-Denizcilik işletmelerini'nin arması var ya.. hani simetrik iki çapraz çıpa.. işte onu tüm dünya milletleri çuval dolusu para verip satın almak istemişlerde bizimkiler satmamış
- ünlü karateci bruce lee'yi, wang yu öldürtmüş be.. para vermiş arazi mafyası tutmuş.. bruce lee 10 kurşun yemiş yine de uzun süre ölmemiş.. çhuck norris'in hakkında söylediği bir lafa üzülmüş de ondan ölmüş.. dokunmuş tabi adama.. ne de olsa deleekanlı
- iyi ki venedik'te değiliz ha.. ben gondol'a binemem.. midem bulanır, kusarım
-ikimizde deli gibi seviyorduk.. babası onu bırakmam için para teklif etti.. ama döviz değil diye kabul etmedim
Mizahı seviyorsunuz siz... Mizahın sırrına da vakıfsınız..
YanıtlaSilEvet Profösör, mizahı seviyorum. Mizahçıları da seviyorum. Mizahın sırrına vakıf mıyım? Umarım dediğiniz gibidir. Keşke...
YanıtlaSilVenedik'in daracık, labirenti andıran sokaklarında tesadüf eden sürprizlere bayılırım, gondolcuların Klark çeken bakışlarını her zaman görülesi bulurum, ama demekki mizahçı başka bakıyor, gondol tutar diye bakıyor, bu da mizahçı farkı ve mizahçı olmak da hoş bir şey olsa gerek, :) sevgiler...
YanıtlaSilSelam Nessuno,
YanıtlaSilŞimdi siz bu yorumu yazınca aklıma ne geldi biliyor musunuz? Bizim köyden dört kişi "kız kıza" Venedik'e gitmiştik. Sadece Venedik değil, Floransa ve Roma'yı da gezmiştik.. Şahane bir kaçamak yapmıştık. Venedik'in o dar kanalları, köprüleri, gondolları.. Büyüleyici bir atmosfer.. Şeyy.. Biz de gondola binmemiştik biliyor musunuz? Az paramız vardı. Gondol kiralarsak aç kalabilirdik.. Baktık birbirimize.. Midemiz bulanır, kusarız dediydik de kendimizi böyle teselli edip gondola binmediydik:))
Mizahçıların her duruma çapariz bakışları acayip ilgimi cezbeder... Hoş bir şey sahiden mizahla hayata bakabilmek.. Teşekkür ederim yorumunuz için..
Sevgiler..
Sen yazınca benim aklıma da kız kıza bizim
YanıtlaSilköyden 10 kişi İtalyaya gidişimiz geldi.
Allahım denizi ne kadar çamur rengi idi. Hem de göz alabildiğine. Aynı şekilde kanallarda çamur rengi ve kokuyordu. Biz venediğe ayak bastıktan 1 saat sonra deli bir yağmur başladı.
Oradaki katedralin terasına çıkanlar çatıda kalmışlar..elektrikler kesilince asansör işlememiş. herkes sırılsıklam döndü. Biri de acelesinden su birikintisine düşmüş.
En şansılar ben ve arkadaşım idik. Grubu gözden kaçırdığımız üzülmüş kapalı yerlerde oyalanmıştık. O yüzden ıslanmadık.
Ertesi gece gondol sefası var dediler. Ben gitmedim.
Gidenler pek mutlu döndü. Gondola binmişler.
Meydanda müzik varmış. Bu kadar geldik dans etmeden mi döneceğiz demişler. Kız kıza vals yapmışlar.
Ama biri kulağıma:
-kanal cok karanlıktı hiçbir yer görünmüyordu.
Gondolcunun bakışlarını da hiç sevmedim.
Kız kıza dans mı olurmuş. Yapmam daha iyi.
Keşke gitmeseymişim o kadar yolu. Dedi.
Benim gibi düşünenler de varmış diye gizli gizli memnun olduğumu hatırlıyorum o zaman.
şimdilerde toplandığımız da ise ..
Biz gondola bindik (ah..ah ne harikaydı..)
Siz gondola binmediniz.(ah çok şey kaçırdınız)oldu. Kız kıza danstan tek kelime eden yok ama.
İyimi oldu şimdi..keşke gitseydim
negatif huysuz uyumsuz obsesif önyargılı biri olacağım gençliğimden belliymiş.
Esef doğrusu bana:(
Sevgili Mahmure,
YanıtlaSilSiz bu kadar karamsar biri değildiniz.. Ne oldu size? Epeydir uzun uzadıya bir araya gelmedik.
Şöyle gelmişten geçmişten muhabbet etmedik. Sinemaya gidip, ardından kahvemizi içmedik. Acep bu nedenle mi bu haliniz? Bu hafta sonu buluşalım mı ne dersiniz:))
Sevgiler.
Evvetttt :)
YanıtlaSilTam da işte bu yüzden böyle olmuşumdur.
Ne derdin sen? sinema hayattır mı.
Ama üstüne bir de kahve dünyası isterim.
yieep''!!>:))).ihi.ihi..ih:)
Ben hazırııım.
Sevgilerr
Tamam. "Sinema hayatı eşsiz kılar" Tersninja'dan alıntıladığım bir sözdür. Biline:))
YanıtlaSilSinema ve kahve... Eyvallah:))