26 Şubat 2012 Pazar

Kahve Molası - Yeniden Yollara Düşerim...


Yoo... Bu fotoğrafı Van Gogh sergisinde çektirmedim.  Hani Karaköy'e giderken Tophane-i Amire'de 26 Şubat'ta bitecek olan Dali sergisi var ya... Hah işte, orada çektirdim. Dali sergisini sevdim. Ama sana bir şey söyleyeyim mi, ben Dalici değil,  kesinlikle Van Goghcu olduğuma karar verdim. 15 Mayıs'a kadar sürecek olan Van Gogh sergisi, İstanbul Modern'deydi. Aynı gün hem Dali hem Van Gogh sergisini gezmiştim. Van Gogh'un orijinal resimleri sergilenmiyordu. Sadece duvarlara yansıtılıyordu. Van Gogh'un resimlerindeki renkler,  loş bir ortamda, klasik müzik ve aryalar eşliğinde, adeta dört bir yanımdan akıyordu. Büyülendim. 

 
 

Başım döndü. Dizlerimin bağı çözüldü. Çöktüm... Yere oturdum. Bir ses çınladı kulağımda... "Dün gece Van Gog'u gördüm rüyamda... Ağlıyordu... Gözünün üstünde bir pamuk... Pamuktan kan sızıyordu... Dün gece Van Gog'u gördüm rüyamda... Ağlıyordu... Bir kulağını kesip... Arkadaşına götürmüştü... Ama kulağı değil... Gözleri kanıyordu... Dün gece Van Gog'u gördüm rüyamda... Ağlıyordu." Bedri Rahmi Eyüpoğlu sanki bana bu dizelerini okuyordu. Kendime gelemedim.





Kısa hayatı acı dolu geçmiş Van Gogh'un...  Ömrünün son  on yılında  900' ün üzerinde suluboya/yağlıboya resim yapan  20. yüzyılın en ünlü ressamı, 37 yaşında intihar etmiş. Çok başarılı bir sergi olduğunu söyleyebilirim. Renkler ve müzik, loş ortam içerisinde öyle bir nüfuz ediyor ki belleğe, insan ressamın kederini yüreğinde hissedebiliyor.



Sanırım, Van Gogh, gökyüzünü, yıldızları seven biriydi. Zaten kardeşi Teo'ya yazdığı bir mektubunda, "Yıldız çizmek için tuvale beyaz noktalar koymak yeterli değildir." diye yazmış. Tablolarındaki yıldızlar çok farklı... Büyüleyici... İstanbul'daydım... İstanbul Modern'in 3. antreposundaydım... Yerde oturuyordum... Hüzünlü bir melodi ortalarda dolanıyordu... Karanlıktı... Dört bir yanımda Van Gogh'un yıldızları uçuşuyordu... Biri kulağıma Murathan Mungan'ın dizelerini fısıldıyordu... "Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler... gözlerim... aşkın kuzey yıldızıdır bu... yazları daha iyi görülen... Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler... ilerlerim... zamanla anlarsın bu bir yanılsama... ölü şairlerin imgelerinden kalma... Sen de değilsin. O da değil... Kuzey yıldızı daha uzakta... yeniden yollara düşerler... düşerim... bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda...ben yoluma devam ederim."  Ben bu sergiden sarhoş çıktığımı söyleyebilirim. Anladım bu bir yanılsama... Ölü ressamın çizimlerinden kalma... Bazan bir resim yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda... Ben.. ben... ben bu sergiye kesinlikle gene giderim... 


NOT: Fotoğrafların çoğunu Momentos'un albümünden aldım.


30 yorum:

  1. Her şey sanat için; sanatın olduğu her şey; iyiliğin cenneti için...

    YanıtlaSil
  2. muhteşem sarılar ve maviler...

    YanıtlaSil
  3. Tam Picasso'dan bahsetmişken Van Gogh'dan bahsedildiğini görmek çok güzel oldu =)

    YanıtlaSil
  4. Abdi İbrahim'e teşekkür etmek lazım :)Teo ne güzel bir kardeştir yahu, keşke herkesin böyle kardeşi olsa:)

    YanıtlaSil
  5. O sergide yere çömmeyen o sergiye gitmemiştir hayal kahvem. Dali'de cennetin önünde durmayan Dali'yi anlamamıştır.. İlahi komedyayı kardeşime zorla aldırıp, şu an okumaya başladım. Evet çok kötüyüm :P .. O iki sergi aynı gün ve peşpeşe mümkünse aç karna gezilmelidir bence.. Hala tadı damağımda.. Van gogh'a yolum istanbul'a düşerse kapanmadan tekrar gitmeyi bile düşünüyorum.. Öyle işte.. :)

    Bu da benden olsun hadi ;)
    http://www.youtube.com/watch?v=rA3hODW9M0s&feature=related

    YanıtlaSil
  6. Selam Güven, Murathan Mungan'ın Yalnız Bir Opera adlı muhteşem şiirinin son dizesini yazmalıyım...

    "Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren."

    Ne sahici bir dize!

    YanıtlaSil
  7. Selam Ceren, keşke İstanbul'a gelip görebilsen. Muhteşem!

    YanıtlaSil
  8. Selam Mr. Tambourine Man, Picasso sergisi Pera Müzesinde sanırım. Önce hayal etmeli... Sonra illa gitmeli:)

    YanıtlaSil
  9. Selam Bolat, sen ne güzel beceriyorsun teşekkür etmeyi:)
    Sahiden hem Dali resimlerinin hem Van Gogh gösterisinin hem Picasso resimlerinin İstanbul'a gelmesine vesile olan herkese, her kuruma teşekkürler.

    YanıtlaSil
  10. Selam Doctor Blue Balloon, öyle işte sahiden:)) Müzik iyi gitti. Teşekkürler.

    O değil de, başka bir müzik vardı. Bir aryaydı sanki... Hatırlamıyorum.
    O miziğin eşliğinde Van Gogh renkleri
    baş döndürüydü. Çöktüm... Oturdum:))

    YanıtlaSil
  11. serginin mayısa kadar devam ettiğini öğrenince sevinmiştim ki bu yazı da çok etkiledi beni. mersinde yaşadığım için daliye gidememiştim ama mayısa kadar istanbula gidip sergiyi gezip yere çömünce bu yazıyı da hatırlayacgm:)

    YanıtlaSil
  12. Selam Emel, denk geliriz belki kim bilir:)

    YanıtlaSil
  13. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  14. Haber edin istanbul'a gelirken. Kısmet:)

    O değil de Emel, Van Gogh resimlerine en çok aryalar yakışıyor. Kesinlikle klasik müzik deği de arya eşliğinde gezilmeli bu sergi. Genelde klasik müzik çalıyordu. Ne klasik müziği ne de arayaları bilmem aslında. Ama ne vakit arya işitsem,başım döner. Yüreğime değer nedense. Şimdi daha iyi anladım.

    Neyse Emel. Du bakalım. Yolumuz kesişir elbet:))

    YanıtlaSil
  15. kısa bir süre resimle ilgilendim yaparken hocam hem arya hemklasik dinletirdi ancak beni de rahatlatan arya olurdu klasik pek rahatlatmazdı ancak klasik müzik eşliğinde resim klişesi oluşmuş bi gidiyor diye düşünüyorum.. :)
    haber verecğm gelirken umarım beni hatırlarsınız ama:)

    YanıtlaSil
  16. Sahi mi Emel? Ben bilerek yazmadım inanın:) Sadece hissettiklerimi yazdım.

    Hatırlarım tabii.. Niye hatırlamayayım:)

    YanıtlaSil
  17. iki yıla yakın süre hobi olark yaptım kurslra gittim şimdilerde yapamasam da kesinlikle ilerde devam etmeyi düşünüyorum. en çok huzur veren şey bana:) çok güzel yazmışsınız bence..
    teşekkürler sergi bitmeden yetişcem ve mutlaka blogunuza mesaj atcağm:)

    YanıtlaSil
  18. sırf bu sergi için İstanbul'a gelmek istiyorum...

    YanıtlaSil
  19. Selam Greta, sahiden illa gidilesi bir görsel şölen:) İstanbul'da oturup gitmeyenlere üzülürüm. Ki bizler şehir dışından gitme heveslisi oluyoruz. Memleketimde bu organizsayonu düzenleyenlere minnettarım doğrusu.

    Tek kafama takılan ne biliyor musunuz? Madem Abdiİbrahim'in 100. yılı için gerçekleştirilmiş. Biletler niye bu kadar pahalı? Öğrenci 8, diğerleri 15.. Bu kadar olmamalı.

    Umarım gidersiniz Greta:)

    YanıtlaSil
  20. Güzel bir İstanbul Pazarı'nda Van Gogh'un Çiçek Açmış Badem Ağacı ile Dali'nin İlahi Komedyası'nda olmak çok güzeldi, bugün ben de her iki sergiyi gezdim, Antrepo 3'ün SENSORY4 teknolojisinden oldukça etkilendim;sevgiler Hayal Kahvem:)

    YanıtlaSil
  21. Yine harika yazmışsın!.. Aryalar sana feda olsun ;)

    YanıtlaSil
  22. Hey Sisi, tüh keşke ben de geleydim:)
    Seni adım adım Beyoğlu'nda gezdirirdim.

    Of, ne hava atardım ama:) İyice öğrendim ya:))

    Özledim seni Sisi.. Haberleşelim.
    Öpüldün. Mucukkk:))

    YanıtlaSil
  23. Of Momentos, söylesene hangi aryaydı senin mırıldandığın:) Başımı sen de fena halde döndürdün. Sensiz olmaz.. İlla senle gidecem tekrar.. Bak, resimlerini de çaldım zaten.

    Burdan bizim takıma sevgiler:))

    Kucaklamaca!!

    YanıtlaSil
  24. Gidemeyeceğim bir sergiyi çok güzel anlatmış,öylesine güzel fotoğraf kareleriyle sunmuşsunuz,teşekkürler.Sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  25. Dali'nin İlahi Komedya tasvirlerine bayıldım; ama Van Gogh için düzenlenen sergiyi henüz göremedim. Senin yazdıklarını okuyunca bir kez daha kalkıp gitmem gerektiğini düşündüm. Van Gogh'un kalbimizdeki yeri ayrı:-)

    YanıtlaSil
  26. Selam Nehire, bazan bir yere gitmeyi hayal etmek, gitmekten daha büyük haz verir bana. Umarım siz de benim kafadansınızdır:))Sağolun.

    YanıtlaSil
  27. Selam Çevirmen, dün bir arkadaşım Van Gogh sergisinden hoşlanmadığını söyledi. Herkese farklı görünmesi çok normal. Ben sinemada da müzik ve görüntüyü önemserim. Bazı insanlar filmlerde müzik sevmezler mesela.
    Elbette Van Gogh'un orijinal resimlerini görmek ayrı bir haz verir. Ama böyle bir sergi atmosferi içinde, müzik, renkler, karanlık içinde resimlerin yankısı benim bünyeme denk düştü demek ki... Çok sevdim. Bitmeden illa gitmeli bence:))

    YanıtlaSil
  28. HayalKahvem, dünden beri kendimi paraladım... niye mi? sergide dinlediğin eserin hangisi olduğunu sorduğundan beri hatırlamak için bütün cd lerimi indirdim raftan :) ama bu vakti buldu maalesef, anca buldum. Besteci Handel' in Sarabande eseriydi dinlediğin. Üstelik seyredenler bilecektir, Stanley Kubrick' in Barry Lyndon isimli filminde de coşkuyla kullanılmıştır. Bu bir arya değil ama geri planda bir kadın sesi ile enfes oluyor. :) Dinlemiştim bir yerde.. Bak sana linki de gönderiyorum. Müziği açıp dinlerken gözlerini de kapatırsın belki :)))

    http://www.youtube.com/watch?v=EHU3IXLKlq4

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  29. Momentos bilmeden yormuşum seni:) Çok teşekkür ederim.

    Şimdi dinleyeceğim. İyi ama keşke senin sesini de linkleyip gönderivereydin:))

    Sevgiler benden!

    YanıtlaSil