Gün olur - Alır başımı giderim - Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda - Şu ada senin, bu ada benim - Yelkovan kuşlarının peşi sıra. - Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; - Çiçekler gürültüyle açar; - Gürültüyle çıkar duman topraktan. - Hele martılar, hele martılar, - Her bir tüylerinde ayrı telaş!... - Gün olur, başıma kadar mavi; - Gün olur başıma kadar güneş; - Gün olur, deli gibi... ORHAN VELİ KANIK
Şiirinde "Yelkovan Kuşları"nın peşi sıra alıp başını gitmek istemiş ya Orhan Veli Kanık... Sevdiğim şair böyle söyleyince şiirinde, bendeki batasıca merak duygusu gene kemirmedi mi yüreğimi? Kemirdi vallahi. Nasıl bir kuştur ki Yelkovan Kuşu? Şu ahir ömrümde hiç Yelkovan Kuşu gördüm mü ki? Bu kez ben Yelkovan Kuşlarının peşi sıra düştüm. Ne yapabilirim? Yelkovan Kuşları, martı büyüklüğünde iyi yüzücü ve dalıcı kuşlarmış. Akdeniz ülkelerinde ve Türkiye'de özellikle İstanbul Boğazı üzerinde çokça bulunurlarmış. Yön bulma kabiliyetleri çok güçlüymüş. Günlerce uçsuz bucaksız okyanuslarda uçabilir ve sonra geri döndüklerinde yuvalarını şaşırmadan bulabilirlermiş.
Yelkovan Kuşları, rüzgarın seslenmesiyle kanatlanıp, ne serüven yaşayacağını bilmeden, yüreklerinin götürdüğü okyanus ötelerine uçup giden, sonrasında yuvasının yolunu bulup dönebilen maceracı kuşlarmış!.. Şairin Yelkovan Kuşları peşi sıra gitmek istemesi bundan demek ki! Şimdi ben de çıkmalıyım ofisimden! Yelkovan Kuşları peşi sıra gitmeliyim! Şu ada senin bu ada benim demeden hemde! Önce denizi koklamalıyım aracıma binmeden! Başımı alıp gitmeliyim! Duramam! Gitmeliyim şimdi!.. Az sonra İzmit'te bir toplantım var. Ne var? Toplantıya gidene kadar, kendimi Yelkovan Kuşlarının ardına düşmüş de başımı alıp gidiyormuş gibi hissedemez miyim? Hem de nasıl hissederim içimdeki yolculukta... Gidiyorum... Hemeeenn!! Off! Bu yazıyı yazarken geç kalmışım zaten:)
"Benim söz ettiğim yolculuk türü, 'travel' ya da 'trip' değil, 'journey'dir. Dıştan yapılan ve yapanın içinde hareket ettiği ve içinin yer değiştirdiği bir yolculuk türü."
Cengiz Çandar/ Benim Şehirlerim
NOT: Hayal Kahvem'e yazdığım eski bir yazım.
Teşekkürler.
YanıtlaSilVay be... Okurken Yelkovan kuşuna hayran kalmamak, o uzun yolculuklardan birine çıkmak istememek elde değil. Hatta denizle ilgili kısmı okurken o bilindik kokuyu duymak için nefesimi içime bile çektim ama nafile... Aldığım tek şey bizim ofisin bilindik kokusu oldu :) Uzun lafın kısası, yazınız eski olabilir ama hala güzel...
YanıtlaSilYorumlar nasıl insanı şevklendiriyor:) Hemen yeni bir yazı döşenmeliyim..Hemen:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler!