Bil bakalım ne yaptım? Bütün gün ofisteydim tamam mı? Başımı işten kaldıramadım. Telefonlara cevap vermekten bunaldım. Nasıl tükenmişim anlatamam. Az önce "Hop dedik! Du bi!" dedim kendi kendime... Kalktım oturduğum yerden. Ofisin odalarını dolaşmaya başladım. "Bu ne?" diye çığlık attım. Herkescikler gitmiş. Ofiste bir tek ben kalmışım iyi mi? Aaa!.. Vedalaştıklarının farkına varmamışım. Hemen işi gücü olduğu gibi bıraktım. Ne yani şu yalan dünyayı ben mi kurtaracaktım? Bir hışımla pardüsümü kaptığım gibi, kapı dışına fırladım. Yuf olsun bana!.. İnanmıyorum ya!.. Hava kararmış. Güneşin gittiğini farketmemişim bile. Kaçırmışım. Ne fena! Dudaklarımı sarkıttım. Sinir oldum kendime. Arabama binmedim. Ayak viteslerimi otomatiğe taktım. Yürüdüm sahile... Oldukça tuhaftım. Tam deniz kenarına gelinceeee... Uzaktan kumandayla basılmış
gibi düğmeme... Ansızın zıp diye durdum. Allahım, ayaklarıma mukayyet
olamıyordum. Adeta bir robot gibi davranıyordum. Hooppp... Adeta
reverans yapar gibi yere doğru uzandım. Kendiliğinden ayakkabılarımın bağlarını
çözmeye başladım. Ayakkabılarımla, çoraplarımı çıkardım. Pantolonumun paçalarını
katladım. Ayağa kalktım. Yürümeye başladım. Peki nereye yürüyordum bil
bakalım? Ben var ya... İskelenin ucuna doğru yürüyordum... Soğuk mu?
Yooo... Ne yalan söyleyeyim, soğuğu filan hissetmiyordum. Üzgün
değildim. Gene de bu soğukta bu halim bana bile normal gelmedi...
"Yoksa ben intihar mı edeceğim?" diye aklımdan geçirdim. Bu düşünceye
hiiçç takılmadım. Parmaklarımın ucunu "Cup!" diye denize daldırdım.
Nanananooommm!... İşte o anda anladım. "Cemreee!... Bugün suya cemre mi
düştü yoksa?" diye bağırdım. Ben var ya... Cemre suya düşünce, hava
soğuk moğuk demem, ayaklarımı mutlaka sokarım denize... Düşünsene... Cemre
suya düşünce, dolaşmaz mı yeryüzünün bütün sularını, okyanuslarını,
nehirlerini, derelerini sence? Dolaşır elbette... Biyoloji dersinde ne
öğrenmiştik? Bilirsin, hani vücudumuzun dörtte üçü sudur ya...
Parmaklarımın ucu dokunur dokunmaz cemre düşmüş deniz suyuna... Bir
cemre geçiverir cemre düşmüş deniz suyundan parmaklarımın ucuna.. Ordan da
hemen geçer vücuduma... Ah!.. Bak şimdi... Düşünsene... Cemre artık benim içimde... Ne güzel değil mi?!.. Hayal ederim... Başka bir denizde...
Okyanusta... Mesela Afrika'da, Küba'da, Hindistan'da, Avusturalya'da, ya
da ne bileyim Antartika'da... O kıyılarda... Cemre düştü diye, illa
ayağını denize sokan benim gibi biri vardır, öyle değil mi?
Biliyorum varlar. Ne vakit ayağımı soksam cemre düşmüş suya... Bir an
gözlerimi kaparım. Zencisi, beyazı, müslümanı, yahudisi, urumu...
İsporcusu, ihtiyarı, veremi... Kiminin saçı uçar... Kiminin eteği...
Yüreğimde hissederim herbirini. Senede bir kere yaparım ben bunu. Bu
benim kendi kendime oynadığım cemre törenim. Hayat dediğin nedir ki?
Hayat bana göre tekrarlanan küçük törenlerin bütünü.. Heey! Bir
dakika... Ayağımı cemre düşmüş suya sokunca... Sence o insanlar da beni
hissetmişler midir acaba? Aaaa! Kelebek etkisi dedikleri bu muydu
yoksa:)
Çok hoş!!! Gerçekten! Ben de yapmak istedim şu an... Dünya insanlarının hepsini de kucaklamak istedim...
YanıtlaSilbugün tamda virgiana woolftan bahsettim :))
YanıtlaSiliskeleye kadar gitmek ve sonra intihardan söz etmek ne garip benzerlik :)
ama siz cemrenin suya ve toprağa düşüşü kadar çok tekrar edin bu hayatta yaşamyı ; yaşayın ömrünüz var olsun :)
töreniniz güzelmiş iskeleye yürümekte afilliydi hani :))
ben cemreyi kaçırdım bugün, aza önce dışarıda çılgın bir yağmur başladı. gidip altında mı dursam?
YanıtlaSilAaa! Ne duruyorsunuz Geb Bulut, atlasanıza denize... Hadi, olmaz bu soğukta, hemide gece derseniz, ağzınızı dayayın çeşmeye:))
YanıtlaSilAfilli hatalar yapmak isterim hep
YanıtlaSilDelal:)
Of, olmaz mı Kara Kitap. Şahane olur valla:) Du bi.. Ben de çıkayım balkona... Kelebek Etkisi töreni yapalım birlikte:))
YanıtlaSilNe kadar güzel! Cemrenin enerjisi :) bende yapacağım !!!
YanıtlaSiluwww güzeldi :)
YanıtlaSilaaa! sahi mi?
YanıtlaSilOlur Gider, yaptınız mı:))
YanıtlaSil