Ömründe bir kez şiir yazmamış, ömründe düzgün bir kare çizmemiş biriyim. Yeteneğin, bazı insanlara doğuştan verildiğine inanıyorum. Ben yeteneksizler zümresindenim. Olsun. Hiç moralimi bozmuyorum. Şiir yazamayan ama şiir dizeleriyle sarhoş olan, çizgi çizemeyen ama çizgilerin büyüsüne kapılan bir ruhla ödüllendirildiğimi düşünüyorum. Memleketimde artık çeşit çeşit, rengarenk çizgi romanlar satılıyor. Ne güzel! Ben Zagor seven biriyim. Zagor'un menzilinde dolanıyorum. Geçen hafta Kara Kitap "Bak bunu sana aldım. Tam senlik." diye bir çizgi romanı elime tutuşturdu. Baktım. Kapağında Lilith yazıyordu. İç kapağına göz attım. Zagor gibi Bonelli ailesi tarafından destekleniyor, altı ayda bir yayınlanıyordu. Ne hoş!.. Kitabın önsözünde Faruk Türe "Şu anda dünyanın bir çok yerinde Lilith ismi feminizm ile birlikte anılıyor ve kainatın ilk feminist'i olduğu kabul ediliyor." diye yazmış. Bu cümleleri okuyunca, şöyle bir etrafıma baktım. Sonra kitabın kapağını hemencecik kapattım. Evde masamın üzerine bıraktım. Günlerdir Lilith'le birbirimize bakıyorduk. Bugün bir heves çöreklendi yüreğime. Aldım Lilith'i elime... Okumaya başladım. Sevdim Lilith'i... Yoo... Feminist değilim. İnan, feminist nedir diye sorsan, anlamını bile bilmem ki... Lilith'de feminist filan değil. Kara Kitap doğru tespit etmiş. Bu çizgi roman sahiden tam benlikmiş. Lilith kimi zaman aynı benim aklımdan geçen lafları söylüyor... Örnek istersen, kitaptan iki kare koyacağım. Bak...
Ne diyor? "Senin bağırsaklarını söküp kendime kolye yapacağım!" Akabinde ve detayında lakırdılarına şöyle devam ediyor... "Sonra derini yüzüp kendime güzel bir deri elbise dikeceğim!" Kimi zaman aynıları aklımdan geçer ama dillendiremem... Lilith dillendiriyor da ne oluyor? Kıyamıyor... "Öldürmek mi?" "...Ama seni öldürmeye hayır." "... Seni öldürmek mi... Bunu asla yapamam." diyor. İnsan nesli için tek bir gelecek vardır, kökünün kuruyacağı bir gelecek, toprağın derinliklerinde yok olup giden bir yaşam... Bil bakalım insan neslinin devamı için ne gerekli... Elbette kadın!
heeey çizgi roman delisiyim ki. çok yazdım bu konuda zaten. bu yazdığını da okur severim, diğer hepsini de. dylan dog favorim. bi de işte yeni bütün caponlar. şiirlerimi okuduğunu da anımsamıyorum ya neyse.
YanıtlaSil:)))))
Aa ben bunu hiç duymamıştım, bakayım ilk fırsatta. Bir de feminist olsan da olurdu, kötü bir şey değil, valla bak:))
YanıtlaSilbakalım devamı yayınlanacak mı?ben maceralarını merak ediyorum doğrusu. :)) tarihin değişik dönemlerinde geçmesi de ayrı güzel.ben lilith'i sevdim.vakit bulsam da ben de julıa'ya başlasam.
YanıtlaSilkara kitap
YanıtlaSiljulia büyük kitapçılarda var ki.
:)
Deeptone, sahiden özür dilerim. Şiirlerinizi okuyacağım. Demek çizgi roman yazılarınız da var.
YanıtlaSilLinklerini ekleseydiniz keşke:))
Karadut, merakları muhtelif, ilgisi dağınık, yarım yamalak bilgisi olan biriyim. Feministlik ne demek ben nereden bileyim:))
YanıtlaSilçizgi roman yazım çok vardı. sildim. link mi. linke ne gerek var ki. blogumda çok az yazı var ki. bakmıyosun galiba hımmm. :) bulmak kolaydı ama yeni sildim. yazarım yine. çok severim ki. şiirler tabii ki istersen. ama bak şaşırdım ki. bloguma üyesin ama blogumu bilmiyosun bense bloguna üye değilim ama seni okuyorum. hayat ne ilginç diy mi.
YanıtlaSil:)
Nanananomm... İşte bu kitabı bana armağan eden Kara Kitap huzurlarınızda:)
YanıtlaSilO değil de Kara Kitap, Zagor'u okusun mu, sen ondan haber ver bakalım:))
Deeptone, Kara Kitap'la biz kitap değişimi yaptık.
YanıtlaSilBenim elimde Julia vardı. Henüz okumamıştım. Kara Kitap bana Lilith'i verdi. Ben de ona Julia'yı verdim. Ben Lilith'i okudum. Kara Kitap Julia'yı okumamış:)
Asıl tabii Zagor'un dev albümü var Kara Kitap'ın elinde. İlk kez Zagor okuyacaktı. Benimle Darkwood'ta kamp yapacak, sonra nehirde kütük üzerinde birbirini devirmece oynayacak, Zagor dövüş tekniklerini bilen, gök gürlediğinde benim gibi gökyüzünde "RUUMMMBBLEEE!" ses efekti görebilen arkadaşlara acil ihtiyacım var.
Kara Kitap elini çabuk tutsun istiyorum. Çünkü tam ona göre, kızlar için Zagor baltası hazırlıyorum:)) Böyleyken böyle işte:)
:)))) ha ha ha sevdim. blog sohbeti mi yoksa tanışıyomusunuz.
YanıtlaSilzagor tenay.
felipe lopez martinez cayetano gonzalez çiko.
:)
Deeptone, Hayal Kahvem'de sorun yaşıyorum. Sevdiğim bloglara ne yeni bir blog ekleyebiliyorum ne de çıkarabiliyorum. Sadece sevdiğim bloglardaki yeni yazılardan haberdar olabiliyorum. Çok fena! Du bakalım..
YanıtlaSilSon haftalarda pek dolanıp yorum yazmaya fırsat bulamadım. Ziyaret iadesi illa yapacağım:))
Teşekkür ederim.
allam öle bişi demedim ki.
YanıtlaSiliade ne demek.
yok öle bişi.
sevdiğin yazı olursa yaparsın.
üye olduğun için okuyorsun sanıyordum bütün yazılarımı.
:)
ilginç. hiç okumuyormuşsun.
:)
sana da ilginç gelmiş olmalı.
oldukça eski üyemsin üstelik.
:)
Kara Kitap'la bloglarda yorumlaşıyorduk. Geçen hafta sonu
YanıtlaSilbeş bloger İstanbul'da dolandık:)
Kara Kitap / Aylardan Şubat / İstanbul / Momentos / Pelin'in Pembesi ve ben... Şahane bir gün geçirdik. Yazacağım bir ara:))
Deeptone, ben sizin bloğu epeydir okuyorum. Evet. Bu kez kahve içmeye gelmeye niyetliyim. Bir maniniz yoksa, size uğrayacağım:))
YanıtlaSilne hoş. taam yaz.
YanıtlaSil:)
okuduğunu hiç bilmiyordum. şu anda öğrenmiş oldum. tebii ki gel işte.
YanıtlaSil:)
Deeptone, sizin yazılarınıza 40 ar tane yorum yazılıyor. Korkuyorum yazmaya bu durumda:)) Çizgi roman yazısı yazdığınızda ilk bana haber edin:)))
YanıtlaSilanlamadım ki.
YanıtlaSilnasıl korkmak.
birçok yazıma ilk yorum yazan olabilirsin ki kastın buysa. sen blogunla çok sık ilgilenen birisin. yorumcularımın çoğu bloglarına haftada 1-2 gün giriyor. günleeer sona yorum yapıyolar. hatta haftalar sonra yapanlar da çok. bazı okurlarım örneğin, hiçbir yazıma yorum yapmıyorlar, ama biliyorum okuduklarını, hatta en sıkı okurlarım hiç yorum yapmayanlar, ama istatistiklerde onlar birinci.
YanıtlaSil:)
Deeptone, ben güya Hayal Kahvem'e yazıyorum ya blogtan hiç çakmıyorum biliyor musunuz? Sorunum olduğunda ta Yaş Tahta'ya rica ediyorum ya da Tomrukcan'a:))
YanıtlaSilÖyle kim geliyor, kim gidiyor takip edebilsem keşke.. Nerdee? Sadece yorum yazanların kim olduklarını biliyorum.
Doğruya doğru diğer blogları merak ediyorum. Denk geldikçe bakınıyorum. Sevdiğim bloglara üye oluyorum. Bende blog hayatı böyle işte:))
Siz beni boşverin, çizgi roman yazısı yazıverin de görelim:))
Zagor hakkında olsa keşke Deeptone... Keşke:))
bloglarla ilgili ben de hiçbişey bilmem inan ki. ama kumanda panelinde istatistiklere gir bak.
YanıtlaSilblogunun en başından beri seni en sık okuyanlar, son ay, bu hafta, bugün okuyanlar gözüküyor. bir dakka bak yeter.
:)
zagor bakalım olur tebi bi ara.
:)
bigün benim için dylan dog okusana bi cilt.
:)
Hımm.. Hocam, Dylan Dog bizim köyde satılıyordu da ben mi alıp okumadım:))
YanıtlaSilDu bakalım... Hafta başı İstanbul'a gideceğim. Sırf sizin hatırınız için
Dylan Dog alıp okuyacağım:))
peki. sizin köye kitap siparişi de yapılamıyo yani öle mi. :) nette de net dışında da bi dolu kitap kulübü var ki. :) dylan dog en yenilerden. peki, diğerleri satılıyo mu sizin köyde.
YanıtlaSil:)
100.takipcimsin :P cok cok yeni oldugum icin insan butun bu detaylara seviniyor,bir de boyle guzel bi blog cıkınca daha bi mutlu oldum:)emegine saglık!
YanıtlaSilhttp://bernabozkurt.com/
Yok Deeptone, inanılacak gibi değil değil mi? Hayır, bizim köyde hatta bizim kasabada yok.
YanıtlaSilŞehirde, İzmit'te var ama:)Daha doğrusu varmış. Ben birkaç ay önce öğrendim. Henüz gitmedim. Ve halen İstanbul'a gittiğimde satın aldığım için ne yalan söyleyeyim utanıyorum.
Du bakalım. Pazartesi ola hayrola:))
:) o zaman istanbul izmitten daa yakın senin köy irisi kasabaya.
YanıtlaSil:)
Selam Berna, benim bir yere gitmeme gerek yok, sizin blogla oturduğum yerde dolaşıyorum ben valla:))
YanıtlaSilHoşgeldiniz!
:))
YanıtlaSilGaliba:((