"ben kışın güzelliğini söylerim ne gelirse dilime
çünkü kış bir hazırlıktır soluğuma kıpkırmızı gülüme"
çünkü kış bir hazırlıktır soluğuma kıpkırmızı gülüme"
Turgut Uyar
Bugün Kasım ayının yirmi yedisi. Üç gün sonra mevsim değişecek. Güz bitiverecek. Belki Turgut Uyar'ın dediği gibi, bakacağım birinin kara gecesi mendilime düşüverecek. Hava soğuyacak iyice. Aralık ortalarına doğru kar atıştırmaya başlayacak. İşte tam o gün. Tam... Kar ilk kez atıştırırken... Kışa "merhaba" demek hevesiyle, sevinçle pencerenin önüne gideceğim. Kara derinden bakmak niyetiyle yüzümü cama iyice bitiştireceğim. Burnum cama değecek. Burnum cama değince, gayri ihtiyari hohlayacağım tabii... Bilirsin, olur ya... Soğuk cam sıcak nefesten buğulanır hani... Elim sanki bir illüzyondan etkilenmiş gibi, kendi kendine camın buğulanmış yüzeyine gidecek. Hemen cama bir kalp resmi çizeceğim. Dayanamam ki. Gerçekten. Bunu hep yaparım ben. Sonra gene bir ok geçireceğim çizdiğim bu kalbin içinden. Şöyle bir bakacağım yaptığıma. Ne yalan söyleyeyim, çizdiğim içinden ok geçirilmiş kalp hoşuma gidecek. Kendime güleceğim gene. Bu kez kalp çizgileri arasından gökyüzüne bakmak isteyeceğim. Uçuşan kar taneciklerini bu ince çizgiden ilgiyle izleyeceğim. "Güzellikleri hayret ederek seyretmeyi hep sevdim, ömrüm oldukça hep seveceğim." diyeceğim. Gene büyükannemin hayali canlanacak gözümde. Bekletmeden ruhuna rahmet gönderivereceğim. Serpişen karı seyretmek maksadıyla ben böyle ağzım açık gökyüzüne bakarken... Her defasında büyükannem... "Bak... İyice bak bakalım! Gökten kar silkeleyen melekleri görebilecek misin?" derdi. Bu sözleri duyunca her defasında meraktan içim giderdi. Gözlerimi koca koca açar, büyükanneme şaşkınlıkla bakardım. Yüzümdeki bu şaşkın ifade sanırım hoşuna giderdi. Omuzlarını titreterek, muzipçe kıkır kıkır gülerdi. Bu defa hemen önüne diz çökerdim. "Sen hiç karları silkeleyen melekleri gördün mü büyükanne?" derdim. Cevap vermezdi. Elindeki zümrüt yeşili tesbihi çeker, anlamadığım dilde mırıl mırıl bir şeyler söylerdi. Merak ederdim. Büyükannem hiçbir zaman bu soruma cevap vermedi. Şimdi o yok. Öbür dünyaya gitti. Ben ise her defasında hayal alemime dalar, yüzüme usulca düşüp eriyen kar taneciklerini hissetmeksizin, sadece ağzımı değil, kulaklarımı, burnumu, gözlerimi ve her nevi duyu radarlarımı sonuna kadar açardım. Tüm merakımla kar silkeleyen melekleri arardım. Ömrümce her kış o melekleri aradım. Bu kış dünyadayım ya... Kararlıyım. Kar yağmaya başlar başlamaz o melekleri gene arayacağım. Gözlerimi kırpmadan o kadar bakacağım ki... Gökyüzünde bir meleğin bana gene göz kırptığını sanacağım. İşte tam o an... Bir meleğin bana göz kırptığını hayal ettiğim o an... Ahh! Yüreğim taaa o meleğin yanına gidip dönecek... Bilirsin... Çok sevinince insanın yüreği dalgalanır hani... Hah işte... O dalgalanmada içimden gelen bir ses, başım gökyüzünde, o kar taneceklerinin altında oturduğum yerde durmadan dönmek isteyecek. İçimden gelen sesi dinleyeceğim. Hayalimden döneceğim gene... Beyaz tanecikler de etrafımda uçuşarak dönecek. Çevremdeki her şey ama her şey dönecek... Dünya dönecek... Ben güleceğim. Katıla katıla güleceğim gene. Çünkü... "Ben kışın güzelliğini söylerim ne gelirse dilime. Çünkü kış bir hazırlıktır soluğuma kıpkırmızı gülüme."
bizde inanırız kar meleklerine:) kar tanelerini dünyaya taşırlar ve hiç biri birbirine değmez. bu sene kar ne zaman yağacak acaba ??
YanıtlaSilposttaki resmi görünce heh dedim kesin hayal kahvem bişiler yazmış yine :) amilie yi çok severim, sende de sıkça görüyorum o yüzden söyledim bunu.kış mevsiminin tek sevdiğim yanı doğum günüme rastlıyo olması :)
YanıtlaSilof, buket, bende bi de diş perisi hikayeleri vardır ki öyle böyle değil. inanılmaz mı hiç:)
YanıtlaSilo değil de buket ne var biliyor musun? ben kar yağdığı zaman, karı şimdi hayal ettiğim kadar mutlu olamıyorum. bilirsin karın soğukta üşüten bir tarafı var. fakir fukaralar geliyor aklıma. karın mutluluğunu doya doya yaşayamıyorum.
şimdi bunları hayal etmek, oturduğum yerde kar altında döndüğümü düşünmek daha zevkli.
hem yürüme güçlüğü çekenler de bunu hayal edebiler. gerçekten bazı hayaller gerçeklerinden çok daha güzeller:)bunu bilmeyen illa denemeli:))
merve demek kış çocuğusun!
YanıtlaSilher mevsim çok güzel. ama mevsiminde değil de özlenince daha güzel.
kış gelince yaza güzelleme yazarım. yaz gelince kışa, rüzgara, yağmura hasret mektupları döşenirim:)
tuhafım ben merve.. siz bana bakmayın:)) bi tuhaflık daha amelie'nin bütün fotoğrafları yazı için daima ilham verir bana:))
sahiden.
Bak bu yazı bende bir pencere açtı. Acaba ben yazın doğduğum içinmi Soğuku karı ve hatta dondurmayı bile sevmiyorum.
YanıtlaSilYoksa beni Yemenden evlatlıkmı aldılar :((
buğulanmış cama yazılan yazılar, çizilen kalpler ve çocukluk anılarıyla ilgili ben de bir şeyler yazdım dün akşam. tabi daha düz, seninki gibi edebi değil :))
YanıtlaSilKar deyince orada bitiveriyorum:))
YanıtlaSilBu yıl yağan ilk karda gözlerim gökyüzünden kar silkeyen melekleri arar olacak,söz!
Harika bir yazıydı,teşekkürler...
Bir İzmirli olarak karla İstanbulda üniversite yıllarımda muhatap oldum diyebilirim. Hayal meyal hatırladığım Ankarayı saymazsak tabi.
YanıtlaSilBurada bir kaç sene önce bir kar yağdı, insanlar çıldırdı! İşyerleri boşaldı, kar altında fotoğraflar çekildi. Altı üstü 2 santim kar tuttuydu. :)
Ben karı evdeyken seviyorum. İşe gitme kabusu olmadan, şöyle keyfini çıkarabileceğimiz gibi.
Mahmure bu yazının sende bir pencere açmasına sevindim ama Hayal Kahvem'in pencerelerimi kapattı:)
YanıtlaSilÖnce sadece son yazdığım iki yazı görünmeye, diğer yazılarım gizlenmeye başladı. Şimdi son yazdığım yazı gizlendi sadece resim görünüyor.. Hadi bakalım hayırlısı:))
Natalie, gene hoş bi yorum yazmışsınız:) Teşekkür ederim.
YanıtlaSilMelekleri ararız hep birlikte. Gören haber verir:))
Şule, kar yağması mucizevi bir olay.
YanıtlaSilAkla hayale sığacak gibi değil.
Muazzam:))