3 Ocak 2010 Pazar

"Benim Babam Toplantıcı"

Gazetedeki köşesinde, Tufan Türenç TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun anlattığı bir durumu yazısına konu etmişti. Hisarcıklıoğlu'nun arkadaşının oğluna öğretmeni "Baban ne iş yapıyor?" diye sormuş. Çocuk "Babam toplantıcı" demiş. Çocuğun bu sözü çok hoşuma gitti. Sürekli "Toplantım var," diyerek çocuğuyla ilgilenecek zamanı erteleyen ebeveynler için çok vurucu bir tespit bence. Bu yazıyı okuduğumda bir yönetmen ve bir şair düştü hayalime. Her ikisi de hayranlık duyduğum kişiler. Biri 1954 Saraybosna doğumlu, Balkan kültürünü dünyaya tanıtan, Avrupa Sinemasının en nevi şahsına has yönetmeni Emir Kusturica.

Emir Kusturica'nın 1985 yılında Cannes'da Altın Palmiye ödülü kazanan Babam İş Gezisinde adlı filmi, 1948 yıllarındaki komünist Yugoslavya dönemlerine götürür bizleri. Tito ile Stalin bozuşmuşlardır. Ülkede karmaşa kol gezmektedir.Tehlikeli yıllardır. Babası politik sebeplerle tutuklanınca, oğluna babasının iş gezisinde olduğu söylenir. Balkan müzikleri eşliğinde, çocuğun gözünden hem yaşanan tarihi bir kesiti izleriz, hem de hapiste olduğu halde "toplantıcı" olduğu sanılan babanın vaziyeti üzerinden Yugoslavya'nın o dönemlerine tanıklık ederiz.


Gazetedeki yazıyı okuduğumda hayalime düşen ikinci isim ise, 1926 yılında İstanbul'da doğan, Türkiye'nin ilk Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in oğlu, ünlü şairimiz Can Yücel'dir. Babası sürekli iş gereği evden uzaklardadır. Yani Can Yücel'in babası da "toplantıcı" babalardandır. Sürekli baba özlemi içinde olan Can Yücel, bir baba için yazılacak en güzel şiiri yazmıştır:

BEN HAYATTA EN ÇOK BABAMI SEVDİM

Ben hayatta en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek
Nasıl koşardım ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti
Geldi mi de gidici-hep, hep acele işi
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi
Atlastan bakardım nereye gitti
Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a
Bi helalleşmek ister elbet, diğ'mi oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oynunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından uçmakta olan o devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
CAN YÜCEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder