6 Ağustos 2010 Cuma

Yazarlar Okuyucularını Merak Etmezler Mi?

Bir keresinde gazetede, 900 bin nüfuslu Zagrep'teki, 60 bin kişilik Dinamo Zagrep stadyumunu, iki gün üst üste tıklım tıklım dolduran U2 konseri hakkında bir yazı vardı. Ne hoş bir durum bu U2 için! Konserlerine gittiğimde, şarkıcıların çok ballı olduklarını düşünürüm. Şarkıcıların CD satışlarından, ne kadar hayranları olduğu anlaşılıyordur mutlaka. Hele uluslararası ünde olan şarkıcılar, dünyanın her yerinde milyonlarca kişi tarafından dinleniyorlar. Ama asıl gösterge konserler bana göre. Düşünsene... Bir konser veriyorsun, karşında yüzlerce ya da binlerce dinleyicin... Onların gözlerinden, alkışlarından, şarkıya eşlik edişlerinden, vücut dillerinden seni ve şarkılarını ne kadar sevdiklerini anlamaz mısın? Hem de nasıl anlarsın! Düşünsene... Bilet alıp gelmişler bir açık hava konserine... Hem de kimbilir nerelerden gelmişler... Mümkün ki dünyanın değişik memleketlerinden... Sırf senin konserin için... Ne hoş bir histir kimbilir... Seyirci ile şarkıların şahane randevusu. Hele konser salonu tıklım tıklım dolmuşsa, hele konserin biletleri aylar önceden satılmışsa, hele her bir şarkıda seyirciler bangır bangır ezbere eşlik ediyorlarsa şarkılara, bundan daha büyük bir gösterge olur mu? Dinleyicilerini mest eden şarkıların, sevildiğini, ağlatıp çoşturduğunu gözlemlemenin en kestirme yolu değil midir konserler? Şarkıcılar kimbilir nasıl etkileniyorlar? Şahane bir his olmalı!

Peki yazarlar nasıl hissedecekler bu duyguları? Yazar okuyucularını merak etmez mi? Acaba okur, yazarın ilk kitabını hangi hisle almıştır? Okurun kitaba ilk yaklaşım sebebi nedir? Bunları bilmek istemez mi? Okur sessizdir... Rakamlarından bellidir kitabın memlekette ya da dünyada kaç adet satıldığı... Tamam da.. Okuyucu ne buluyor yazarın kitabında? Niye onun kitabını alıyor ve okuyor? Ezberliyor mu bazı cümlelerini mesela? Bir konser salonuna okuyucuları davet edilse ya da biletleri satılsa kaç kişi gelecektir? Ya da koca bir stadyumda okuma günü düzenlense, kaç okuyucu kitabının cümlelerine ezberden eşlik edecektir? Aynı şarkı söylermiş gibi... Mesela... Acaba yazarlar düşünürler mi böyle şeyleri? Evet, sahiden yazarlar okuyucularını merak etmezler mi? Onların hayal dünyalarını düşlemez mi? Orhan Pamuk'un Yeni Hayat romanının başlangıç cümlesi gibi "Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti." diyen bir okurunun olup olmadığını bilmek istemez mi?

6 yorum:

  1. İsterler herhalde, kim istemez ki. Ben yazılarımı okuyan birinin neleri beğendiğini, nerelerde güldüğünü, neden hoşlanmadığını vs. çok merak ederim mesela.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Mit, Şimdi elimde bir kitap var misal.
    Çok özel bir kitap bu.. Adı Yemin ve Öç.. Bu kitabı nasıl elde ettim yazsam var ya inanın bir kitap konusudur:) Bilmiyorum duydunuz mu yazarının adını.. Mithat İhsan Tatari.. Yeni bir yazar ve Yemin ve Öç yazarın ilk kitabı.. Bir sır gibi bu kitap biliyor musunuz? Kaç gün oldu masamın üzerinde.. Daha okumadım.. "Beni oku!" demesini bekliyorum:) O kadar zor elde ettim ki bu kitabı anlatamam size.. Hiç bir yerde satılmıyor.. Ancak yazarından rica ediyorsunuz, dilerse gönderiyor.. Kitabı edinmek heyecanlı bir serüven anlayacağınız.. Şimdi ben kitabı aldım almasına ama.. Kitap öyle yorgun görünüyor ki, bekliyorum kelimelerinin dinlenmesini.. Çünkü bakıyorum karşıdan, halen yorgun görünüyor.. Aslında taptaze bir kitap bu Mit, inanın farkediyorum, fırından yeni çıkmış memleketim ekmeği gibi buram buram dumanı tütüyor..Durun bi.. Okuyayım.. Yazarın adresini veririm dilerseniz size.. Yazarından istersiniz.. İlla ki gönderecektir.. Okursunuz da belki anlatırsınız Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü'nde.. Ne dersiniz?

    YanıtlaSil
  3. Yorgun bir kitap? Neden acaba? Basım aşamasında başından geçmeyen kalmamış mı yoksa? :) Bende de var o kitaptan ama inanın ben de okuyamadım hala Mehmet İhsan Tatari'nin bu kitabını... Beni çağırmasını bekliyorum. Yine :)

    YanıtlaSil
  4. Aaa! Mehmet İhsan Tatari miydi? İnanmıyorum.. Ben nerden çıkardım acaba Mehmet yerine Mithat'ı?
    Demek bu kitaptan sizde de var.. Olamaz Mit.. Daha yeni çıktı bu kitap fırından.. Aynı kitaptan mı bahsediyoruz? Olabilir mi? Nereden haberiniz oldu da istediniz ki acaba yazarından? Söz aramızda bir de öyle cimri ve rahat biri ki bu kitabın yazarı.. İmzalı kitap istedik misal.. Göndermedi iyi mi? Öğrenebilir miyim Mit, imzalı mı acaba sizin elinizdeki?

    YanıtlaSil
  5. Bendeki de imzasız. Hakikaten de cimri bir o kadar da tembel bir yazar olsa gerek :) Ya da sadece yorgun...

    YanıtlaSil
  6. Aaa! Yorgun mu? Nedir bu? Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü mü yani:) Yok artık.. Olur mu tesadüfün böylesi.. Aynı kitap olamaz Mit.. Olsa olsa yazar ve kitap benzerliği:)) Konusu da aynıysa.. Aaa! İntihal durumu olabilir mi? Mit, ne zaman basılmış ki sizin elinizdeki? Acaba önce basılan kitap benim elimdeki mi, sizin elinizdeki mi? Aaaa! Evet üçüncü Aaaa nidam oluyor ama... Şaşırdım kaldım inanın ki:))

    YanıtlaSil