28 Ocak 2010 Perşembe

Melali Anlamayan Nesle Aşina Değiliz.

Bak şimdi, ne söyleyeceğim... Bazı şairlerimizin ihmal edildiğini, bilmem sen de benim gibi düşünür müsün? Bu şairlerimizin şiirlerinde, Arapça ya da Farsça kelimeler varsa özellikle, eski dil denir de elimizin tersi ile itelenir, bilirsin. Oysa kaçırdığımız ne lezzetli cümleler vardır şiirlerinde. Mesela, üç dize yazsam... Lerzesiz kelimesinin dalgasız anlamına geldiğini söylesem... Anlamını bilerek, şiirin melodili kelimelerini birlikte okumak ister misin? Haydi..

"Sen ve ben
Ve deniz
Ve bu akşam ki lerzesiz sessiz "


Sen ve ben, ve bu deniz ve bu akşam ki dalgasız sessiz... Hoş değil mi? Peki... Biraz daha açılalım.. Şöyle Gün Batımı'na doğru uzanalım... Bilelim ki fecr-sabahın ilk saatleri, nümayan-görünen, nalan-inleyen demek... O halde şimdi şu dizelerde gezinelim... Haydi, okuyalım birlikte...

"Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;"


Nasıl? Güzel değil mi? Aslında ne istiyorum biliyor musun? Şiirin anlamından ziyade, okurken özellikle musikiyi hissetmeni istiyorum. Kelimelere takılmadan, manasına dalmadan, dizeleri bir kez daha oku bak. Hisset ama... Mutlaka hisset... Dizelerin müziği mutlaka kulağına gelecek. Ahmet Haşim'in şiirlerinden dizeler bunlar. Ahmet Haşim söylemek sitediğini şiirlerinde hep sembollerle ifade eder. Gül der, karanfil der, mehtabta leylekler der, siyah kuşlar der, karanlıkta beyaz kuşlar der, kış der, yaz der, nehir der, göl der, çöl der, sabahın ilk saatleri der, ya da o şahane dizelerinde "Akşam yine akşam yine akşam, Bir sırma kemerdir suya baksam, Akşam, yine akşam, yine akşam, Göllerde bu dem bir kamış olsam" der. Bu şairi ve müthiş dizelerini arada bir bile olsa okumamak, hem şaire hem de bize haksızlık değil mi? Haydi, son bir defa daha okuyalım mı şairin O Belde adlı olağanüstü şiirinin bazı dizelerini. Son dizedeki melal hüzün demek. Şunu bilmeni isterim ki, melali anlamayan bir nesli ben de tanımam, Ahmet Haşim'in son dizede söylediği gibi!..
"Ne sen,
Ne ben,
Ne de hüsnünde toplanan bu mesa,
Ne de alam-ı fikre bir mersa
Olan bu mai deniz
Melali anlamayan nesle aşina değiliz."

1.Not: Fotoğraf Numan Serteli'nin fotoğraf albümünden alınmıştır.

2.Not: mesa- akşam vakti / alam-ı fikir- acıklı düşünce /mersa- liman / mai- mavi / melal- hüzün / aşina- bilindik

4 yorum:

  1. Bazı kelimeler çok itici olup şiirin sihrini bozabiliyor.
    Mesela ikinci yazdığınız şiirde; onca güzel ve romantik kelimelerin arasında "kamış" kelimesi itici geldi bana. Öyle degilmi..şair başka bir kelime seçseymiş diyorum. Nerden çıktı yani. zakkum deseymiş..kaktüs deseymiş..filan yani

    "Yorgun gözümün halkalarında
    Güller gibi fecr oldu nümayan,
    Güller gibi... sonsuz, iri güller
    Güller ki kamıştan daha nalan;"

    YanıtlaSil
  2. Muhalif, inanın, hem güldüğüm hem de korktuğum başıma gelir. Bazan şairler ve şiirleri hakkında yazarken korkuyorum. Çünkü ben edebiyatçı değilim. Sadece bir edebiyatseverim.
    Sevdiğim şiirlerden ancak kendi kapasitem kadar anladığımı yazmaya çalışıyorum. Ahmet Haşim bu şiirleri 100 yıl önce yazmış. Sizin söylediğiniz olumsuzluğu ben algılayamadım. Şu anda işim var. Çalışmalıyım. Ama galiba sonra Ahmet Haşim hakkında bir yazı daha yazacağım.

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,

    Haşim'i anmak en az onu anlamak kadar önemlidir derim ben.Haşim in o güzel dizelerini anmmamak hem şiire hem de şaire haksızlık olur sözünüzü teyit ediyor ve altını bir kez daha çiziyorum.Şair yukarıdaki dizelerde gül sembolü üzerindeki muhteşem benzetmeler yapmıştır.Yorum yazan bir arkadaş kamış kelimesini itici bulmuş.Şairin neden bu kelimeyi seçtiğini anlamak için;Haşim'in şiirde sembolist akıma mensup olduğunu da dikkate almak ve aruzun getirdiği zorunluluğu da göz önünde bulundurmak gerekir.Ney kamıştan yapılır ve klasik edebiyatımızda da neyin aşkından ağlayıp inlediği kabul gören bir yaklaşımdır.Bundan dolayı şairin niçin bu kelimeyi kullandığını daha iyi anlarız.
    Haşim'i ve melali yeniden gündeme getirdiğiniz için teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. Adsız nickli sayın arkadaşa
    bu açıklaması için gerçekten teşekkür ediyorum. Benim için cok aydınlatıcı oldu. Siz bu açıklamayı yapmasaydınız ben ömür boyu neden bu kelimeyi seçmiş diye mızmızlanırdım.
    Yoo.. tembelimdir ben. İnanın araştırmak aklıma gelmezdi. Gelse bile bunca iş arasında ona vakit ayırmazdım.
    Tekrar teşekkürler.

    YanıtlaSil