8 Ekim 2010 Cuma

Acaba Yaz Kırılır Mı Kızar Mı Bana?

Bugün tam bisiklete binmiş, köy çevresinde tur atmaya niyetlenmişken, yağmur başlamasın mı birden? Tam benlik, ahmak ıslatan cinsten. Esasında daha yeni çıkmıştım, dönebilirdim eve. Yok vazgeçmedim, bilakis daha hızlı sarıldım bisikletime. Yağmur bir coştu bir coştu ki, sanki delirdi. Yağmur deli, ben deli; dönmedim tabi gerisin geri; sürmeye devam ettim. Daha yarı yolda sırıksıklam olmuştum. Bayıldım bu duruma; mevsimin sonbahar olmasına sevindim. İçim nasıl sevinçle doldu anlatamam. Baktım etrafta kimse yok ya… Bisikletin direksiyondan çektim ellerimi, kollarımı açtım doğaya; rüzgarı ve yağmuru sevgiyle kucakladım, “Heyyy!” diye seslendim. Yağmur, rüzgar, bisiklet… Yaşadığımı hissettim. Ey Yaz! Üzülme... Kızma... Kırılma bana e mi? Merak etme... Kış gelince hakkını vereceğim!

11 yorum:

  1. Selam Vildan,

    Ben de kendimi erken kalkar, güne erken başlar diye zannediyordum, saat kaçta kalktınız, kaçta yeni kaydı yayınladınız, hangi arada ? Bir de, 'Acaba...' başlıklı içten yazınız "Bugün tam bisiklete binmiş" diye başlayınca, yok bir de bu sabah bisiklete mi binmiş dedim içimden, herhalde önceki günlerden kalma bir bisiklet turudur, öyle mi ? Değil mi ? Merak ettim sabah sabah, bilmem gerek, dert olur valla, vebali boynunuza :) Sevgiler, saygılar...

    YanıtlaSil
  2. Bisikletli resmi ve samimi yazınızı çok beğendim. Sevgiyle

    YanıtlaSil
  3. Islak ve çamurlu bir havada bisiklet.Hiç bana göre değil.Aama öyle bir anlatmışsın ki heves ettim. Sanki kuru yaprakların çıtırtısını islak toprak kokusunu ve uyuyan köyün sessizliğini duydum.
    Hımm..deneyebilirim bir kerecik.
    Ama ya üşürsem.. ya ıslanırsam soğuk soğuk.
    Ruhum altın kafesinden çıkmak istemiyor.

    YanıtlaSil
  4. İşte bu öykünü kitabının üçüncü bölümünün ilk sayfasına yerleştirdim. Bisikletin rengi kırmızımıydı gerçekten?

    YanıtlaSil
  5. Selam Nessuno,
    Bugün var ya anlatılacak gibi değildi. Bir ara anlatırım illa ki:)
    Teşekkür ederim nazik yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  6. Selam Ali Zafer,
    Ben teşekkür ederim yorumunuz için.

    YanıtlaSil
  7. Selam Dilek,
    Aslında yorumuna başka cevabım olurdu ama çok yorgunum:))) Senin ruhun oturuversin altın kafesinde... Salıverme bir yere:))

    YanıtlaSil
  8. Selam Profösör,
    Yorumunuzu tam anlayamadım. Hayır, bisikletim kırmızı değil. pembe.

    YanıtlaSil
  9. Yazılarından bir kolaj ypıp, 2011'de bir kitap yayınlansa hiç de fena olmaz demek istedim. Kısa öykülerin anılarımızı tazeleyen ve bizi monotonluk çizgisinden daha proatktif birzdüşünce dinamiği kazandıran bijr niteliği var. Bu arada çocukluğumda hep bir kırmızı bisikletimin olmasını arzulardım.

    YanıtlaSil
  10. Ne iyi geldi.
    Bütün hırsımı alamamışken bilimum soğuk içeceklerden,galibi çıktım,nem ve sıcağın üzerimdeki dayanılmaz baskısından.
    Gerçi ben,yalın ayak yürümeyi sonra bir dala girip oturduğum taşın üzerinden sigaramın dumanının en yakın rüzgara kendini bırakışını seyretmeyi severim.
    Yağmur,toprak ve yapraklar arsındaki muhabbete,bende bende diye kaynak yapmayı severim.
    "Doğal insan yoktur"saplantımı,ama ben şimdi doğalım diyerek,kendimi kandırmayı severim.
    Yüzlerce su tanesine kollarımı açarak,onlar ruhumu temizlerken ben kirlenmeyi severim.
    İyiki hayal kahvesi var.On yüzbin baloncuk yuttum. :))

    YanıtlaSil
  11. casswa, nereden buldunuz bu yazımı:) bakmayın böyle dediğime, arada bu yazıyı okumak bana da çok iyi gelir biliyor musunuz? Sahiden iyi gelir. Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil