18 Şubat 2013 Pazartesi

Kahve Molası - Dur! Bırak Kaynasın Kahvenin Suyu


Az önce kahve molası verdim. Geçen hafta İstanbul'a gitmiştim. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali' nin ilk kez takipçisi olmuştum. Bu kez gece seanslarına bilet almıştım. Şimdi ben... O akşam yaşadığım İstanbul'u anlatmak istiyordum. Vapurla boğazdan geçerken Şubat yağmurlarıyla yıkanmakta olan yedi tepenin üzerlerinde göz ısıran gökdelenlerin yarattığı iç sıkıntısını, insanların vapurda, metroda, otobüste gülmeyen yüzlerini, Boğazkesen'in yokuşundan  tırmanırken  yasak gözlerimle seyredip hayale daldığım yıkık dökük eski, kimsesiz Beyoğlu binalarını anlatacaktım...  Hafıza tuhaf kutu. Tam bu tatta bir yazıya girişecekken, Cem Karaca'nın bir şiiri gelip yüreğime oturdu.. "Dur!" dedim. Bırak kaynasın kahvenin suyu." Bıraktım... Rahmetle anarak, Cem Karaca'yı dinlemeye başladım...


Dur! bırak kaynasın kahvenin suyu,
Bana İstanbul'u anlat nasıldı?
Bana boğazı anlat nasıldı?
Haziran titreyişlerle kaçak yağmurlar ardı
Yıkanmış, kurunurmuydu yine o yedi tepe
Ana şefkati gibi sıcak bir güneşle

İnsanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste,
Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle.
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...

Dur! bırak, kalsın, açma televizyonu
Bana istanbulu anlat nasıldı?
Şehirlerin şehrini anlat nasıldı?
Beyoğlu sırtlarından yasak gözlerimle bakıp
Köprüler, sarayburnu, minareler ve halice öv
Diyiverdin mi bir merhaba, gizlice

İnsanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle.
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...

Dur! bırak, kımıldama, kal biraz öylece n'olur
Kokun istanbul gibidir, gözlerin istanbul gecesi
Şimdi gel sarıl, sarıl bana kınalım
Gökkubbenin altında ordada beraber
Çok şükür diyerek yeniden başlamanın hayali
Hasretinin çölünde sanki bir pınar gibi

İnsanlar gülüyordu de
Trende, vapurda, otobüste
Yalanda olsa hoşuma gidiyor, söyle.
Hep kahır, hep kahır, hep kahır
Bıktım be...
Cem Karaca


not: resim -  http://www.boxinaboxidea.com/?module=post&id=127'dan

4 yorum:

  1. ''...yıkık dökük eski, kimsesiz Beyoğlu binalarını anlatacaktım...'' olsun bir daha ki sefere onu da anlatın.Ben okurum,hüzüne boğsa da.Ben okurum,üzülsem de.Ben okurum,her cümlesinde beni mutlu edecek bir kelime bularaktan.
    Konuya Cem Karaca'nın şiiri de ''cuk'' diye nasıl oturmuş ama.

    YanıtlaSil
  2. Yazı yazıldı, bitti. Bu yazı bir daha başka türlü yazılmaz. Hem ayrı düşmeyenler ne bilir, sevdiğinden haber almanın tadını :)

    YanıtlaSil
  3. Rabia, yazı yazmak acayip bişi:) Ne yazmak istiyorsunuz, ne çıkıyor klavyeden:))

    YanıtlaSil