Haydi, biraz eski günlere uzanalım... Liseye gidiyorum. Odamın duvarlarına üç kardeşin posterlerini asıyorum. Onur, Haldun ve Ferudun Hürel... İstanbul dışında bir taşra şehrinde yaşıyoruz ya, kızların duvarlara erkek posterleri asmaları doğru bir şey değildi. Aileler böyle düşünürlerdi. Kendileri normal bulsalar da, mahalle baskısı o zamanlar da vardı. Ve aileler çevrelerinden etkileniyorlardı. Hele benim bir de abim var. Belalım! Beş yaş var aramızda. Her işime maydanoz olurdu. Abi ya. Bir işi de buydu. Canım benim ya! O zamanlar sinir oldurdum abime. Kimbilir kaç kez hınçla bakmışımdır yüzüne... Ama şimdi bir kaç gün telefonlaşmazsak özleriz birbirimizi... Kardeşlik böyle bir şey işte. İnsanı biler de biler... Şimdi bana cadı diyorlar ya, belki de böyle cadı oluşumun abimdir müsebbibi... Durmadan savunmada durumundaydım ve tatlı oyunlarımla mutlaka ikna etmeyi beceriridim kendisini:)
3Hürel benim için farklı bir gruptu. Liseye giden bir genç kız için, üç yakışıklı gencin bir grup oluşturması 3Hürel'i sevmemde etkili olmuştur illa ki. Asıl beni etkileyen bu modern gençlerin Anadolu ezgileri ile müzik yapmalarıydı tabi. Sadece kendi beste ve sözlerini çalıp söylüyorlardı. Yabancı besteleri kullanmadan ve türkülerimizi kendi parçalarına uyarlamadan müzik yapıyorlardı. Anadolu ritimleri hakimdi şarkılarında ve bunu hissetmek 3 Hürel'i daha da sevilir kılıyordu. "Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş" adlı en sevdiğim şakılarının sözleri şöyledir:
"aşkın şarabından bilmeden içtim /sevda yolundan bilmeden geçtim/ aşkın bir alevmiş yar yar bir ateş parçası bilmeden gönlümü ateşe verdim/ bir sevmek bin defa ölmek demekmiş /bin defa ölüp de hiç ölmemekmiş/ şarabı zehirmiş içtikçe öldüm/yolu hep uçurum düştükçe öldüm /aşkın bir alevmiş yar yar/ bir ateş parçası bilmeden gönlümü ateşe verdim/ bir sevmek bin defa ölmek demekmiş /bin defa ölüp de hiç ölmemekmiş"
3 Hürel'in şarkı sözlerinin temaları hep aşk, aşk acısı, ölüm ve hüzün üzerineydi. Dinledikçe o genç çağımda damardan yakalardı beni. Hiç usanmadan defalarca dinlerdim.O zamanlar müzik dinlemek için pembe bir pikabımız vardı. 45 lik plaklarda dinlerdik sevdiğimiz şarkıları.3 Hürel yıllar sonra bir şarkısını Haluk Levent'e verdi. Bu şarkıyı günümüz gençleri de bileceklerdir. İşte "Sevenler ağlarmış"diye Haluk Levent'in şimdilerde tekrar meşhur ettiği bu şarkı benim gençliğimin efsane şarkısıydı. 3 Hürel le birlikte bende bağıra bağıra söylerdim, abimle evde köşe kapmaca oynayıp, duvarımdaki posterlerimi yırtmaması için yalvardığım zamanlar... Çünkü bu şarkıyı abim de severdi. Şarkıyı duyunca kıyamazdı yırtmaya... Bir dahaki dellenme mücadelesine kadar, Onur-Haldun-Ferudun Hürel kardeşler duvardaki posterlerinden bana sevgiyle gülümserlerdi. Ah ne günlerdi!
"Bir yarim olsun isterdim, gözleri yeşil / Bir yarim olsun isterdim, gül yüzü gülen /Onu çok sevmek isterdim, delice sevmek /Peşinden koşup koşup, sonunda almak /Ben sevmek, sevmek isterdim /Nerden bilirdim, sevenler ağlarmış /Bir yarim oldu sonunda, gözleri yeşil /Bir yarim oldu sonunda, gül yüzü gülen /Onu çok sevdim sonunda, delice sevdim /Fakat bu aşkın sonunu, ben hiç bilmezdim /Ben sevmek, sevmek isterdim /Nerden bilirdim, sevenler ağlarmış."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder