“Engelsiz Sanat” diye bir dernek olduğunu bilmiyordum. Cüneyt Karakuş’un bloğunda yazdığı yazı üzerine öğrenmiştim. Cüneyt'in de yönetiminde olduğu Engelsiz Sanat Derneği toplumda engellilerin önce aileleri, sonra toplum tarafından engellendiği ve yanlış değerlendirdiği düşüncesinden hareket etmiş. Ve diyorlar ki " Engel bir gözün görmemesi veya bir elin tutmaması demek değildir. Engel bireyleri yorgan altında saklayıp onların hiçbir şey ya da hiç kimse olmalarına sebep olmaktır. " Ne kadar haklılar. İzin aldım. Yorgan altında kalmamayı başaranlarla yaptıkları röportajlarını, Hayal Kahvem'de paylaşacağım. İlk olarak Elif Ece Çekil'in muhabbetiyle başlayacağım:
Doğum Tarihiniz ve Yeriniz:
18.03.1983 tarihinde İzmir'de doğdum. Şu anda İstanbul'da yaşıyorum.
Engel Durumunuz, nasıl oldu?
Alt kan uyuşmazlığı ile beyinde oluşan motor sistem hasarı nedeniyle bedensel engelliyim ve ellerimi çok az kulanabiliyorum.
Eğitim durumunuz ve varsa mesleğiniz:
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve TV bölümü mezunuyum. Şu anda çalışmıyorum.
Aileniz ile birlikte mi yaşıyorsunuz:
Evet
Nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiniz? Ya da engel durumunuz ilk ortaya çıktığında nasıl bir dönem geçirdiniz? Ailenizin, akraba ve eş-dost çevrenizin size yaklaşımı nasıl oldu?
Hep engelliydim... Kendimi bildiğimde de ailem durumu kabullenmişti zaten. Bana hiç engelli gibi davranılmadı. Hep sevecendiler, kardeşime nasıl davranıyorsa bana da aynı davrandılar. Eğitimli ve bilinçli bir aileye sahip olduğum için hiç engelli gibi büyütülmedim.
Şimdi nasıl? Değişmeler var mı?
Şu an daha iyiyim. Yürüyorum ve daha düzgün konuşuyorum.
Sizce, Türkiye'de engellilik algısına bakış açısı nasıl?
Ben değiştim ama çocukluğumdan bu yana Türkiye'de pek bir şey değişmedi. Hala engellilere dışarıda uygun ortam sağlanamadığı (sosyal ortamda, psikolojik ortamda) için eve mahkumiyetleri devam ediyor.
Başarı Hikayeniz (girişimleriniz, becerileriniz, aldığınız ödüller vb... kendinizde sıra dışı bulduğunuz her özelliğinizi ya da başarınızı yazabilirsiniz):
Üniversitede öğrenciyken 5 tane kısa metrajlı film yaptım. Mezun olduktan sonrada bir kısa film yaptım. Hem kısa hem uzun metrajlı film projelerim var ancak uygun şartların oluşmasını bekliyorum. Bir gün gerçekleşeceğine de inanıyorum.
Hedefleriniz:
Kendi filmlerimi çekmek istiyorum. Hem kısa hem de uzun metrajlı projelerim var bir gün onları gerçekleştireceğim, buna inanıyorum ve bunun için çabalıyorum.
Türkiye'de engellilik alanında ne gibi çalışmaların yapılması en öncelikli konu olmalıdır?
Öncelikle engellilerin hayatını kolaylaştıracak maddi şartları sağlamak.
Buradan engelli ve engelli ailelerine iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Asla yaşama haklarının ellerinden alınmasına izin vermesinler. Kendilerini saklamasınlar ve hayata tutunsunlar.
Ne kadar güzel bir çalışma yapıyorsunuz, "hepimiz birer engelli adayıyız" ama malesef toplumumuz bu konuda biraz duyarsız... inşallah bu durum değişir.
YanıtlaSilÇok haklısınız Eren. Zaten her birimiz, kendimizi karşımızdakinin yerine bir süre koyabilsek, dünya güllük gülistanlık olacak. Başkasını anlamak için durup bakmayı unutacağız neredeyse... Bu sanki bir nevi ruh tembelliği gibi bir şey olmalı... Sanırım öyle...
YanıtlaSilNe hoş ki engelliler ''toplumun yarayan kanası'' değil toplumun birer parçası olarak bilinip,öğretilmeli.Bu konuda yapılan her çalışmaya destek verilmeli,emekleriniz için sizi kutlarım.
YanıtlaSil