27 Şubat 2013 Çarşamba

Hayırdır İnşallah Bir Rüya Gördüm.-2-


Bugün hep yollardaydım. O kadar yorulmuşum ki, ofise geldiğimde odamdaki koltuğa biraz kıvrılayım derken uyumuşum. Hayırdır inşallah! Bir rüya gördüm. Rüyamda  bir şövalyeydim. Parlak ve gösterişli bir zırhın içindeydim. Kendimi soylu, cesur, idealleri olan biri olarak kabul ediyordum. İyi ama bir tuhaflık vardı vaziyetimde. Aaa!.. Zırhın içi bomboştu. Bedenimi hissetmiyordum. "Bugün içinde yaşadığımız dünya, hiçbir özelliği olmayan, en küçük bireysellikten bile yoksun bırakılmış `bir soyut davranışlar toplamına' dönüşmüş kişilerin dünyası,' `Günümüzde sorun, insanın benliğinin bir bölümünü yitirmesi değil artık, tümünü yitirmesi, yok olmasıdır... Yürüyen ve içi bomboş bir zırh... Öyküsünü yazmayı denedim, `Varolmayan Şövalye' çıktı ortaya." diyordu ya Calvino. Allahım, yoksa ben... İnanmıyorum yaa...  O kitaptaki varolmayan şövalye ben miydim yoksa?


Rüyamda ansızın masanın başında, ünlü yazar Italio Calvino belirdi. Ben ise yanında ayakta duruyordum. Heyecanlı bir sesle: "Nasıl gidiyor?" diye soruyorum. "Şahane!" diyor. "Tam istediğim gibi!" "İyi ama ben hiç görünmüyorum ki bu romanda. Nasıl inandıracağım insanları, "Varolmayan Şövalye" romanındaki varolmayan şövalyenin aslında ben oladuğuma?" diyorum. Tüm ciddiyetiyle sağ kaşını kaldırıp bana bakıyor. "Varolmadın ama tam senden umduğum gibi, korkusuz, idealleri olan, bir bilinç varlığından başka bir şey olmayan, yürüyen, içi bomboş bir zırh olan, o soğuk görünümlü şövalye Agilulfo'ya  çok yakıştın. Yoksa aynı öyküdeki bedeni olan ama bilinçten ve akıldan yoksun  Gurdulu mu olmak istiyordun?" diyor. Susuyorum. Hissediyorum çenem titriyor. 

Italio Calvino sevdiğim bir yazar. Onu asla kırmak ve kızdırmak istemiyorum. Eğiliyorum kulağına... Usulca... "Biliyorum o kitabı siz yazmadınız ama... İlla şövalye olacaksam, Don  Kişot olsaydım mesela." diyorum. Tam Calvino ağzını açıp cevap vermeye kalkışıyordu ki, birden uyandım. Hoppala! Nerden çıktı bu rüya durup dururken şimdi? Bembeyaz kesilmişim. Ruh gibiyim inanki. Nerede Italio Calvino'nun Varolmayan Şövalye adlı kitabı sahi?  Yoksa o kitaptaki varolmayan şövalye  gerçekten ben miyim?  Çocukluğumda hep şövalye olmak isterdim. Acaba bilinçaltım mı beni bu rüyayı görmeye itti? Ben?  Ben varolmayan bir şövalyeyim öyle mi? Sahi mi? Yarabbim rüyamda bari niye Don Kişot olarak göremiyorum kendimi? Aaaa! Şaşırdım kaldım inan ki... Ben... Ben... İtalio Calvio ile tanıştım yani öyle mi? Of! Bilimiyorum. Emin değilim. Uyku sersemiyim de şimdi! Heeey! Gözlerimi yumup uyumak, uyanmak, bedenimin bilincini yitirmek, uyanınca takrar bedenimin varlığını sezmek, uyurken boşuğa gömülmek, sonra uyanıp kendimi öncekinin aynı bulmak, sadece uyuma ve uyanma yetisine sahip olduğumu bilmek bile mutlu etti beni. Sevindim ne yalan söyleyeyim.  Hey!.. Rüyalar ne komik oluyorlar öyle değil mi?


2 yorum:

  1. Hayır olsun;))
    Harika bir rüya, bayıldım, ama şimdi doğruya doğru, birazcık haksızlık etmişsin; rüyana Calvino girmiş, sen hâlâ Don Kişot filan diyorsun, çok ayıp;p

    Bu sabahki uykumda ben de birini gördüm; heyecanlanıp, gördüğüm için sevindiğim biriydi ama bir türlü hatırlayamadım kim olduğunu. Rüyalar komik olduğu kadar tuhaf da, rüyasız kalmayalım diye bitiriyorum;)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Justine:)
    Galiba birazcık değil çok ayıp oldu Calvino'ya. Ben bunu hep yapıyorum Justine.

    Bir keresinde rüyamda Spilberg'i görmüştüm. Duel adlı filmi vardır ya hani. O filmdeki film boyunca yüzü hiç görünmeyen cani şöför meğer benmişim. Bir de utanmadan ne diyordum biliyor musun?
    "Ama film boyunca hiç yüzüm gözükmüyor ki, kim anlayacak o kamyon şöförünün ben olduğuma."

    Feciyim Justine. Öyle böyle değil!

    Bakmak istersen, işte burda:))

    http://hayalkahvem.blogspot.com/2011/11/cocuklugumda-hep-tr-soforu-olmak.html


    YanıtlaSil