3 Şubat 2013 Pazar

Felek Bazan Komik Şakalar Yapar.

 
"İnsan çekmecelerini de temizlemeli zaman zaman
Kalbini de..."

Ahmet Oktay



Bugün çalışma odamdaki dolap çekmecelerimi düzeltirken,  okul yıllarıma ait günlüklerim elime geldi. Önce ne yapacağımı bilemedim. Şaşırdım. Ne kadar uzun zaman olmuş! Varlıklarını bile unutmuşum besbelli. Kimi defterlerimin ciltleri kopmuş. Sayfalar birbirine girmiş. Karışmış. Çekmeceleri tüm dağınıklığıyla öyylece bıraktım. Kopmuş sayfaların bazılarını  kaptığım gibi, kendimi en yakın koltuğa attım. Gözlerimi kapattım. Usulca içlerinden birini çektim. Okumaya başladım.  Yazdıklarımı okudukça, o günleri hatırladım...  Hımm... Elimdeki sayfaya şöyle yazmaya başlamışım...

"Keşke hislerimi ona açıkça anlatabilseydim. Ona deli gibi aşık olduğumu söyleyebilseydim. Göz göze geldiğimiz o anda... Sanki dilim tutuldu bir anda... Of!... Konuşamadım karşısında... Oysa bütün cesaretimi toplayıp ona gitmiştim. Onun için çarpan şu kalbi görsün istemiştim. Tam  elini tutmak üzereyken... Tam aşkımı ona itiraf edecekken. Sokaktan gelen o sesle yıkıldı dünyam!..  "Domates! Biber! Patlıcan! Domates! Biber! Patlıcan!" İnanabiliyor musun? Bu ses var ya... Bu... Sokak satıcısının sesiydi. Allahım!.. Bir anda bütün dünyam karardı. Bu sesle sokaklar yankılandı. Aklım başımdan gitti. Unuttum söyleyeceklerimi... İyi ama ne yapabilirdim? Adam bağırıyordu sürekli: "Domates biber patlıcan! Domates biber patlıcan!" 


"Şimdi benden çok uzaklarda biliyorum. Belki bir gün döner diye dualar ediyorum. Onu bir daha görsem yeter. İnan ki bu bir ömre bedel.  Yeter ki bitmesin bu rüyam. Nereye gitsem ne yana baksam hep onu görüyorum. Biliyorum artık çok geçti. Ama yine de bekliyorum. Her şey boş geliyordu bana. Sarılacaktım sımsıkı ona... Yeter ki yıkılmasın bir daha dünyam"


Günlüğümü okumayı tam burada kestim. Muzip muzip gülümsedim. Bu defterleri yazarken, hayat yolumun ne kadar başında olduğumu düşündüm. Zaman ne haşmetli bir öğretmendi. Yıllar içinde, feleğin başıma öreceği çoraplardan, feleğin hiç aklıma hayalime gelmeyecek kıyaklarından ve de feleğin ne kadar şakacı olduğundan o vakitler  nasıl da habersiz olduğuma dair düşünceler aklımdan geçti. Felek o gün ilk şakalarından birini yapmıştı bana  besbelli. Tam aşkımı itiraf edecekken, en sevdiğim sebzeleri bahane edip, hayatımın yönünü değiştirmişti.  Sokaklar o anda "Domates! Biber! Patlıcan!" diye yankılanmasaydı, şimdi bambaşka bir ben olacaktım belki.

Bak ne diyeceğim? Günümüzde satıcılar sokaklarda artık bağıra bağıra  dolaşmıyorlar ya.. Felek şimdilerde neleri bahane ederek şaka yapıyor da, sevenlere aşklarını itiraf ettirmiyor peki? Du bi... Onları da başka bir yazımda anlatırım belki:)





NOT: Barış Manço 1 Şubat 1999'da bu dünyamızı terk etmişti. Tam 14 yıl olmuş. Zaman ne hızlı akıyor. Önce ruhuna rahmet gönderdim. Cennet mekanı olsun. Sonraaaa... Şeyyy... Bu şarkısını bir öykü okuyormuş gibi dinledim.


8 yorum:

  1. Keşke bende günlüklerimi okyabilseydim. O kadar iğrenç yazmışım ki ne yazdığımı okuyamıyorum :D

    YanıtlaSil
  2. :) Aynı şeyi bende yaşamıştım. Tam itiraf aşamasına geçmişken bir kedi ayaklarıma dolanmış,ben bir anda kediye sarmış ve kafamı kaldırdığımda yalnız kaldığımı anlamıştım...:) o zaman tüm gün ağlamıştım o bankta,kedi de yanımda ...şimdi gülümsüyorum...

    YanıtlaSil
  3. gene döktürmüşsün:)
    kalbi temizlemek çekmeceler gibi...
    oktay rıfat ah ah ... :)

    YanıtlaSil
  4. (: günlüklerimi yakmak istiyorum ama sırf o yüzümde oluşan bazen muzip bazen hüzünlü gülümsemelere kıyamadığımdan olmuyor, yakamıyorum.

    YanıtlaSil
  5. α.к.α.т.я.i.є.ℓ, bazı günlükler okunmak istemezler:) yırtın atın onları... Ve hayalinizde eskiye dair yepyeni bir günlük oluşturun. Aynen benim yaptığım gibi:)

    YanıtlaSil
  6. Nazenin iyiki yaşamışsınız o anıyı?
    Bu minik yürek acıları hüzünle aşina ediyor bizi. Ve hüzün ki ne çok yaraşır insanevladına:)

    YanıtlaSil
  7. Eyvallah Nabrut:) Oktay Rifat ve tüm Garip şairlerine rahmet olsun:)

    YanıtlaSil
  8. Geb Bulut, bazan muzip bazan hüzünlü okumalara devam o halde:) Bu arada yeni günlükleri de es geçmemek lazım tabii öyle değil mi:)

    YanıtlaSil