13 Eylül 2010 Pazartesi

Metin Üstündağ Usulü Bir Yalnız Modeli



bu aralar kendimi çok yalnız hissediyorum.. kimse arayıp sormuyor.. hayatımda yalnızca "bankamatik" var.. yalnızlıktan iyice bunaldığımda hemen bir bankamatik kulübesine giriyorum, asgari miktarda paralar çekiyorum.. harcamak için değil ha, sadece bankamatik'in üç dilde ekrana yazdığı "hoş geldiniz" yazısını okumak, kendimi biraz iyi hissetmek ve içimden "hoşbulduk" demek için.. bir miktar daha param var bankada.. o da biterse, adres ve bakiye incelerim artık, ne yapayım.. zaten, baki kalan bu kubbede, hoş bir bakiye imiş.. geç olsa da öğrendim, anladım bunu

Metin Üstündağ /Denemeyenler

8 yorum:

  1. bankamatikler de iyi gelmeyebilir bazen.çünkü insan sesine karşılık ses duymak istiyor.

    YanıtlaSil
  2. Okadar yalnızdı ki.
    -Bir mapusane köşesinde olsam keşke dedi.
    Öyle ya orda bile bir yemek veren vardı.
    Kapıyı açıp kapayan bir gardiyan vardı.
    Gardiyanın ona pislikmiş gibi bakan gözleri vardı. Bu bakışlar belki kanına dokunur da insan olmanın gururu yeniden canlanırdı içinde.
    Hapishanenin karanlık, küf kokan, soğuk zeminine boş çuval gibi atsınlar istedi kendisini.
    Öyle ya soğuk ve acı bile insana yaşadığını hissettirebilirdi.
    -Pislik bir insan bile hiç olmaktan bin kat iyi diye geçirdi içinden.
    Ama mapusane de değildi ne yazık ki.
    Bulunduğu mekanın tertipli düzbeyaz rengi daha da arttırıyordu kimsesizliğini.
    Deminden beri yüzüne yüzüne uçan sirke sineği birşeymi demek istiyordu acaba.
    Şimdiye kadar hiçbir sinek ona bu denli sevimli gelmemişti.
    Sevimli ne kelime..masanın üzerine konan bu sinek artık ona sırdaş dosttu.
    Bir nefesti. Can yoldaşıydı.
    Düşünceleri eskilere kaydı.
    Derinlere..daha da derinlere.
    Bir ses diyordu ki
    - Bizim yazarın kitap kapagı matbaadan ne zaman çıkıyor. Bugüne yetişecekmi.
    Birden daldığı düşüncelerden uyandı. Karşısındakine boş gözlerle baktı. Nerdeydi.
    Masadaki can dostunu aradı.
    Sirke sineği oradaydı ama ölmüştü.
    İçini insan olmanın derin bir sızısı kapladı.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba Kara Kitap.. Nasıl yani? Bakın sırf sizin için önce yalnızlıkla ilgili kara mizah bir yazı koydum Hayal Hakvem'e.. Ardında da Kara Kitap'tan bir bölüm anlattım.. Kimin için yaptım sanıyorsunuz bunları? Sadece inanın sizin için... Şimdi insan sesi değil mi bu Kara Kitap.. Sanal olabilir ama bakın sizin için ses veren biri var burada.. Yalnız olduğunuzu sakın sanmayın... Sevgiler.

    YanıtlaSil
  4. Az kalsın telefona sarılıp sizi arayacaktım. İlk satırı okuduğumda aklımdan ilk geçen şey bu oldu inanın. Sonra hızla satırları aşağı kaydırdım, bir alıntı olduğunu gördüm ve bir oh çektim. Hiç yalnız kalmamanız, bir dost sesine muhtaç olmamanız dileklerimle...

    YanıtlaSil
  5. "dost dost diye nice nicesine sarıldım" demiş aşık... hangisidir asl' olan? hiç birisi ! bazen o, bazen şu, bazen de bu...

    sevgiler
    :)

    YanıtlaSil
  6. Dilek enteresan bir yalnızlık öyküsü yazmışsın gerçekten.. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Hey, Mit.. Teşekkür ederim... Duysun Kara Kitap sizi.. Sanal manal... Dost değil miyiz hepimiz?
    Yalnız olur muyuz üstelik.. Çok kalabalığız:)

    Bir şey itiraf etmeliyim.. Yalnızlığı var ya acayip severim... Bir ara "sevgili yalnızlık" diye bir yazı döşeneceğim:))
    Sağol Mit.. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Merhaba Momentos,

    Dostluklar baki:) Sevgiler.

    YanıtlaSil