. duygu seli.. harika! :)
YanıtlaSilİşçisiiin sen işçi kaaaal!!! diye bağırarak söylemek ne güzeldir bu şarkıyı. Ben de çok severim. Duygulandırır beni de her defasında.
YanıtlaSilNe diyorsunuz Vladimir, bu şarkı nefistir:) Diğer şarkılarını da çok severim. Cem Karaca'yı topyekün çok severim:)
YanıtlaSilDilara, umarım bu sabah şarkıyı dinlemişsinizdir:)
YanıtlaSilSevgisun, hayat oyunlar yumağı sanki:) Çöz çöz oyna... Çözdüğünü sandıkça, bir bakmışsın sarmaşık gibi dolanmış sana... mesela:)
YanıtlaSilSezer, sahiden çok hüzünlü bir öyküsü vardır bu şarkının. Roman okuyan bir tamirci çırağı. Büyüleyici:)
YanıtlaSilBen de çok severim bu şarkıyı. Aklıma, dilime düştü beni univ.yıllarıma götürdü: )
YanıtlaSilNe iyi ettin de o şarkı çıktı falından...
Bende çok severim bu şarkıyı işçisin sen işçi kal götürür uzaklara daldırır derinlere ruhun şad olsun CEM KARACA
YanıtlaSilOkurken hem tüylerim diken diken oldu hemde geçtiğimiz asır, barlarda bu şarkıyı çalarken ki zamanlarım aklıma geldi.
YanıtlaSilBu arada Türkiye'de ilk olarak fakir çocuk, zengin kız temasını işleyen şarkıdır da.
Selam Annemahsustan, ne çıkarsa bahtıma:))
YanıtlaSilSelam Haskumaş, yattığı yer nur dolsun Cem Karaca'nın:)
YanıtlaSilSelam Gürkan,
YanıtlaSilo değil de, elinizdeki karpuz nedir öyle:) maşallah demeliyim:))
Ya bu karpuz başıma dert olacak bir gün. Benim büyüttüğüm bir karpuzdur kendisi. Eşimde şu profil resmini değiştir deyip duruyor, bir türlü eğilemedim o konuya :-))
YanıtlaSilMaşallah Gürkan:)) Safkan karpuz öyle mi? Helal olsun vallahi!
YanıtlaSilçok sevdiğim bir şarkıdır,uzun zamandır dinlememiştim.iyigeldi teşekkürler arkadaşım ...
YanıtlaSilEyvallah Gülcihan, sevindim:)))
Sil